Kilerde 13 ceset olduğunu gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم جيداً أنه توجد 13 جثة . بالأسفل فى قبونا |
Geçtiğin yolların sana faydası olmamış. Sen de gayet iyi biliyorsun ki, bu kadın torunum değil. | Open Subtitles | لا يبدو عليك أى آثار لذلك تعلم جيداً أن هذه المرأة ليست حفيدتي |
Başıma bir hâl gelecek olursa hepinizin alaşağı edileceğini gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم جيداً أنني إذا سقطت فستسقطون جميعاً من بعدي |
Benim kadar iyi biliyorsunuz ki o dondurucunun kapısını açarsak hepimiz ölürüz. | Open Subtitles | إنت تعلم جيداً مثلي تماماً إني لو كُنت فتحت باب ذلك المجمد كُنا سنموت جميعاً. |
Gayet iyi biliyorsunuz ki... kapıyı açık bırakırsak, kahvaltıdan sonra doğruca yatağa gidersiniz. | Open Subtitles | فأنتَ تعلم جيداً... أنّنا اذا تركنا الباب مفتوح فأنكم سوف تذهبون للنوم بعد الافطار مباشرة |
Dwayne, sen de biliyorsun ki beni mesai saatlerim içinde aramalısın. | Open Subtitles | دواين، أنت تعلم جيداً عليك الإتصال بي في ساعات العمل، حسناً؟ |
Sen de çok iyi bilirsin ki, Hitler'in Adolf'u "F" ile yazılır. | Open Subtitles | تعلم جيداً أن اسم أدولف هيتلر يكتب بحرف F |
Bıçaklarla oynanmayacağını iyi biliyorsun. | Open Subtitles | هل تسمعني؟ أنت تعلم جيداً أنه ليس مسموحاً لك باللعب بالسكاكين. |
Çok iyi biliyorsun ki yakalanırsa suç ortağı sayılır ve tam sorumlu olur. | Open Subtitles | لأنك تعلم جيداً أنهم جيدون وموثوق بهم تماماً |
Gayet iyi biliyorsun ki bir hastanede katı bir emir komuta zinciri vardır. | Open Subtitles | أنت تعلم جيداً أن هناك سلسلة من القيادة بأي مستشفى |
Bu suça karışmamış olsaydın böyle bir anlaşma yapmayacağımı gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم جيداً أني ما كنت لأقبل هذا الإتفاق لو كنت أعلم أنك متورط في هذه الجريمة |
Cinayeti 'yapmak' için tüm unsurlara sahip olduğunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم جيداً أنك تمتلك كل العناصر اللازمة للقتل |
Onun bu şeylerle bir bağlantısı olduğunu sen de benim kadar iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم جيداً كما أعلم أنه مرتبط بهذا الشيء بطريقة ما |
Varlığını yok edebileceğimi... cehennem kadar iyi biliyorsun. | Open Subtitles | الن , انت تعلم جيداً الجحيم الذى يمكنني فعله من خلال وجودك |
Sen de çok iyi biliyorsun ki, annem ona yardım etmemdense sokakta yaşamayı tercih eder. | Open Subtitles | انت تعلم جيداً ان والدتنا قد تفضل العيش علي الارصفه علي ان تدعني اساعدكم |
Andy, kes şunu. Bunları uydurduğunu sen de çok iyi biliyorsun! | Open Subtitles | أندي) توقف عن هذا، أنت تعلم) جيداً بأنك اختلقت كل هذا |
İyi biliyorsunuz ki bu yolları biraz ayırma anlamına geliyor. | Open Subtitles | و كما تعلم جيداً ستكون هذه النهاية |
Gayet iyi biliyorsunuz ki; | Open Subtitles | أنت تعلم جيداً أننا تعاونا معكم |
Elimde işe yarayacak neredeyse hiç silah olmadığını çok iyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | تعلم جيداً انه ليس لدي بنادق نافعه |
O bir kanıt parçası, siz de çok iyi biliyorsunuz ki... | Open Subtitles | ذلك قطعة من الدليل، وأنت تعلم جيداً |
Sen de biliyorsun ki, işbirliği yapmazsan, oğulların ölecek. | Open Subtitles | وأنت تعلم جيداً بأن ابنيك سيموتان إن لم تتعاون معنا |
Bak, sen de biliyorsun ki kimsenin kazanmadığı kadar iyi kazanıyorsun | Open Subtitles | إنظر , أنت تعلم جيداً وكذلك أي شخص أن مكسبك لم يكن جيداً |
Kimin düşündüğünü çok iyi bilirsin zaten. | Open Subtitles | و أنت تعلم جيداً من ظن لحد الأن. |