"تعهدت" - Translation from Arabic to Turkish

• yemin
• söz
• sözü
• ant
• yemini
• yeminli
• taahhüt

Buradan hiddetli bir şekilde ayrılışının ardından geri dönmeyeceğine yemin etmiştin.
في أخر مرة خرجتَ من هذه القاعة تعهدت بألا تعود مجدداً

Oradaki şey Amerikan vatandaşlarını öldürüyor, korumaya yemin ettiğin vatandaşları.
هذا لشئ بالداخل يقتل مواطنين امريكيين المواطنين التى تعهدت بحمايتهم

Fakat bunlar, üzerlerine yemin ettiğim kurallar.
ولكني تعهدت بتأييد تلك القوانين. وأعتقد أن العهد شيء مقدس.

Ama yine de, 25 ibadethane katılacaklarına dair söz verdi.
ومع ذلك، تعهدت 25 من دور العبادة بالمشاركة في المشروع.

dedim. Orada iyi bir kız olacağıma, geri döneceğime ve sonrasında isteyecekleri her şeyi yapacağıma söz verdim.
تعهدت له أن أكون فتاة أفضل، وسوف أعود، أي شيء يريدونه بعد ذلك، أنا سأفعل ذلك لهم.

Bana aşk sözü verdin, ardından bana kırık bir kalp bıraktın.
أعرف أنك قد تعهدت بالحب ومنحتني لحظات سعيدة

Bugün vücudumu, ruhumu ve zihnimi zehirleyin dürtülere karşı ant içiyorum.
واليوم تعهدت بمقاومة النزوات التي تسمم جسدي -لا، لا، لا، لا" " -وعقلي، وروحي

Sadakat yemini ettiğinde ciddiydin değil mi?
عندما تعهدت بالولاء فإنك عنيت ذلك ها؟

Sizi yok etmeye yeminli olduğunu bildiğiniz halde niye yapasın bunu?
ولماذا كنت ستفعل ذلك عندما تعرف أنها تعهدت للقضاء على الخروج؟

Nerede olursa olsun, acı çeken birine yardımcı olmak için yemin ettim.
لا يوجد حد عمري فعلي تعهدت بتخفيف العناء حيثما وجدته

Onu serbest bırakırlarsa, dondurmayı bırakacağıma yemin ettim.
تعهدت بالتخلي عن البوظة لو قاموا بإطلاق سراحه

Sana o kadar kızmıştım ki, bir daha asla yüzünü görmeyeceğim diye yemin etmiştim.
كنت غاضبة جداً لذا تعهدت بعدم رؤيتك مجدداً

Rahmimi aldırdıktan sonra bir daha merdivenli eve çıkmayacağıma yemin etmiştim, bilemiyorum.
،منذ استئصال رحمي تعهدت ألا أشتري منزلا بدرج

Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam tahta da bir yemin ettim.
وإن كنت أذكر جيداً فأنا تعهدت بالولاء للتاج أيضاً

Kilisede sevgi üzerine yemin ederken sana inandığım için aptalım.
أنا في الواقع صدقتك عندما تعهدت بالحب والاخلاص

Hastayken hayatta kalırsam diye bir söz vermiştim, bir şey uğruna olmalıydı.
ومنذ أصابني المرض، تعهدت لو أنّي نجوتُ، فسأنذر حياتي لشيء ما.

Amerika hükümeti de grip salgını için 150 milyon doz aşıyı Ekim ayının 15'inden önce hazır edeceğine söz verdi.
و تعهدت الولايات المتحدة بتصنيع 150 مليون جرعة لقاح قبل ال15 من أكتوبر وذروة الأنفلونزا.

Hint Prensi, kristalle bakalım. Prenses söz verdiği gibi bekliyor mu?
يا أمير الهند ، أكتشف لنا بالبلؤرة هل الأميرة تنتظر كما تعهدت ؟

Onunla evlenmeye söz verene kadar oyuna devam edemeyeceğini söyledi.
ولا يمكنه أن يستمر بالمسرحية او اي شيء آخر حتى تعهدت بأن أتزوجه.

Darılma ama, 18 yıl önce kendime verdiğim sözü tutmam lazım.
لكن , يجب على ان احافظ على وعد تعهدت به لنفسي من قبل 18 عام

O gün bir ant içmiştim fakat Sasuke-kun da Naruto da hızla ilerleyerek hep önümde gittiler.
... ذلك ما تعهدت به في ذلك الوقت لكن ناروتو وساسكي ظلوا ... يتقدمون أسرع وأسرع

Dün ona bağlılık yemini ettim.
بالأمس تعهدت بولاء قبيلتي لشاول

Bununla. Sizi yok etmeye yeminli olduğunu bildiğiniz halde niye yapasın bunu?
ولماذا قد تفعلين هذا بينما تعهدت بالقضاء عليكم؟

Onun 20 katını dağıtmayı taahhüt edene kadar o hissi bir daha yaşamadım.
لم أشعر بذلك الشعور الجيد حتى تعهدت بالتبرع بـ20 ألف ضعف ذلك المبلغ