"تغادري" - Translation from Arabic to Turkish

    • terk
        
    • gitme
        
    • Gitmeni
        
    • gitmen
        
    • gitmeden
        
    • gitmek
        
    • gitmiyorsun
        
    • ayrılma
        
    • gitmelisin
        
    • çıkma
        
    • gidemezsin
        
    • git
        
    • çıkmadın
        
    • gidebilirsin
        
    • çıkmayacaksın
        
    Kim sana evi terk edip böyle bir yerde kalmanı söyledi? Open Subtitles من اخبركِ ان تغادري المنزل و تبقي في مكان كهذا ؟
    Burayı terk edip karım olduğunda yine öyle olacaksın. Open Subtitles هذه هى الطريقة التى ستكوني عليها مرة اُخرى عندما تغادري هذا المكان و تُصبحي زوجتى
    Sonuna kadar dinle. Lütfen gitme. Open Subtitles دينيس , انتظري , رجاء ,فقط اسمعي ما سأقوله , رجاء , لا تغادري
    Otobandan ayrılıp, en yakın polis karakoluna Gitmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تغادري الطريق العام وإذهبي إلى أقرب مركز شرطة بأسرع وقت ، مفهوم؟
    Ofisini yerle bir etsem sorun olur mu?" "Eğer böyle yapmayı düşünüyorsan gitmen gerekecek." dedi Marder. TED هل من الممكن أن أ خرب مكتبك؟' 'عليك أن تغادري إن كنت على وشك أن تفعلي ذلك،' قال ماردر.
    O halde havaalanına gitmeden önce polislerle görüşeceksin. Open Subtitles إذاً، سوف يتوجّب عليكِ أن تُـقابلي الشرطة قبل أن تغادري
    Onlara gece yarısı ayrıldığınızı söyleyeceğim. Ama şimdi gitmek zorundasın. Open Subtitles كنت سأخبرك أن تغادري في منتصف الليل ولكننا يجب أن نذهب الآن
    Çok geç olmadan burayı terk edin. Open Subtitles نصيحتي لك أن تغادري هذا المكان قبل فوات الآوان
    Derhal bu evi terk etmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تغادري هذا المنزل فوراً ولا اريد أن أراك ثانيةً
    Şehri birazlığına terk etmelisin. Herhangi bir büyük şehirden çık ve kamp veya birşeyler yapmaya git. Open Subtitles يجب أن تغادري المدينة لفترة أخرجي من أي مدينة كبيرة
    Burada çok şey yaşadın. gitme. Biraz daha kal. Open Subtitles .لقد نضجتِ كثيرًا هنا .لا تغادري, ابقي لفترةٍ أطول
    Uzun zamandır görüşmedik, sakın gitme! Open Subtitles لم نرَ بعضنا منذ مدة، لا تغادري
    Biliyorum, annem çılgına dönecek ama Gitmeni istemiyorum. Open Subtitles وأعرف أن هذا يبدو جنونيا وأعرف أن أمي ستنقلب علي ولكني لا أريدك أن تغادري
    Hayır, Gitmeni istemiyorum. Sana ihtiyacım var, Kim. Open Subtitles لا , لا أريدك أن تغادري أحتاج إليك كيم , أنت ذكية
    Yani senin gitmen gerek, benim değil. Open Subtitles أقصد بأنه يجب عليكي أن تغادري وليس أن أغادر أنا
    Buradan gitmen için 2 defa tren parası verdim ama hâlâ gitmiyorsun. Open Subtitles أعطيتك مرتين تذكرة للقطار لمغادرة المكان، ولم تغادري للآن.
    gitmeden önce rulet oyna. Şansın yaver gidiyor. Open Subtitles إن عربتك جاهزة كي تغادري لقد حالفك الحظ اليوم
    Affedersiniz bayan ama gitmek zorundasınız. Open Subtitles عذراً يا انستي و لكن ينبغي عليك أن تغادري فوراً
    - Ama bilim dersi'ne geç kalacağım. - Peki, sıçana kadar bir yere gitmiyorsun. Open Subtitles لكني سأتأخر على العلوم لن تغادري حتى تفعلي
    evine git, şehirden ayrılma beni bir sonraki görüşünde, yanımda seni tutuklamak için ajanlar olacak. Open Subtitles وعودي للمنزل ولا تغادري المدينة وبالمرة المقبلة التي آراكِ بها سيكون بجواري عميل آخر
    Şimdi gitmelisin. gitmelisin. Kjell Bjarne her an gelebilir. Open Subtitles لا بد أن تغادري الآن فقد يعود في أية لحظة ويسيء فهم الموقف
    Ona evine gitmesini söyle, sen de sakın evden çıkma! Open Subtitles أخبريه بأن يعد إلى بيته ولا تغادري البيت أنتِ أيضاً
    Sırf kızımsın diye erkenden çıkıp gidemezsin. Open Subtitles لا تستيقظين فقط وتريدين أن تغادري مبكرًا لأنكِ ابنتي.
    Şimdi git ve bir daha asla dönme. Open Subtitles .. عليكِ أن تغادري الآن و لا تعودي إلى هنا مجدداً
    Şu an beni aradığına göre henüz çıkmadın demektir. Open Subtitles إذا حقيقة أنكِ تتصلين تعني أنكِ لم تغادري بعد
    Bak, seni endişelendirmek istemedim ama bir dönemliğine gidebilirsin ve ben onun ortaya çıkıp canı ne isterse alabileceğini düşünmesini istemedim. Open Subtitles اسمعي , انا لم اقصد بأن اقلقك لاكن انتِ ربما تغادري لفصل كامل ولا اريدها ان تفكر
    Eğer John'un sana ihtiyacı olsaydı, çıkarken sana sorardı. Sormadığına göre evden çıkmayacaksın. Open Subtitles لو كان يحتاجك لكان قد طلبك لكنه لم يفعل، لذا لن تغادري هذا البيت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more