"تغلق" - Translation from Arabic to Turkish

    • kapatma
        
    • kapanıyor
        
    • kapalı
        
    • kapatır
        
    • kapatıp
        
    • kapatmak
        
    • kapat
        
    • kapanır
        
    • kapatmanı
        
    • kapatıyor
        
    • kapa
        
    • kapatmıyorsun
        
    • kapatabilir
        
    • kapattığında
        
    • kapama
        
    Kapıyı sakın tam kapatma çünkü kolu kırık. Open Subtitles حسناً , حسناً ولا تغلق الباب , لأن قبضة الباب مكسورة
    Yapı iskeletini aldık, hücreleri ona ektik, ve işte burada gördüğünüz gibi, kapağın yaprakçıkları açılıp kapanıyor. TED نأخذ المادة الناقلة و نزرعها بالخلايا و كما ترون هنا , شرفات الصمام تفتح و تغلق
    Pencerelerin bu yüzden kapalı olduğunu anladım, peki ya perdeler? Open Subtitles أنا أتفهم لماذا تغلق النوافذ لكن ماذا عن الستائر ؟
    Kaplumbağa avını yerken hassas korneasının yanmasını önlemek için dikkatle gözlerini kapatır. Open Subtitles بينما تلتهم السلحفاة فريستها تغلق عيونها بعناية لتتفادى اللدغ إلى قرنيتها الحساسة
    Dışarı çıkıp, kapıyı kapatıp sonra anahtarlarını yanına almayıp yanında getirmemen gerekmiyor. Open Subtitles ليس أن تذهب و تغلق الباب , و لا تأخذ مفاتيحك معك
    Şimdi tek yapman gereken kumarhaneyi kapatmak öyle değil mi? Open Subtitles إذن كل ما عليك فعله هو أنت تغلق الكازينو, صحيح؟
    Ve hiç hoşuma gitmedi. Şimdi ayağımı içine sokmadan kapat o ağzını ahbap. Open Subtitles وانا لا احبة، لذا لما لا تغلق فمك قبل ان اضع حذائى فية.
    Kütüphane 5:00'te kapanır, istisna olmadan. Open Subtitles المكتبة تغلق في تمام الخامسة، لا إستثناءات
    Alıcılarını kapatmanı istiyorum. Ne ses, ne görüntü olmayacak. Open Subtitles أُريدُك أَنْ تغلق الحساسات بتاعتك بلا صورةَ ولا صوتَ.
    FAA, Amerika'daki tüm hava alanlarını kapatma kararı aldı. Open Subtitles الإف إيه إيه إتخذت قرار أن تغلق كل المطارات في الولايات المتحدة
    Hayır, hayır. Yüzüme kapatma. Sana bağırmam henüz bitmedi. Open Subtitles لا لا لا , لا تغلق السماعة , لم أنتهي من الصراخ عليك
    - Ki buda sana o kahrolası çeneni kapatma hakkı verir. - Tamam. Çenemi kapatıyorum o zaman. Open Subtitles في أن تغلق فمك اللعين حسنا، سأغلق فمي إذا
    Corbell'de bankalar saat dörtte kapanıyor. Open Subtitles دعونا نرى. في كوربيل، البنوك تغلق الساعة 4:
    Dördüncü vantilatör kapanıyor. Open Subtitles المروحة الثالثة تغلق المروحة الرابعة تغلق
    Yemeğe misafirimiz var. Çeneni kapalı tutacağın konusunda sana güveniyorum! Open Subtitles لقد دعوت أحدهم على العشاء وأستحثك على أن تغلق فمّك.
    Bütün ülkeler, zulümden veya savaştan kaçan hiç kimsenin, karşısında kapalı bir sınır bulmamasını sağlamalıdır. TED وعلى كل البلدان أن تضمن بأن لا تغلق الحدود أمام أي شخص يفرّ من الحرب والاضطهاد.
    O kadar da kötü değil. Biraz senin biraz benim kapımı kapatır. Open Subtitles ليست بهذا السوء انها تغلق القليل من بابي والقليل من بابك
    2007'den beri her ay şehir en kalabalık caddesini trafiğe kapatıp çocuklara ve çocukluğa bir oyun alanına dönüştürüyor. TED منذ 2007 في كل شهرين تغلق المدينة الشوارع المزدحمة لحركة المرور وتحولها الى ملعب للأطفال والطفولة.
    Herkes için yapabileceğin en iyi şey bu konuşmayı bitirip telefonu kapatmak. Open Subtitles أفضل ما يسعك تقديمه للجميع هو قطع هذه المكالمة أن تغلق الهاتف
    Pekala, gözlerini kapat ve bir asansörde olduğunu hayal et. Open Subtitles لذا أريدك أن تغلق عيناك وتتخيل أنك بداخل مصعد كهربائي،
    Kapan kapanır. Her zaman ödenecek bir bedel vardır. Open Subtitles ثم ، طراخ ، تغلق عليك المصيدة دائما هناك ثمن يجب أن تدفعه
    Oranın girişini kapatmanı... Fiziksel aktiviteyi sınırlandırmanı istiyorum... Open Subtitles اريدك ان تغلق المكان و ان توقف كافه الانشطه عندك
    Ortada, bir karınca diğer bir türle etkileşimlere cevap olarak yuva girişini kafasıyla kapatıyor. TED في المنتصف، هناك نملة تغلق مدخل العش برأسها كحماية من التصادم مع فصيلة أخرى.
    Bu bir aile gezisi gözlerini kapa ve onları takip et. Open Subtitles إنها سفرة عائلية فقط يجب عليك أن تغلق عينيك و تتبعهم
    Görüşmeyi bir an önce bitirmek istiyorsan neden yüzlerine kapatmıyorsun? Open Subtitles إذا أردتهم أن يكونوا حزينين, لماذا فقط لا تغلق الهاتف؟
    Bir ulus kapılarını kapatabilir, ama belki gelecek için sorun biriktirir. TED إحدى الدول قد تغلق أبوابها، ولكن ربما ذلك يخزن فقط المشاكل للمستقبل.
    Düğmeyi kapattığında onun artık hiçbir şey hissetmeyeceğinden emin ol. Open Subtitles و حرصت أنه حين تغلق الزر فهي لن تشعر بشيء
    Dur. Kapıyı kapama. Dışarı çıkacağız. Open Subtitles إنتظر يا بوبى لا تغلق الباب سنرحل بعد لحظه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more