Gelecekte, reglin bir lanet, bir hastalık olmaktan çıkıp bir kızın hayatındaki hoş bir değişiklik olacağı günleri heyecanla bekliyorum. | TED | إنني أحلم بمستقبل حيث لا يكون الحيض لعنة، ولا مرضاً، بل تغييرا مرحبا به في حياة الفتاة. |
Ve işte reklam bu şekilde dünyayı gezdi; Almanya reklamda ufak tefek bir değişiklik yaptı. | TED | هكذا انتشر الاعلان حول العالم, الألمان عملوا تغييرا بسيطا في الاعلان. |
Görüntü kalitesinde değişiklik hissetmemene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش أنك لم تلحظ تغييرا فى جودة صورة جهازك |
Öyleyse Amerika'nın çok önemli bir bölümü değişim görmek istiyor ve insanların bir araya gelmesini istiyor. | TED | لذلك، هناك فصيل كبير في أميريكا يريد أن يرى تغييرا ويريد أن يرى الناس متحدة. |
Bir şirketin iflas tehdidine nasıl tepki verdiğini düşünün ve imkansız görünen bir değişimin yapılıverilmesini. | TED | فكروا كيف تتجاوب شركة مع تهديد الإفلاس وكيف أن تغييرا بدى مستحيلا حدث بكل بساطة. |
Görüntü kalitesinde değişiklik hissetmemene şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا مندهش أنك لم تلحظ تغييرا فى جودة صورة جهازك |
Odyssey komuta modülü şerefine, fakat programda bir değişiklik olmuş gibi. | Open Subtitles | تكريما لوحدة القيادة الخاصة بنا: الأوديسا و لكن يبدو أن هناك تغييرا قد تم في البرنامج |
Bak, bunun senin için büyük bir değişiklik olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انظر,.انا اعرف ان هذا سيكون تغييرا كبيرا |
Evet ama, sehpa etrafında yemeye göre güzel bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | نعم، كانت تغييرا جيدا للإيقاع عدم تناول طعام جاهز على طاولة صغيرة |
Yakın gelecekte bir değişiklik yapmayı istediğimi söyleyeyim. | Open Subtitles | قل أنني أريد أن أحدث تغييرا في المستقبل القريب |
Önümüzdeki on yıl içinde önemli bir değişiklik göreceksiniz eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أننا سوف نرى تغييرا كبيرا على مدى السنوات العشر القادمة. |
Ve bir an için düşünürdüm, topraklarımızda gerçek bir değişimin gerçekleştiğini görebilecek kadar yaşayacak mıyız? Dış güçlerin müdahalesinden, işgalin sefaletinden, topraklarımızı istila eden ve aşağılık duygusunu kamçılayan uluslardan bağımsız bir değişiklik gerçekleşecek mi? | TED | وفي لحظة ما، كنتُ أتساءل: ھل سنعيش حتى نرى تغييرا حقيقيا يحدث على أرض الواقع؟ تغييرا لا يأتي عبر التدخل الأجنبي أو عبر مآسي الاحتلال، أو عبر غزو دول لبلادنا وتعميق مشاعر عقدة النقص أحيانا لدينا؟ |
Almanya da benden onay almadan küçük bir değişiklik yaptılar -- almaları da gerekmezdi zaten, çünkü herşey ajanslar sayesinde oldu -- ve bakın bakalım farkı anlayabilecekmisiniz. | TED | في ألمانيا عملوا تغييرا صغيرا بدون مراجعتي-- ولم بكونوا مضطرين لذلك, لأنها كان عبر وكالات-- لكن انظر ان كان بامكانك أن تجد الفرق. |
"ve yaşamımda gerçek bir değişiklik yarattın. | Open Subtitles | و أحدثت تغييرا جذرياً في حياتي... |
değişiklik olur. | Open Subtitles | لهذا أن يحدث تغييرا |
Ve yaşamlarımızda bir değişiklik yapacaksın. | Open Subtitles | ويحدثوا تغييرا في حياتهم |
Hayatımda bir kez olsun Bir değişiklik yapacağım | Open Subtitles | " سأصنع تغييرا في حياتي لمرة واحدة " |
Hayatımızda güzel bir değişiklik olmaz mı? | Open Subtitles | ألن يكون ذلك تغييرا لطيفا |
"Allah Belanızı Versin" demek için en iyi zaman bu, ciddi bir değişim için. | Open Subtitles | لاقول تبا لهذا العمل اصنع تغييرا جديا |
Paranın Sırrı "Sır" benim için büyük bir değişim yarattı. | Open Subtitles | كان السر قطعا تغييرا حقيقيا بالنسبة لي |
Ortak Geleceğimiz, son 20 yıldaki en köklü değişim olacak. | Open Subtitles | مستقبلنا المشتركة يمثل تغييرا جوهريا في عملنا... |
Buna müsaade edemeyiz. Büyük bir değişimin bir parçası olmaktansa, küçük bir değişimi kesinleştirmeyi yeğlerdi. | Open Subtitles | في نظره، كان يعنيه أكثر أنْ يرى أنّه قد أحدث تغييرا طفيفا |