Muhtemelen bir yanlış anlama olmuştur, ama önemli değil. | Open Subtitles | ربما يكون هناك سوء تفاهم ولكنهذاليسمهماً. |
Yanlış anlama falan yok. Hepimiz aynı kafesteyiz. | Open Subtitles | لم يكن هنالك سوء تفاهم جميعنا هنا في نفس الحجز |
11 yıldır hükümetle benim aramda, kuşlarımı yetiştirmem için bir anlaşma vardı. | Open Subtitles | كان هناك تفاهم قائم بيني وبين الحكومة لمدة أحد عشر عاما بأن أربي بطيوري |
Onunla öylece anlaşmaya varmadım, ona aşık oldum. | TED | لم أصل فقط إلى تفاهم معه، ولكنني وقعتُ في حبه. |
Bak, Seni kim gönderdi bilmiyorum, ama olay bir yanlış anlaşılmaydı. | Open Subtitles | أنصت، أنا متأكد أن أي من أرسلك لابد أنه سوء تفاهم |
Ben düşmanın değilim. Birbirimizi anladığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | لستُ عدوّك، وقد ظننت أنّ بيننا تفاهم. |
Bu bir yanlış anlamaydı. Ama Gargamel'i bulursak, Şirine'yi de buluruz. | Open Subtitles | كان هناك سوء تفاهم ، لكن لو أمكَنَنَا العثور عليه فسنعثر عليها |
anlaşmamız var. O beni rahatsız etmedikçe ben de onu etmem. | Open Subtitles | لدينا تفاهم,لا يزعجني ولا أزعجه |
Aranızda bir anlaşmazlık mı vardı ki,efendim mektubu iletir iletmez hemen sıvıştı? | Open Subtitles | هل بينكما سوء تفاهم جعله يفهم مبدأياً توصيل الرسالة للقيام بمهربه ؟ |
Bu doğru. Annene bunun tamamen büyük bir yanlış anlama olduğunu anlatır mısın. | Open Subtitles | أجل، أخبري والدتك أن الموضوع مجرد سوء تفاهم. |
Sadece bir yanlış anlama var burada. | Open Subtitles | لا يوجد سبب للمشاكسه هناك فقط سوء تفاهم هنا |
Sizi Xe-Is'e götürebilirim siz de ona bunun bir yanlış anlama olduğunu anlatırsınız. | Open Subtitles | يمكن أن أقدمك إلى زايوس ويمكن أن نخبره انه كان سوء تفاهم |
Bak ne diyeceğim, şimdi gidersen polise her şeyin bir yanlış anlama olduğunu söylerim. | Open Subtitles | من اخبرت غادرى الان ، وسأخبر الشركة بانه كان سوء تفاهم |
"Birbirimize yaşatacağımız cinsel, keyifli anlar, gizli bir anlaşma." | Open Subtitles | المتعة الجنسية التي أعطيناها لبعض تفاهم خاص |
Yani, Bayan Musgrove ile aramda bir anlaşma olduğunu mu düşünüyorsun? -Elbette. | Open Subtitles | أتعني بقولك هذا أن هنالك تفاهم بيني وبين لويزا ماسغروف ؟ |
Bana artık katlanamadığı konusunda karşılıklı anlaşmaya vardık. | Open Subtitles | لقد وصلنا لسؤ تفاهم انها لا تستطيع أن تتحملنى لثانيه أخرى |
Bize tuvalette yardım ettiniz. bir yanlış anlaşılmaydı. | Open Subtitles | وأنت ساعدتنا في الحمام على أثر سوء تفاهم |
Birbirimizi anladığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن بيننا تفاهم. |
Özür diledim. Yanlış anlamaydı. | Open Subtitles | قلت لك إني آسف لقد كان سوء تفاهم |
İşte bu uzun vadeli anlayış ve dostluğun ilk adımı oluyor. | Open Subtitles | هذه أول خطوة عملاقة لصداقة تفاهم لمدى بعيد |
...hepimiz, fiyat teklifleri olmadan verilen kamu sözleşmelerini araştırdığınızda gerçekleşen korkunç yanlış anlamayı hepimiz hatırlıyoruz. | Open Subtitles | نتذكر جميعا أن سوء تفاهم رهيب عندما تم التحقيق الذي لمنح العقود العامة دون مناقصات. |
Peki, söyle onlara, bütün bu olanlar tamamen bir yanlış anlamadan ibaret. | Open Subtitles | سو قل لهم ان كل هذا سوء تفاهم سيد جاكسون |
- Hadi be? Oturma odasına gidip uzlaşmaya varabilir miyiz? | Open Subtitles | كنت آمل لو نتوجه إلى غرفة المعيشة ونتوصل إلى تفاهم |
Benimle aşçıbaşı, müdür ve işyeri sahipleri arasında bir yanlış anlaşılma çıktı. | Open Subtitles | كان هناك سوء تفاهم بيني وبين الطاهي الرئيسي و المدير و المالكين |
Dr. Harrison ile bir yanlış anlaşılma oldu, fakat oniki ay boyunca onun çalışmasını izledim. | Open Subtitles | الطبيب هاريسون و أنا كان بيننا سوء تفاهم لقد شاهدته يعمل عن قرب على مدى عام |
Çin'in "beşikten beşiğe"ye sahip çıkması için - işte Deng Xiaoping'in kızı Bayan Deng Lan - bir Mutabakat Anlaşması imzaladık. | TED | وقعنا مذكرة تفاهم -- هنا السيدة دنغ لان ، ابنة دنغ شياو بينغ -- مع الصين لتعتمد نهج من المهد الى المهد. |