"تفسدين" - Translation from Arabic to Turkish

• mahvediyorsun
• berbat
• bozuyorsun
• mahvedersin
• mahvetmene
• mahvedeceksin
• bok
• mahvetme
• batırdın
• ediyorsun
• mahvettin
• mahvetmek
• batırıyordun
• şımartıyorsun

- Neden onu paylaşamıyoruz? - Çünkü bu işe yaramaz. Ne zaman benim arkadaşlarımdan birisiyle alakadar olsan mahvediyorsun.
لا هذا لن ينجح لانه فى كل مرة تصادقين احد اصدقائى تفسدين الامر

Önce düğünü mahvediyorsun, sonra limuzini çalıyorsun ve alkollü araba kullanıyorsun.
أولاًَ ، تفسدين الحفل ، تسرقين سيارة الزفاف و تقودين و أنت ثملة ؟

Gazeteyi ver. Her şeyi berbat ediyorsun. Ya izliyorsa?
انت الان تفسدين كل شئ الان, ماذا لو كان يراقبنا ؟

Olayın büğüsünü bozuyorsun Marcy.
فوق الخزان في باكويما لكن تلك كانت عملية انها تصبح -انت تفسدين السحر,مارسي

Benim dansıma bile gelmemeni dilerdim çünkü, her şeyi mahvedersin.
تعلمين , إنني حقا لا أريدك حتى أن تذهبي معي للكيتليون لأنك تفسدين كل شيء فحسب

Geçirdiğim her Noel'i mahvettin ve bunu da mahvetmene izin vermeyeceğim.
أنت أفسدتي كل عيد ميلاد مر علي وأنا لن أجعلك تفسدين هذا علي أيضا

Okula git artık. Hastalık günümü mahvedeceksin.
فلتذهبي إلى المدرسة أنتِ تفسدين يوم عطلتي

Bunu mahvediyorsun ve ben bunu istemiyorum.
أنتِ تفسدين هذه الفرصة بالنسبة لي ولا أريد أن أفعل هذا ما الذي يعنيه هذا إذن ؟

Garip felsefik gevezeliklerle mükemmel günümüzü mahvediyorsun.
أوَتعلمين، أنتِ تفسدين يومنا المثالي مع رجلكِ الغريب ذو الثرثرة الفلسفيّة

Şu saçma filozofik lakırdılarınla günümüzü mahvediyorsun.
أوَتعلمين، أنتِ تفسدين يومنا المثالي مع رجلكِ الغريب ذو الثرثرة الفلسفيّة

Artık eğlence için iyi adamları mahvediyorsun.
الأن أن فقط تفسدين الشبان الرائعين للمتعه

Günaydın..mutlu yıllar bana..yanlış anlama ama Jenn doğumgünümü mahvediyorsun
صباح الخير كل عام و أنا بخير لا أريد أن أجعل هذا يتعلق بنا جين و لكنك تفسدين عيد ميلادي ثانية

Hayatını defalarca nasıl berbat edebildiğini anlayamadım.
لم أستطع أن أفهم كيف تفسدين حياتكِ مراراً وتكراراً

Herşeyi berbat ediyorsun, anladın mı?
أنتِ تفسدين كُلَّ شيء، أتفهمين؟

Benimkini de berbat etmene izin vereceğimi sanma.
لا تظني أنني سأتركك تفسدين زواجي

- Sessiz ol. Konsantrasyonumu bozuyorsun.
إن ها - كونى هادئة ، فأنتِ تفسدين تركيزى -

Bak, eğer bu bölümü kesersen, bu şeydeki tüm noktayı mahvedersin.
،اسمعي، إذا مسحتِ الفقرة الغير مواتيه .سوف تفسدين أهمية هذا المقال تماماً

Bu anı mahvetmene izin vermiyeceğim, bütün hayatım boyunca Kocaayağı görmek için bekledim ben.
لن أدعك تفسدين هذه اللحظة، لقد انتظرت ! كامل حياتي لرؤية القدم الضخمة

Evet, ve bu şey her neyse... Sen bunu mahvedeceksin.
أجل ، وأيا يكن هذا ، فسوف تفسدين هذا على الجميع

İlişkimizi bitirmene izin vermeyeceğim ben bu bok deliğinde tıkılıyım diye, anladın mı?
لن أسمح لكِ تفسدين هذا بينما أنا عالق في هذه القذارة، هل تسمعينني؟

Sakın hiçbir şeyi mahvetme.
لا تفسدين الأمر

- Montumu sen batırdın.
-أولاً، تفسدين سترتي .

Ne zaman bir şey yapmaya kalkışsam içine ediyorsun.
كلّما حاولت القيام بأمر تأتين و تفسدين كل شيء

Günü mahvetmek zorunda mısın?
هل من واجبك أن تفسدين هذا اليوم؟

Sana bir şey söyledim ve neredeyse batırıyordun.
اخبرتك بشيء وكدت تفسدين كل شيء

Artık sabrım tükendi. Kızımı şımartıyorsun; beni suçluyorlar.
فأنتِ تفسدين ابنتي وانا من يلقى الملامة على ذلك