"تفسيره" - Translation from Arabic to Turkish

    • Açıklaması
        
    • açıklamak
        
    • açıklanamaz
        
    • açıklayamadığım
        
    • açıklanabilir
        
    • açıklanamayacak
        
    • izah
        
    • açıklama
        
    • açıklanamayan
        
    • açıklayabilir
        
    • açıklayamıyorum
        
    • yorumlamak
        
    • açıklayamayacağım
        
    • açıklayamadığı
        
    Bunu duruşmada Açıklaması epey zor olacak, değil mi? Open Subtitles سيكونُ من الصعب تفسيره عبرَ الهاتف ،، الا تظنينَ ذلك؟
    Bunu ailelerinize açıklamak zorunda kaldığınız zaman ne kadar komik olduğunu göreceğiz. Open Subtitles سوف نرى كيف ترى هذا الشئ مُضحكاً حينما تضظر إلى تفسيره لأهلك
    Eğer bu hava alanlarını kapatırsanız, bunu Lejyoner Hastalığı'yla açıklanamaz hale sokarsınız. Open Subtitles اذا اغلقت المطارات لن يمكنك تفسيره على أنه إلتهاب الأمعاء
    Dün ben de açıklayamadığım birşey gördüm. Open Subtitles و انا ايضا رأيت شيئا ليلة أمس لا أستطيع تفسيره
    Bay Safford'un görünen tuhaflıkları trenlere olan sevgisi cömertliği, hepsi açıklanabilir şeyler. Open Subtitles السيد سافورد يبدو غريب الأطوار قليلاً ..لحبه للقطارات و كرمه الرائع كل شئ يمكن تفسيره الان و بسهوله
    Bu azalma, arı ölümlerinin olağan nedenleriyle açıklanamayacak kadar çok görünüyor. Bu olağan nedenler hastalık, parazitler veya açlık olabilir. TED هذا الانحسار يبدو أكبر من أن يتم تفسيره بالأسباب الاعتيادية لوفاة النحل وحدها: المرض أو الطفيليات أو الموت جوعا.
    Ama aşk asla izah edemeyeceğimiz ama deneyimleyebileceğimiz bir histir. Open Subtitles ولكن الحب شعور يمكننا اختباره ولكن يمكن تفسيره أبداً
    Ancak açıklanamayanı açıklama dürtüsü ile mücadele zor olabilir. TED إلا أن مقاومة الرغبة في تفسير ما لا يمكن تفسيره قد يكون أمرًا صعبًا.
    Ama kendisinin Anastasia olduğuna inanmadığı sürece açıklanamayan pek çok nokta olacak. Open Subtitles ولكن هناك الكثير الذي لا يمكن تفسيره إلا لو كانت هي المرأة التي تؤمن بأنها هي
    Ben de açıklayabilir miyim, emin değilim Miriam ama aradığın için çok teşekkürler. Open Subtitles نعم, ولا أدري إن كان بإمكاني تفسيره أنا أيضاً ميريام لكن شكراً جزيلاً لإتصالك
    Ve olanları açıklayamıyorum ve bunun seni rahatsız ettiğini biliyorum. Open Subtitles و أنا لا أستطيع تفسيره و قد يكون ذلك الشيء مزعجا لكم
    Sadece basit sıradan hayatın kolay bir Açıklaması Bundan hoşanmıyorum. Open Subtitles شيئٌ بسيط، سهلٌ تفسيره في الحياة لا أحب هذا
    Açıklaması zor. Open Subtitles استطيع تفسيره بصعوبة لقد شاهد فرنسا
    Tamam, henüz... açıklayamam ama her neyse eminim ki mantıklı bir Açıklaması vardır. Open Subtitles حسنا ً , لم استطيع تفسيره ... بعد لاكم مهما كان , أنا متأكد بأن له تفسير علمي منطقي
    Belki de uyku felcini böyle ruhani hikayelerle açıklamaya çalışmak işimize geliyor, çünkü aslında o sırada beyinde ne olduğunu açıklamak çok daha zor. TED ربما يسهل إلقاء اللوم على الأرواح الشريرة بدلا من شلل النوم لأن ما يحدث في مخك بالفعل تفسيره أصعب بكثير.
    - Nostaljiyi açıklamak biraz zor olabilir. Open Subtitles ـ الحنين الى ماضي يصعب تفسيره ـ اجل ـ الحنين الى ماضي يصعب تفسيره ـ اجل
    Yunanlıların yıldırımı Zeus'a atfetmeleri kendilerince açıklanamaz olanı açıklama yollarıydı. Open Subtitles قوة الصواعق عند زيوس هي الطريقة التي فسر بها اليونانيون ما لم يمكنهم تفسيره
    Yalnızca çocuğun için hissedebileceğin o ani, açıklanamaz sevgi. Open Subtitles تلك الغريزة، حبّ مُتعذّر تفسيره يُمكنك الشعور به حيال طفلك فحسب.
    Nedenini açıklayamadığım için zihnimi meşgul ediyordu ben de öğle yemeği sırasında biraz fazla mesai yaptım ve bir DNA buldum. Open Subtitles لذا انشغلتُ قليلاً بالأمر الذي لا يمكن تفسيره وقمتُ بالعمل الإضافي وقت الغداء و حصلتُ على تقرير الحمض النووي
    Bilirsin , her şey uzak açıklanabilir nedeni ile , doktor . Open Subtitles تعرفين,ليس كل شئ يمكن ان يتم تفسيره بالاسباب,دكتور
    Ya da kolayca açıklanamayacak bir şey gördü. Open Subtitles أو ربما رأى شيئاً لا يمكن تفسيره بسهولة.
    Bu bakış açısına göre sizin rüyanızı yorumlamak da pek güç değil. Open Subtitles من وجهة النظر هذه حلمك ليس من الصعب جدا تفسيره.
    Ve sonra, bir gün o şey oldu -- açıklayamayacağım bir şey -- bir vampir -- ölümden dönmüş bir yaratık -- masama yattı. Open Subtitles وفي يوك من الايام حدث شيئ لم أستطع تفسيره مصاص دماء كائن غريب
    İbni Heysem'in kuramı, Yunanlıların kolay kolay açıklayamadığı bir gerçeğin de nedenini belirtir: Neden bazen karanlık olduğunu. TED نظرية ابن الهيثم استطاعت في الحقيقة تفسير ما لم تستطيع النظرية اليونانية تفسيره وهو لماذا يظهر الظلام في بعض الأحيان.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more