Bunu duruşmada Açıklaması epey zor olacak, değil mi? | Open Subtitles | سيكونُ من الصعب تفسيره عبرَ الهاتف ،، الا تظنينَ ذلك؟ |
Bunu ailelerinize açıklamak zorunda kaldığınız zaman ne kadar komik olduğunu göreceğiz. | Open Subtitles | سوف نرى كيف ترى هذا الشئ مُضحكاً حينما تضظر إلى تفسيره لأهلك |
Eğer bu hava alanlarını kapatırsanız, bunu Lejyoner Hastalığı'yla açıklanamaz hale sokarsınız. | Open Subtitles | اذا اغلقت المطارات لن يمكنك تفسيره على أنه إلتهاب الأمعاء |
Dün ben de açıklayamadığım birşey gördüm. | Open Subtitles | و انا ايضا رأيت شيئا ليلة أمس لا أستطيع تفسيره |
Bay Safford'un görünen tuhaflıkları trenlere olan sevgisi cömertliği, hepsi açıklanabilir şeyler. | Open Subtitles | السيد سافورد يبدو غريب الأطوار قليلاً ..لحبه للقطارات و كرمه الرائع كل شئ يمكن تفسيره الان و بسهوله |
Bu azalma, arı ölümlerinin olağan nedenleriyle açıklanamayacak kadar çok görünüyor. Bu olağan nedenler hastalık, parazitler veya açlık olabilir. | TED | هذا الانحسار يبدو أكبر من أن يتم تفسيره بالأسباب الاعتيادية لوفاة النحل وحدها: المرض أو الطفيليات أو الموت جوعا. |
Ama aşk asla izah edemeyeceğimiz ama deneyimleyebileceğimiz bir histir. | Open Subtitles | ولكن الحب شعور يمكننا اختباره ولكن يمكن تفسيره أبداً |
Ancak açıklanamayanı açıklama dürtüsü ile mücadele zor olabilir. | TED | إلا أن مقاومة الرغبة في تفسير ما لا يمكن تفسيره قد يكون أمرًا صعبًا. |
Ama kendisinin Anastasia olduğuna inanmadığı sürece açıklanamayan pek çok nokta olacak. | Open Subtitles | ولكن هناك الكثير الذي لا يمكن تفسيره إلا لو كانت هي المرأة التي تؤمن بأنها هي |
Ben de açıklayabilir miyim, emin değilim Miriam ama aradığın için çok teşekkürler. | Open Subtitles | نعم, ولا أدري إن كان بإمكاني تفسيره أنا أيضاً ميريام لكن شكراً جزيلاً لإتصالك |
Ve olanları açıklayamıyorum ve bunun seni rahatsız ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أستطيع تفسيره و قد يكون ذلك الشيء مزعجا لكم |
Sadece basit sıradan hayatın kolay bir Açıklaması Bundan hoşanmıyorum. | Open Subtitles | شيئٌ بسيط، سهلٌ تفسيره في الحياة لا أحب هذا |
Açıklaması zor. | Open Subtitles | استطيع تفسيره بصعوبة لقد شاهد فرنسا |
Tamam, henüz... açıklayamam ama her neyse eminim ki mantıklı bir Açıklaması vardır. | Open Subtitles | حسنا ً , لم استطيع تفسيره ... بعد لاكم مهما كان , أنا متأكد بأن له تفسير علمي منطقي |
Belki de uyku felcini böyle ruhani hikayelerle açıklamaya çalışmak işimize geliyor, çünkü aslında o sırada beyinde ne olduğunu açıklamak çok daha zor. | TED | ربما يسهل إلقاء اللوم على الأرواح الشريرة بدلا من شلل النوم لأن ما يحدث في مخك بالفعل تفسيره أصعب بكثير. |
- Nostaljiyi açıklamak biraz zor olabilir. | Open Subtitles | ـ الحنين الى ماضي يصعب تفسيره ـ اجل ـ الحنين الى ماضي يصعب تفسيره ـ اجل |
Yunanlıların yıldırımı Zeus'a atfetmeleri kendilerince açıklanamaz olanı açıklama yollarıydı. | Open Subtitles | قوة الصواعق عند زيوس هي الطريقة التي فسر بها اليونانيون ما لم يمكنهم تفسيره |
Yalnızca çocuğun için hissedebileceğin o ani, açıklanamaz sevgi. | Open Subtitles | تلك الغريزة، حبّ مُتعذّر تفسيره يُمكنك الشعور به حيال طفلك فحسب. |
Nedenini açıklayamadığım için zihnimi meşgul ediyordu ben de öğle yemeği sırasında biraz fazla mesai yaptım ve bir DNA buldum. | Open Subtitles | لذا انشغلتُ قليلاً بالأمر الذي لا يمكن تفسيره وقمتُ بالعمل الإضافي وقت الغداء و حصلتُ على تقرير الحمض النووي |
Bilirsin , her şey uzak açıklanabilir nedeni ile , doktor . | Open Subtitles | تعرفين,ليس كل شئ يمكن ان يتم تفسيره بالاسباب,دكتور |
Ya da kolayca açıklanamayacak bir şey gördü. | Open Subtitles | أو ربما رأى شيئاً لا يمكن تفسيره بسهولة. |
Bu bakış açısına göre sizin rüyanızı yorumlamak da pek güç değil. | Open Subtitles | من وجهة النظر هذه حلمك ليس من الصعب جدا تفسيره. |
Ve sonra, bir gün o şey oldu -- açıklayamayacağım bir şey -- bir vampir -- ölümden dönmüş bir yaratık -- masama yattı. | Open Subtitles | وفي يوك من الايام حدث شيئ لم أستطع تفسيره مصاص دماء كائن غريب |
İbni Heysem'in kuramı, Yunanlıların kolay kolay açıklayamadığı bir gerçeğin de nedenini belirtir: Neden bazen karanlık olduğunu. | TED | نظرية ابن الهيثم استطاعت في الحقيقة تفسير ما لم تستطيع النظرية اليونانية تفسيره وهو لماذا يظهر الظلام في بعض الأحيان. |