"تفسيرها" - Translation from Arabic to Turkish

• açıklayamadığın
• açıklaması
• açıklamak
• anlaşılmaz
• anlam
• açıklanabilir
• Açıklanamayan
• izah
• açıklayamıyor
• yorumlanabilir
• açıklayamadığım
• açıklayamıyorum
• açıklayamadığımız
• açık nokta var

açıklayamadığın bir şey?
أموراً لا يمكنك تفسيرها عندما تكون غاضباً أو خائفاً؟

Ama bunun bir açıklaması olmalı.
إذا كانت ظواهر فيزيائية، اذا يمكن تفسيرها.

Ama sadece hayatta tutmakla ilgilenmiyordu, hayatı açıklamak da istiyordu.
لكنه لم يكن مهتماً بالحفاظ علي الحياة فقط،بل كان أيضاً يريد تفسيرها

Yüce bir güç olmalı yoksa her şey anlaşılmaz olurdu.
في مكانٍ ما, و إلا فعدة أشياء سيستحيل تفسيرها

anlam veremediğim ve hakim olamadığım şeyleri sevmem.
لا أحب الأشياء التي لا أستطيع تفسيرها وذلك الشيئ لا أملك له أقل قدر من التحكم أبداً

Akbabaları sevmemin bir sebebi biyoloji ve fizikle açıklanabilir biçimde hareket etme eğilimleridir.
أحد أسباب حبي للنسور هي بسبب ميلها للعمل بطريقة يمكن تفسيرها بالأحياء والفيزياء.

Genellikle ama her zaman değil! Açıklanamayan olaylara yer bırak biraz!
في العادة، ليس دائما، أترك بعض المساحة للتي لا يمكن تفسيرها

Atomun çok kaprisli, basitçe izah etmek için çok farklı olduğuna inanıyordu.
كانت الذرة حسب اعتقاده أكثر تقلباً و أكثر غرابة من أن يتم تفسيرها بتلك البساطة

Bu, bilim henüz açıklayamıyor demektir.
يعني أن العلم غير قادر على تفسيرها حتى الآن

Dante'nin İnferno'su da merdiven boşluğu şeklinde yorumlanabilir.
مستويات جحيم دانتي يمكن تفسيرها بأنها نوع من السلالم صحيح

Hayatımda açıklayamadığım çok şey var.
كثيراً من أحداث حياتي الخاصة لا أستطيع تفسيرها

- Etrafında sürekli garip şeyler oluyor, açıklayamıyorum.
تحدث أشياء غريبة حولة دائماً لا يمكنني تفسيرها

açıklayamadığımız şeyler için geçici tedbir gibi şeyleri kullanıyoruz.
نحن نستخدم هذه الأشياء كبديل للأشياء التي لا يمكننا تفسيرها.

açıklayamadığın şeyleri görmezden gelebiliriz sen de diğerleri gibi davranmayı deneyebilirsin ama bu gece yanan bir kulübede kısılı kalmış bir kız vardı ve senin içgüdün onu kurtarmaktı.
لا نستطيع كل الأشياء حولك تلك التي لا تستطيع تفسيرها تستطيع التصرف مثل الجميع

Bir şeyler duymak hatta açıklayamadığın şeyler görmek.
سماعالأشياء, حتى رؤية بعض الأشياء التي لا يمكن تفسيرها

açıklaması mantıklıydı.
تفسيرها يبدو منطقيا هذا لا يعني بأنها غير مذنبة

Düşünürseniz, gerçekte sadece tek bir muhtemel açıklaması olabilir.
اذا فكرت بها, هناك فقط حقيقه وحده, يمكن تفسيرها.

Her neyse, böyle şeylerin olabileceğini bilecek kadar uzun bir zamandır programın içindeyim ama bunu Senatör Michaels'a açıklamak pek kolay olmadı.
على أى حال لقد كنت فى البرنامج بما فيه الكفايه لأعرف ان هذه الأشياء تحدث ولكن حظ سعيد لمحاوله تفسيرها

anlaşılmaz kan deneylerin için beni polislere sattın.
لقد بعتني إلى الشرطة في مقابل التجارب الدموية التي لا يمكن تفسيرها

Bir anlam veremesem de, her şeyi anlıyorum.
،أفهم كل شيء الآن .حتى الأشياء التي لا يمكن تفسيرها أترين ؟

Bu da mide bağırsak sorunu ya da kanama bozukluğuyla açıklanabilir.
و الذي يمكن تفسيرها ببساطة بمرض معدي معوي أو مشكلة نزيف

Bazen insanlar Açıklanamayan şeyler yapar.
أحيانًا يفعل الناس أشياء لا يُمكنهم تفسيرها

Buraya söylemek için geldiğim şey, izah edilebilir nedenlerden dolayı, sağduyuya ve insan kavrayışına karşı koyan,
أتيتُ لأقول.. أنهُ لبعض الأسباب التي لايمكن تفسيرها التي تتعارضُ مع الحس السليم، والتفاهمُ البشري

Bilimin bildiği hiçbir şey onları henüz açıklayamıyor ve bizim de bu durumla bir sorunumuz yok.
لا شيء إلى الأن معروفٌ للعلم يُمكنه تفسيرها. و لا نُمانعُ في ذلك

Ama beni rehin tutmak terörizm eylemi olarak yorumlanabilir.
- ومع ذلك، عقد لي رهينة يمكن تفسيرها كعمل من أعمال الإرهاب!

açıklayamadığım şeyler oluyor bana.
أشياء لا أستطيع تفسيرها جايك, أعلم أن هذا قد يبدو جنوناً

açıklayamıyorum ama söyleme şeklinde bir şeyler var.
و لا يمكنني تفسيرها... لكن يوجد شيء ما بالطريقة التي يقولها بها

Ama işin aslı, hala açıklayamadığımız birçok şey var.
لكن الحقيقة هناك الكثير من الأمور لا نستطيع تفسيرها.

Farkındayım. Bir şeyler ima etmek için etrafta çok fazla ucu açık nokta var ama bunlar pek bir şey ifade etmiyor.
أنا على علم بذلك، اعرف بأن هناك بعض الأمور التي يمكن تفسيرها