Senden bir şey yapmanı istiyorum ve bunu yapman gerekiyor. | Open Subtitles | كنت سأطلب منك أن تفعلي شيئاً ..وأريدك فقط أن تفعليه |
Senden bir şey yapmanı istiyorum ve bunu yapman gerekiyor. | Open Subtitles | كنت سأطلب منك أن تفعلي شيئاً ..وأريدك فقط أن تفعليه |
Hayır, hiçbir şey yapmadın. Bu-- senin ile alakalı değil. Gerçekten değil. | Open Subtitles | لا, لم تفعلي شيئاً, إنه حقاً ليس بشأنكِ, إنه حقاً ليس كذلك. |
Aptalca bir şey yapmak değil, olsa, tamam mı? | Open Subtitles | اذهبي ، لا تفعلي شيئاً غبياً مع ذلك ، حسناً ؟ |
Benim için bir şey yapman gerekiyor. Çok önemli. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفعلي شيئاً لأجلي إنه مهم جداً |
Peki ama stajyer olarak böyle bir şey yapmadan önce benim onayımı alacaksın. | Open Subtitles | لا بأس، لكن كمتدربة، أحصلي على موافقتي قبل أن تفعلي شيئاً مماثلا مجدداً. |
Tatlım, bunu kışkırtacak Hiçbir şey yapma. Ciddiyim. | Open Subtitles | عزيزتي، لم تفعلي شيئاً لتحريض ذلك، أنا أعني ذلك |
bir şey yapmanı istiyor bu onun için çok öenmli bu ilişkiler hakkında-- o senin kıçın değilse bile hala umursamak zorundasın | Open Subtitles | انه الرجل الذي تحبين انه يطلب منك أن تفعلي شيئاً مهم جداً بالنسبة له هذا الشيء المعروف في العلاقات |
Benim için çok önemli bir şey yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفعلي شيئاً هاماً للغاية من أجلي. |
Beni yarı yolda bıraktın! Başım beladaydı, ve sen hiçbir şey yapmadın! | Open Subtitles | أنتِ فقط تركتيني محاصره أنا كُنت في مشكلة وأنتِ لم تفعلي شيئاً |
Sen hiçbir şey yapmadın. Dawn Stiles sana hâkimdi. | Open Subtitles | لم تفعلي شيئاً لأن جسدك كان مسكوناً بداون ستايلز |
İki haftadır senin peşindeyim ve sen sürekli maniler çıkartıp durmaktan başka şey yapmadın. | Open Subtitles | ولكنكِ لم تفعلي شيئاً سوى وضع العوائق أمامي |
Dün niçin öyle bir şey yapmak istedin? | Open Subtitles | لماذا أردتِ أن تفعلي شيئاً مثل ذلك بالأمس؟ |
bir şey yapmak, bir yere gelmek istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريدين أن تفعلي شيئاً أو تذهبي إلي مكان ما؟ |
Benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفعلي شيئاً لي حالاً |
Hiçbir şey yapmadan, bir şey olmadığını umarak duramazsın. | Open Subtitles | و إدعاء أن لا شيء يحدث عليك أن تفعلي شيئاً ما |
Sana söylemedikçe Hiçbir şey yapma tamam mı? | Open Subtitles | لا تفعلي شيئاً إلى أن أقول لكِ، مفهوم؟ |
Tamam, bak, Benim için birşey yapmanı istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً ، أريدكِ أن تفعلي شيئاً لي حسناً ؟ |
Bu konuda gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsan CPS'e katılmalısın. | Open Subtitles | إذا بودك فعلاً أن تفعلي شيئاً حيال هؤلاء الأشخاص... فعليك أن تنضمي لخدمة حماية الشركات |
Aileni tehlikeye atacak hiç bir şey yapmayacaksın. | Open Subtitles | أنتِ لن تفعلي شيئاً سيعرّض عائلتكِ للخطر |
Şimdi sen benim için bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | والآن أريد أن تفعلي شيئاً لأجلي |
Yani gelecekte, sana hiçbir şey yapmamanı söylediğimde "hiçbir şey" yapmamanı kastediyorum demektir. | Open Subtitles | لذا في المستقبل، عندما أخبرك ألا تفعلي شيئاً.. فإني أعني لا شيء، وفي حالة لم يكن ذلك واضحاً: |
Onun inandığına inanmam için bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تفعلي شيئاً لتجعليني أصدقه. إنها تعتقد ذلك. |
Düşüncesiz bir şey yapmayacağına söz ver. | Open Subtitles | ليس وقتاً للصيد حتى نعرف المزيد من فضلكِ ، عديني أنكِ لن تفعلي شيئاً طائشاً |