| Hapşırdığında, adamın beyninin zonklamayacağı bir kasaba, Anladın mı? | Open Subtitles | بلدة أستطيع أن اقبض على أي رجل بدون أن أؤذيه، هل تفهمني ؟ |
| Durum benim kontrolümde. Anladın mı? | Open Subtitles | أنا الذي أسيطر على الوضع هنا هل تفهمني ؟ |
| Ot içtin mi akşamdan kalma olmazsın. Beni Anlıyor musun? | Open Subtitles | المخدرات تعطيك فقط ذلك الشعور يارجل , هل تفهمني ؟ |
| Anlaşma yapacağın zaman paramdan başka bir şeyi görmen gerekmiyor Anlıyor musun? | Open Subtitles | ليس عليك رؤية شيء غير مالي حينما نجري الاتفاق هل تفهمني ؟ |
| Bunu yanlış anlama ama, senin hücrelerinin bozulma hızına bakarsak,.. | Open Subtitles | لا تفهمني خاطئة ولكن في معدل تدهور الخلايا الخاصة بك |
| Bunu demek istemedim. anlamıyorsun. Tarafsız olmaya çalış. | Open Subtitles | لا كايسي لم أقل هذا أنت لا تفهمني حاول أن تكون موضوعياً |
| Hapiste olduğun için çok şanslısın, dostum, ne dediğimi Anladın mı? | Open Subtitles | أنت محظوظ جدا على المفصل، يا صديقي هل تفهمني عندما أقول ذلك؟ |
| -Eğer bana söylemediğin bir şey varsa... bunu şimdi söyle, o kızı oraya göndermeden, Anladın mı? | Open Subtitles | هل يوجد ما تريد اخباري به قبل ان ارسل تلك الفتاه هناك ؟ هل تفهمني ؟ |
| Geri bu odada kıçını almak ve ablam ve bebeği kurtarmak, beni Anladın mı? | Open Subtitles | أعِد مؤخرتك إلى تلك الغرفة و أنقذ شقيقتي و طفلها هل تفهمني ؟ |
| Bataklık içinde bir şey yetiştiriyor, içinden bir şey geliyor, Anladın mı? | Open Subtitles | اشياء المستنقع نمت بداخلهم خرجت من داخلهم,انت تفهمني |
| Johnny, beni tamamen yanlış Anladın. Sana yardım etmek istiyordum. | Open Subtitles | -جوي , أنت لم تفهمني مطلقا فقط كنت أحاول مساعدتك |
| Benden yana tavrını al ve kıçına sok! Anlıyor musun? | Open Subtitles | تستطيع أن تذهب الى الجحيم مع حق دفاعك هذا,هل تفهمني ؟ |
| Büyük jüri önünde tanıklık edeceksiniz Bay Polito, Anlıyor musunuz? | Open Subtitles | فقط تعامل مع ذلك واضعها بعيدا. هل تفهمني سيد بيليتو, بأنك سوف تتعرض الاشهاده قبل دخولك الى هيئة المحلفين? |
| Giles, Buffy'yle konuşmama izin ver. Çünkü sanırım o beni Anlıyor. | Open Subtitles | جايلز دعني أتحدث لبافي لأني أعتقد بأنك تفهمني |
| Beni Anlıyor musun, çünkü bu aralar bu sorunu sık sık yaşıyorum | Open Subtitles | هل تفهمني الآن؟ لأن عندي تلك المشكلة الكبيرة مؤخرا |
| Anlıyor musun? Başka bir şey olmuyor. | Open Subtitles | لا يوجد شي آخر أكبر من هذا هل تفهمني يا مايكل ؟ |
| Canım, beni yanlış anlama ama sana neredeyse hiç güvenmiyorum. | Open Subtitles | عزيزي ، لا تفهمني بالطريقة الخاطئة لكني لا أثق بك |
| Hayır, anlamıyorsun. İltifat olarak söyledim. | Open Subtitles | لا، أنت لا تفهمني كنت أعنيها كمجاملة ومديح |
| Söylediğim hiçbir şeyi çevirmiyorsun. Demek ki beni anlıyorsun ahbap. | Open Subtitles | إنّكَ لا ترجم أيّاً ممّا أقوله له ممّا يعني أنّكَ تفهمني تماماً |
| Ganjalı veya ganjasız en geç saat 9'da burada olun, Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | مع الحشيش أو بدونه ستعود معها الساعة التاسعة هل تفهمني ؟ |
| Anlamıyor gibi yapabilirsin, ama anladığını biliyorum. | Open Subtitles | تستطيع التظاهر بأنك لا تفهمني لكنني أعرف بأنك تفهم |
| Beni yanlış anlamayın, kötü adam oynamaktan çekinmem. | TED | لا تفهمني خطأ ، أنا لا أمانع بلعب دور الأشرار. |
| Hayır, anlamadın. | Open Subtitles | لا لم تفهمني لاني ساطلع في برنامج هذا الاسبوع |
| Bayım, sakın bir daha bu çocuğa vurayım demeyin! - anladınız mı beni? | Open Subtitles | يا سيد ، لا تضع يدك على هذا الصبي هل تفهمني ؟ |
| Bunu yanlış anlamanı istemiyorum ama sanırım aynı yatakta uyumasak iyi olur. | Open Subtitles | لا أريد أن تفهمني بطريقه خاطئه ولكن من الأفضل أن ننام مفترقين |
| Bunu satmak zorundayım... lütfen efendim, anlamaya çalışın... lambalar efendim. | Open Subtitles | احتاج لهذا البيع, يا سيدي, من فضلك حاول أن تفهمني, المصابيح يا سيدي |
| Belden aşağıya vurmak yok, eğer dediğimi anlıyorsan. | Open Subtitles | ولا تحت الحزام ان كنت تفهمني أتعلم ماذا؟ |
| Beni Anlıyormusun? | Open Subtitles | هل تفهمني |