Onlar da hayatları için kavga etmezler. | Open Subtitles | حتى الخراف تقاتل من أجل لحياتها |
İstediğin şeyler için kavga etmene gerek olmayan bitanesi. Ama bu nasıl olabilir? | Open Subtitles | لا تحتاج فيه لأن تقاتل من أجل ما تريده |
Ya kendinden çok daha önemli bir fikir için savaşıyorsun ya da kendin için savaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت إما ان تقاتل من أجل فكرة اكبر منك أو أنت تقاتل من أجل نفسك |
Kesinlikle.savaşıyorsun,eben si..... | Open Subtitles | بكل تأكيد , تقاتل من اجل الحصول على المركز الأول |
Gelip işiniz için mücadele edersiniz sanıyorduk. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَتَكُونُ هناك بالتأكيد , تقاتل من أجل عملك وكل شيءّ. |
Ama bunun için mücadele etmelisin. Bunun için savaşmalısın. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تقاتل من أجل ذلك و عليك أن تقاتل من أجل ذلك |
Bak, mücadele edeceksen, bir amaç uğruna olmalı. | Open Subtitles | اسمع إذا أردت أن تقاتل فيفترض بك أن تقاتل من أجل شيء ما |
Bir lider için savaşmazsın. Onun nedenleri için savaşırsın. | Open Subtitles | ليس من الصواب أن تقاتل من أجل القائد، بل الصواب أن تقاتل من أجل قضيّته. |
Angela Davis'in mahkemede hayatı için savaştığını görünce tüm bu hisleri aynı anda hissediyorsunuz. | TED | تغمرك كل هذه الأحاسيس في وقت واحد وأنت تشاهد أنجيلا ديفيس تقاتل من أجل حياتها في المحكمة الاتحادية. |
Benim için kavga ettin. Koca olmak bunu gerektirir. | Open Subtitles | تقاتل من أجلي هذا ما يفعله الزوج |
Benim için kavga eder misin? | Open Subtitles | انت سوف تقاتل من اجلى ؟ |
Benim için kavga etmeler falan! | Open Subtitles | تقاتل من أجلي. |
Neden son demlerini yaşadıklarını anlayınca bize düşman kesilecek bir ırkın tarafında savaşıyorsun? | Open Subtitles | لم تقاتل من أجل فصيلة هالكة سيطاردونا إن علموا أن جنسهم سينقرض؟ |
Ya kendinden çok daha önemli bir fikir için savaşıyorsun ya da kendin için savaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت إما يقاتلون من أجل فكرة هو أكبر مما كنت، أو كنت تقاتل من أجل نفسك. |
Hayatta kalmak için mücadele eden bir kadın. | Open Subtitles | كانت هناك امرأة تقاتل من اجل البقاء على قيد الحياة |
Şampiyonunun, gladyatörünün burada olmasını, onun için mücadele etmesini isterdi, ve hala şansı varken hayatta olmayı isterdi mesela. | Open Subtitles | كان يريد لبطلته ، ومجالدته ان تكون هنا تقاتل من اجله حين كان لازالت هناك فرصة أن يوجد وهو حي. |
Fakat tüm kalbinizle, bir dava uğruna savaştığınız da, ve bu yüzden Tanrının emirlerine uymadığınızda, Tanrının bunu affetmesi daha kolay olacaktır. | Open Subtitles | ولكن عندما تقاتل من أجل قضية .. من كل قلبك سيجد الإله السهولة بمسامحتك إذا كنت بالتالي ستعصي أوامره |
Sen hiçbir şey için savaşmazsın. Evet. Ben de seni tanıyorum. | Open Subtitles | أنت لا تقاتل من أجل أي شيء اجــل |
Fakat kendine doğru şey için mi savaştığını sormalısın? | Open Subtitles | و لكن عليك أن تسأل نفسك هل أنت تقاتل من أجل الشئ الصحيح ؟ |