İlginç. Şirketinize 100 milyon dolarlık bir dava açtı. | Open Subtitles | غريب, شركته تقاضي شركتك بـ100 مليون دولار |
İşçi Sendikası eyalete dava açtı Sağlık Bakanlığı'nın işçileri Kasımın 30'una kadar aşı olmaya zorlaması tartışılıyor. | Open Subtitles | إتحاد موظفي القطاع العام تقاضي الدولة... فهو يزعم بأن... |
Halihazırda dava örnekleri; oldukça dar teknik konularda A Şirketi B Şirketini dava ediyor şeklindeydi. | TED | الآن، مالت قضايا براءات الإختراع لتكون على شكل: الشركة أ تقاضي الشركة ب من أجل مشاكل ضئيلة، مبهمة، و فنية |
Dr. Hallie Fisher tanıtımı kaydettiği için dava ediyor, ...ve gizli videomuzun yayınlanmasını engelliyorlar. | Open Subtitles | الدكتور هالي فيشر تقاضي لإزالة الأمر ومنع نشر الفيديو السري |
Ama bilmiyorum tabii, altı rakamlı dolgun bir ödeme çekini gün boyu rock yıldızları ile takılarak elde edebilir misin? | Open Subtitles | لكني لا اعرف إذا تقاضي مرتبٍ سداسي للتسكع مع نجوم الروك طول اليوم حقاً يعتبر عمل |
Peki müvekkilimi ne kadar tutar üzerinden dava ediyorsunuz bayım? | Open Subtitles | وكم المبلغ الذي تقاضي عميلتي مقابل ذلك، يا سيدي؟ |
Peki o halde neden başkasını değil de Bayan Dahl'ı dava ediyorsunuz? | Open Subtitles | ( إذاً لماذا تقاضي السيدة ( داهل و ليس شخصٌ آخر ؟ |
- Carlos'a dava açtı. - Ona dava mı açtın? - Çünkü beni kovdu | Open Subtitles | "إنها تقاضي "كارلوس - أنتِ تقاضينه؟ |
Todd'u kişisel olarak dava ediyor. | Open Subtitles | إنها تقاضي تود في المحكمة المدنية |
Bunu yapıyoruz, çünkü Sony insanları orjinal Playstation'a özellikler ekledikleri, halkın kullanımına açtıkları için insanları dava ediyor. | Open Subtitles | نحنُ نقومُ بهذا لأن (سوني) الآن تقاضي الناس للقيام بالميّزات, (بلاي ستيشن) بالأساس متوفرة للعموم. |
Teknolojileri sekteye uğradı ve buna karşılık olarak işletme modellerinde yenilik yapmak yerine, hukuki yollara başvurdular bizlere Elvis Presley'i, Beatles'ı kazandıran sektör şimdilerde çocukları dava ediyor ve iflasın eşiğinde. | TED | أعني أنهم أخذوا -- كان هناك تكنولوجيا هدّامة و بدلاً من ابتكار اسلوب عمل جديد ليتوافق مع تلك التكنولوجيا ، اتخذوا وسعوا إلى حل قانوني و الصناعة التي جلبت لكم ألفيس و فرقة البيتلز تقاضي الصغار الآن و هي معرضة للإنهيار. |
Beni, takımı, Grandview köyünü ve Driscoll ilini dava ediyor. | Open Subtitles | ... إنها تقاضيني شخصياً و تقاضي الفريق (و قرية (جراند فيو) و مقاطعة (دريسكول |
Yani şayet kazanırsak ödeme alabileceğiz. | Open Subtitles | وهذا يعني أننا فقط المُخوَّل لهم تقاضي الأتعاب إنْ ربحت القضية. |
Sizin öldüğünüzü kanıtlamadan Hayırsever ona ödeme yapmayacaktı. | Open Subtitles | لم يكن بإمكانه تقاضي الأموال من الممول حتى يرسل إليه دليلاً على وفاتكم. |
Her zaman ödeme almak isteyen bir gardiyan olur. | Open Subtitles | هناك دائماً حارس واحد على الأقل يريد تقاضي مال |
Hokeyi mi dava ediyorsunuz? | Open Subtitles | تقاضي رابطة الهوكي؟ |
Russ Hanneman'ı dava etmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | اذا انت تريد ان تقاضي (روس هانيمان) |