"تقبيلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • öpmek
        
    • öpmeye
        
    • öpebilir
        
    • öpebilirim
        
    • öpmeyi
        
    • öpmem
        
    • öpmekten
        
    • öpücük
        
    • Seni öptüğüm
        
    • öpmemi
        
    • öptüğünü
        
    • öpebilirdim
        
    • öpmeden
        
    • öperdim
        
    • öpmediğim
        
    Seni öpmek kutsal bir kültablasını öpmek gibi ama aklımdaki bu değildi. Open Subtitles برغم أن تقبيلك مثل تقبيل منفضّة سغائر مقدّسة، ولكن لم أقصد هذا.
    Aslinda, seni su anda çok öpmek istemesem bir tane tokat atardim. Open Subtitles في الحقيقة .. سأصفعك إن لم أكن أريد تقبيلك كثيراً حتى أنفجر
    Erkek arkadaşlarınız sizi öpmeye çalıştı mı yoksa baharatlarla yağlıyorlar mıydı? Open Subtitles لم تذكري بأن اصدقائك حاولوا في تقبيلك مع التوابل
    Seni son bir kez öpebilir miyim? Open Subtitles أيُمكِنني تقبيلك قُبلةً أخيرة ؟
    Katı atıklar. Sizi öpebilirim. Open Subtitles أيتها النفايات ، بإمكاني تقبيلك
    İşin kötüsü seni öpmek istiyorum ama yapamıyorum: Open Subtitles أسوء شىء إنى أريد تقبيلك ولكن لا أستطيع.
    Sana he baktığımda, seni öpmek istiyorum. Open Subtitles في كل مرة أنظر فيها إليك, أريد تقبيلك فقط.
    Bu akşam, onlar "kes" diye bağırdıklarında öpüşemedik gerçekten ama gerçekten çok hayalkırıklığına uğradım ve seni gerçekten öpmek istemiştim. Open Subtitles لا أدري, عندما صرخوا الليلة توقفوا و لم نتبادل القبلة, شعرت بخيبة الأمل حقاً و قد أردت تقبيلك
    O an, ben de gerçekten seni öpmek istemiştim yani, o an. - O an. Open Subtitles في تلك اللحظة أردت أيضاً تقبيلك, في تلك اللحظة
    Onu buldum, baba! Köpek yavrusunu buldum! Gel, seni öpmek istiyor! Open Subtitles وجدته يا أبي، وجدت جروي ادخل، إنه يريد تقبيلك
    Ama sanırım asla baş edemeyeceğim şey, seni öpmek istediğimde, benden kaçtın. Open Subtitles لكن ما لن أنساه أبداً هو سبب ابتعادك عندما حاولت تقبيلك
    Dinleyin, ekselansları sizi öpmeye çalıştığımı söylediğiniz için özür dileyesiniz diye gelmiştim. Open Subtitles انظري, سموّك.. أنا فقط أتيت لكي تعتذري عن قولكِ أنّي أنا من حاولت تقبيلك
    Kaderlerimiz beraber çizildiğine göre, bilmeni isterim, seni öpmeye çalışan bendim. Open Subtitles منذ أن اجتمع مصيرنا سويةً عليّ أن أخبرك.. أنا هي التي حاولت تقبيلك
    - Ama seni öpmeye çalıştığım ilk seferde bana sanki aidsliymişim gibi baktın. Tatlıyım ben. Open Subtitles عندما حاولت تقبيلك أول مرة، نظرتِ إليّ وكأنني مرض تناسلي
    Seni burada öpebilir miyim yoksa uygunsuz mu kaçar? Open Subtitles هل استطيع تقبيلك هنا ؟ ام ذلك غير مهني
    Ben de sizi uzatmadan öpebilir miyim, yüzbaşı? Open Subtitles هل يمكننى تقبيلك ايضآ كابتن ؟
    200? Dr Crane, sizi öpebilirim! Open Subtitles 200 دكتور كرين أستطيع تقبيلك الان
    Ama şunu bil ki, beraberken, ne konuşsak veya yapsak, hep seni öpmeyi düşünüyorum. Open Subtitles لكن عندما سنكون معاً، مهما كنا نتكلم بشأنه، ومهما كنا نفعل، أنا أفكر في تقبيلك.
    Senden çok hoşlanıyorum. Seni öpmem gerek. Open Subtitles اسمع, انا حقاً غارقة فيك يتوجب عليك تقبيلك.
    öpmekten daha fazlasını yapmak istedim. Seni becermek istedim. Open Subtitles اردتُ أنّ أفعل أكثر من تقبيلك ، أردتُ مضاجعتك في مرحلة ما
    Yanlış bir erkekten inanılmaz derecede güzel bir öpücük aldığın oldu mu? Open Subtitles هل تم تقبيلك مرة قٌبلة مثير مٌذهلة من الشاب الخاطىء تماماُ ؟
    Seni öptüğüm için de özür dilerim. Open Subtitles وأنا آسف حول تقبيلك.
    Ne düşünürse düşünsün, seni öpmemi istediğin için mutluyum, dudaktan. Open Subtitles بغضّ النظر عن رأيه، يسرّني أنك طلبت مني تقبيلك على شفتيك.
    Beni nasıl öptüğünü Open Subtitles حين تقبلني قبل النوم طريقة تقبيلك لي في ليلة جيدة
    - Eğer sadece arkadaş olmasaydık seni şu an öpebilirdim. Open Subtitles حتى إن فشلت فنحن أصدقاء أستطيع تقبيلك الآن
    Eğer gerçek ölümle yüzleşirsem en azından seni öpmeden Sookie Stackhouse, ...bu benim en büyük pişmanlığım olacak. Open Subtitles وإذا سألقى الموت الحقيقي دون تقبيلك على الأقل، (سوكي ستاكهاوس) سيكون أكبر ندمي
    Seni öperdim ama doktor hasta olduğumu söylüyor. Open Subtitles كنت أود تقبيلك ، لكن الطبيب قال أني مريضة
    Her neyse, gerçekten seni restoranda öpmediğim için özür dilerim. Kötüydü. Open Subtitles عل كلّ، أعتذر على عدم تقبيلك في المطعم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more