"تقدر بثمن" - Translation from Arabic to Turkish

• paha biçilmez
• değerli
• değeri
• pahabiçilemez
• paha biçilemez
• paha biçilmezdi
• paha biçilmezdir
• paha biçilemezdi

30 seneyi aşkın bir süredir sergilenmemiş paha biçilmez bir sanat eseri.
قطعة لا تقدر بثمن لم يظهر علنا منذ أكثر من 30 عاما.

Batı'da kaybolmakta olan klasik dünyanın paha biçilmez bilgeliğini barındırıyordu.
وضمت علوم العالم الكلاسيكي التي لا تقدر بثمن والتي تلاشت في الغرب.

Son penimle kedi kürkünden anorak aldım, az önce paha biçilmez bir şalgamı berbat ettim.
صرفت آخر أموالي على معطفٍ ثقيل، وللتو حطمت لفتةً لا تقدر بثمن

İzin versek evlerimizdeki cihazlarımız da bize çok değerli görüşlerde bulunacak.
والأجهزة المتوفرة حاليا في منازلنا إذا سمحنا لها، يمكنها أن تعطينا نظرة فاحصة لا تقدر بثمن.

Bu, insanlardan gelen, nicelleştirilemeyen hikâyeler, duygular ve etkileşimler gibi değerli verilerdir.
هذه بيانات عن البشر لا تقدر بثمن مثل القصص و المشاعر والتفاعلات التي لا يمكن قياسها.

- paha biçilemez! - Hayır... yani senin için değeri nedir?
إنها لا تقدر بثمن - لا، أعني ما قيمتها بالنسبة لك؟

pahabiçilemez bir aile yadıgarıdır.
إنها لا تقدر بثمن انها من ورث العائلة

İncelikten falan değil, mail listeleri paha biçilmez değerde olacak.
نسيت طيفة، القائمة البريدية ستكون لا تقدر بثمن.

Ve başarırsanız, gökyüzü kararacak ve havadan paha biçilmez mücevherler yağarak dünyanızı dolduracak.
و أذا نجحتم، السماء ستظلم و تمطر جواهر لا تقدر بثمن و ستملئ عالمكم

paha biçilmez Çin sanat eserleri üstünde uzmanlaşmış bir hırsızmış.
كان متخصص في اللوحات القيمة و الآثار الصينية التي لا تقدر بثمن

Şimdi bu paha biçilmez Faberge paskalya yumurtasını ortaya koyacağım, yeni doğmuş, hemofili çocuğumun yanına.
والآن سوف أقوم بوضع هذه البيضة التي لا تقدر بثمن في الوسط بجانب طفلي المولود حديثا والمصاب بالنزف ـ هل هذه ملكك؟

paha biçilmez bir enstrüman bu.
أتعلم إن ذلك ليس مسلياً ، تلك آلة لا تقدر بثمن

Tüm insanlık tarihinin bu paha biçilmez ânı için yeryüzündeki tüm insanlar tek yürek oldular.
للحظه لا تقدر بثمن في كل التاريخ البشري أصبح كل البشر على الأرض موحدين

O sunucular girersek çok değerli istihbarat elde ederiz.
لذا لو أمكننا الدخول لهذه الخوادم هذه الإستخبارات ستكون لا تقدر بثمن

Bu sayede çok değerli bir gerçeği açığa çıkarttın.
وبفعلك هذا، أسدلت الستار عن حقيقة لا تقدر بثمن.

Bize yurtdışı operasyonlarında çok değerli bilgiler verdi.
و قد أمدنا بمعلومات لا تقدر بثمن للعمليات الخارجية

Teknolojinin değeri... çok fazla olacak.
ووقتها ستصير تقنيتك هذه... لا تقدر بثمن.

Her gün, çok fazla paha biçilemez bilginin üzerine sifon çekiliyor.
كل يوم، معلوماتٍ لا تقدر بثمن يتم التخلص منها بالماء

Bana verdiği bilgi paha biçilmezdi.
المعلومات التي أعطاني كان لا تقدر بثمن.

Sen anlamazsın. Bazı şeyler paha biçilmezdir.
أنت لا تفهم شيئاً، بعض الأشياء لا تقدر بثمن.

Onu yakalamak paha biçilemezdi çünkü o bunun tam olarak nasıl kullanılacağını biliyordu.
اصطياد لها كان لا تقدر بثمن لأنها كانت تعرف بالضبط كيفية استخدام هذه،