"تقدمه" - Translation from Arabic to Turkish

    • teklif
        
    • servis
        
    • sunduğu
        
    • sunduklarından
        
    • sunuyorsun
        
    • teklifine
        
    • tutulacağına
        
    • tanıştırmalısınız
        
    • sunabileceği
        
    Şiddet yanlısı aşırılıkçı kurumların teklif ettiği, diğer grupların etmediği şey ne? TED ما الذي تقدمه هذه المؤسسات المتطرفة العنيفة ولا تقدمه الجماعات الأخرى؟
    Bilmeniz gereken şey teklif yapıp yapmayacağınız. Open Subtitles ما عليك فعله هو أن تقدم سعرك أو لا تقدمه
    Onun akşam yemeği hazırlayıp sana kanepede servis yapması yerine, sen ona akşam yemeği hazırla ve kanepede servis yap. Open Subtitles بدلاً من أن تجعلها تجهِّز لك عشاءك و تقدّمه لك على الأريكة تظهر أنت بالعشاء و تقدمه لها على الأريكة
    Astronotlarımızın bunu yıllardır kullanıyor olmasına rağmen, bunu deneyecek ilk servis biziz. Open Subtitles انه من ناسا , وايضا كان رواد الفضاء لدينا يستخدمونه نحن اول خدمة تقدمه
    Sınırsız haz eksi sıfır acı eşittir maksimum haz başka bir deyişle, tam da tecrübe makinesinin sunduğu durum. TED المتعة اللامتناهية مع انعدام الألم تساوي المتعة الصافية العظمى، أو بكلمات أخرى، نفس السيناريو الذي تقدمه آلة التجربة.
    Daha çok okul bitince hayatın sunduklarından alabileceğin kadarını alırsın. Open Subtitles ..و بعد المزيد من الدراسة ستحصل على أفضل ما تقدمه ..الحياه على الإطلاق
    Buna karar verdin ve bunu bir gerçek gibi sunuyorsun. Open Subtitles أنت وافقت على ذلك والآن تقدمه كحقيقة
    teklifine minnettarım ama bence sırf kız arkadaşın olduğum için teklif ediyorsun. Open Subtitles أقدر حقًا عرضك, ولكني أظن أنك تقدمه لإني صديقتك.
    Bay Bennet, onu hemen kızlarla tanıştırmalısınız. Open Subtitles سيد (بينيت)، يجب أن تقدمه للفتيات فوراً
    Birazdan evlenme teklif edeceğiniz yüzük bana ayrılmıştı. Open Subtitles حصل سوء تفاهم في متجر المجوهرات الخاتم الذي أنت على وشك أن تقدمه كان محجوزاً لي
    Bunun yüksek değerde bir teklif olduğunu ve bunu yüzyüze takdim etmeyi istediğinin dışında birşey söylemiyor. Open Subtitles عدا أنه إقتراح عالى القيمة وتريد أن تقدمه لك وجهاً لوجه
    İşte bu yüzden oğlunuza ülkedeki başka hiçbir okulun sunamayacağı bir teklif sunuyoruz. Open Subtitles لهذا نتقدم لإبنك بعرض لن تقدمه له أي مدرسة أخرى في البلاد
    Girish, soğuk servis yapma! Open Subtitles جيريش لا تقدمه باردا احضر بعض الخبز الساخن يا خادم
    Ne servis ederseniz edin, çikolatalı puding ve patates cips aşermelerimi tatmin edeceğinden şüpheliyim. Open Subtitles أيا كان ما تقدمه ، أشك من أنه سيرضي إشتهاء حملي لبودينغ الشيكولاته ورقائق البطاطس
    Çünkü bu ülkenin aileme sunduğu huzur, güvenlik ve istikrar için minnettarım. Open Subtitles ..لأنني مُمتنة ،للسلام، الآمن والإستقرار الذي تقدمه هذه البلاد لعائلتي
    Ölümlülük, özellikle de kendimizinki, hayatın bize sunduğu en zor ve kontrol edilemez dert . Open Subtitles لكن فناؤنا بشكل خاص هو أقسى وأصعب شيء تقدمه لنا الحياة
    Ama çoğu okulun sunduğu bu. TED ولكن هذا ما تقدمه غالبية المدارس
    Hayatta kalmak için doğanın tehlikelerini ama aynı zamanda sunduklarından yararlanma öğretilerini hatırladık. Open Subtitles لقد تذكرنا تعليمهم للبقاء على قيد الحياة من أخطار الطبيعية والاستفادة أيضاً مما تقدمه.
    Evet, belki bir zamanlar, ama şimdi Rusya'nın bana sunduklarından daha çok keyif almaya başladım. Open Subtitles أجل، ربّما في الماضي، لكنّي الآن أستمتع بكل ما تقدمه (روسيا).
    Ona bunu mu sunuyorsun? Open Subtitles وهذا ما تقدمه لها؟
    Bununla Andy'ye Haley'nin ona âşık olduğunu ve evlilik teklifine engel olmak için sahile koştuğunu söylemek arasında dağlar kadar fark var. Open Subtitles هذا بعدي كل البعد عن اخبار اندي ان هايلي واقعه في حبه وذهبت الى الشاطئ لتوقف تقدمه لحبيبته
    Bay Bennet, onu hemen kızlarla tanıştırmalısınız. Open Subtitles سيد (بينيت)، يجب أن تقدمه للفتيات فوراً
    Adil şehrimizin sunabileceği en müthiş görselliği sunuyor. Open Subtitles إنه أكثر المناظر الطبيعية المذهلة، التي يمكن لمدينتنا العادلة أن تقدمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more