"تقطر" - Translation from Arabic to Turkish

    • damlıyor
        
    • damlıyordu
        
    • akıyor
        
    • damlar
        
    • damlayan
        
    Kendi evreninin efendisi olmana rağmen, sağından solundan sıçan kanı ve dışkısı damlıyor. Open Subtitles أنت سيد الكون الخاص بك، ومع ذلك كنت تقطر مع الدم الفئران والبراز.
    Her kırptığında gözünden birşey mi damlıyor? Open Subtitles هل عينك سوف تقطر في كل مرة ترمشين فيها ؟
    Bu nedenle çok hızlı oldu. Ve büyük, kanlı dişlerinden kan damlıyordu! Open Subtitles و قد كان لديه أنياب دامية ضخمة, تقطر بالدم
    Parlak derisinden az önce yediği çocukların kanı damlıyordu. Open Subtitles وحراشفه اللمّاعه كانت تقطر منها دماء الأطفال الذين إلتهمهم
    Yağmur sıvalardan akıyor eşyaların üzerine. Open Subtitles الأمطار كانت تقطر عبر الاصق ومثبتات الإناره
    Evet. Ve kaçarken kanı yere damlar. Open Subtitles أجل، لقد تقطر الدم أثناء خروجها
    Sende damlayan bir şey var. Open Subtitles الديك بعض الأنوع من الأشياء التي تقطر هناك
    Pekâlâ kahvem bir mağaraya doğru damlıyor gibi gelmiyor mu? Open Subtitles حسنا , هل يبدو وكأن قهوتي تقطر في كهف ؟
    Son zamanlarda uyandığımda her sabah tıpkı bu nehir gibi kokan sular damlıyor ellerimden. Open Subtitles في الآونة الأخيرة، أستيقظ كل صباح... يدي تقطر ماءا، و النهر رائحته كريهة.
    Gazetelerden her gün nefret ve yalan damlıyor. Open Subtitles الصحف تقطر حقدا وأكاذيب كل يوم
    Baltalarından kan damlıyor, köyleri yıkıp yakıyorlar. Open Subtitles فؤوس تقطر دماً وقرى تحرق عن بكرة أبيها،
    George, burnundan bira damlıyor. Open Subtitles (جورج) البيرة تقطر من أنفك
    Çuvaldan birşey damlıyor. Open Subtitles الحقيبة تقطر
    Sonra Letitia'nın kulağından kan damlıyordu. Evet ama bu kadar yeter, Amy. Open Subtitles ..وكانت الدماء تقطر من - "هذا يكفي يا "آيمي -
    Üzerinden sular damlıyordu. Open Subtitles لقد كانت تقطر منها المياه
    Yani lağım suyu hâlâ çatıdan akıyor öyle mi? Open Subtitles إذن، ما تزال مياه المجاري تقطر من خلال السقف؟
    Çünkü banyonun her tarafından akıyor. Open Subtitles لأنها تقطر في كل اتجاه داخل الحمام
    Soğuyan kısım buradan damlar ve hokus pokus. Open Subtitles وعندما تبرد, تقطر هنا
    Sürekli damlayan suyun bende çukur açabileceğini mi sanıyorsunuz? Open Subtitles أتظن أن تقطر الماء اللامنتهي سيأثر بي؟
    "damlayan, delik, kenetleniyor. " Open Subtitles تقطر, ثقب, تثبيتات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more