"تقولين أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylüyorsunuz
        
    • mi söylüyorsun
        
    • diyorsunuz
        
    • mı diyorsun
        
    • hafiflediğini
        
    Bir bağımlılığının olduğunu ve bunun sonucunda, yoksunluk belirtileri yüzünden acı çektiğini söylüyorsunuz. Open Subtitles أنت تقولين أنه كان مدمن وبالنتيجة كان يعاني من الادمان
    Yani onları incitmek istemediğini söylüyorsunuz. Open Subtitles إذاً تقولين أنه لم يقصد إيذاء أولئك الأشخاص؟
    Murphy'nin Pentagon'daki üç kişiyi kurtarırken öldüğünü mü söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تقولين أنه مات لأنه أنقذ هؤلاء الثلاثة في وزارة الدفاع ؟
    Yani bunca yıldır babamın kasabanın diğer tarafında bir çiftlik malzemeleri dükkân işlettiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles هل تقولين أنه في كل هذا الوقت أبي كان حي وفي الجهة الأخرى من البلدة يدير مخازن الغذاء والتموين؟
    Onu sadece coğrafi sebepler yüzünden unutmam gerektiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles إذاً , أنتي تقولين أنه عليَ أن أنسى أمره تماماً لأسباب جغرافية
    Yıllardır görmediğiniz halde eski bir dost diyorsunuz. Open Subtitles لم ترينه منذ سنوات ورغم ذلك تقولين أنه كان صديق قديم لكِ
    Artık evlenmeden birlikte olamayız mı diyorsun? Open Subtitles هل تقولين أنه ليس بإمكاننا أن نصبح معاً إلا اذا تزوجنا
    İnsanları kandırmanın, yalan söylemenin yükünün hafiflediğini söylüyorsun. Open Subtitles تقولين أنه يسهل التلاعب بالناس، الكذب عليهم
    Başvurabileceğimi mi söylüyorsunuz? Open Subtitles إذاً, إنك تقولين أنه علي تقديم طلب انتساب؟
    İsyandan onun sorumlu olduğunu mu söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تقولين أنه كان مسئولاً عن هذه العملية؟
    Şunu açıklığa kavuşturalım. Görev başarısız olursa desteğinizi tamamen çekeceğinizi mi söylüyorsunuz? Open Subtitles لأكون واضحًا، تقولين أنه لو فشلت المهمة فستسحبين دعمك كله؟
    Yani bana, hiç alıcımın olmadığını söylüyorsunuz. Open Subtitles اذن، انت تقولين أنه لايوجد أي مشتر؟
    Bayan Hayes, bu operasyonu iptal etmem gerektiğini mi söylüyorsunuz? Open Subtitles مس (هيس)، هل تقولين أنه لابد أن ألغي هذه المهمة؟
    Asıl siz burada değerli bir iş yapılamayacağını mı söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تقولين أنه لا وجود لعمل ذو قيمة هنا؟
    Kimin ne zaman öleceğini bildiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles تقولين أنه كان يعرف من سيموت ومتى ؟
    Şüphe çektiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles تقولين أنه سيبدو مثيرًا للشكوك؟
    İntihar etmem gerektiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles تقولين أنه عليّ قتل نفسي
    Kimin ne zaman öleceğini bildiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles أنت تقولين أنه كان يعلم !
    Yani diyorsunuz ki, onu size veremezsem savaşmak için bir mazeret bulmuş olacaksınız, öyle mi? Open Subtitles إذاً أنتِ تقولين أنه ليس بإستطاعتى إعطائك هذا الشخص. أستحصلين على عذراً فى القِتال؟
    Yani yalnızdı derken, şefi hariç yalnızdı mı diyorsunuz? Open Subtitles إذاً عندما تقولين أنه كان وحيداً كُنتِ تعني،أنه وحيد باستثناء طباخته.
    Yani iki koca yılı yitirdi mi diyorsunuz? Open Subtitles تقولين أنه نسي السنتين الأخيرة ؟
    Yani bu kızın kimliğini tespit edersek nereden geldiklerini anlarız mı diyorsun? Open Subtitles تقولين أنه لو تعرّفنا على الفتاة، سنكتشف آخر مكان تواجدوا فيه؟
    İnsanları kandırmanın, yalan söylemenin yükünün hafiflediğini söylüyorsun. Open Subtitles تقولين أنه يسهل التلاعب بالناس، الكذب عليهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more