"تقوم بها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaptığın
        
    • yaptığı
        
    • yaptığınız
        
    • yapmanı
        
    yaptığın o şeyleri nasıl yaptığın hakkında hiçbir fikrim yok. Open Subtitles ليس عندي أي فكرة عن كيفية قدرتك على القيام ببعض الأشياء التي تقوم بها
    Küçük dükkânının arka tarafında yaptığın deneylerin böyle bir fabrikaya dönüşeceğini kim tahmin edebilirdi? Open Subtitles من كان يعتقد أن التجارب الصغيرة التي كنت تقوم بها في خلفية محلك أن تؤدي لهذا ؟
    İşinin dışında yaptığın tüm işler yüzünden işini kaybedebilirsin. Open Subtitles قد تخسر عملك بسبب كل ، الاعمال الاخري التي تقوم بها هنا بجانب عملك
    Yaşamımızın bir parçası; herkesin yaptığı bir şey. Her canlının yaptığı birşey. TED أنها جزء من كوننا على قيد الحياة; كلنا نقوم بها. كل المخلوقات تقوم بها.
    Resmi kuruluş (Inc) kısmı, yani şirket, en iyi yaptığı şeyleri yapıyor. TED الطرف المدرج, الشركة, تقوم بأشياء تقوم بها بشكل جيد حقاً.
    BG: Değerli Komisyon Üyesi, yaptığınız iş için ve TED برونز خيوساني: سيدي المفوض شكرا على الوظيفة التي تقوم بها.
    Ayrıca, yapmanı istediğim diğer bazı işleri de yazma cesareti gösterdim. Open Subtitles أخذتُ الحريّة أيضاً في الإشارة لأعمالٍ اخرى أودّ أن تقوم بها
    yaptığın o şeyleri nasıl yaptığın hakkında hiçbir fikrim yok. Open Subtitles ليس عندي أي فكرة عن كيفية قدرتك على القيام ببعض الأشياء التي تقوم بها
    yaptığın hareketlere bak bir adamım. Kendi alanlarında çok iyiler. Open Subtitles تفقد الحركات التي تقوم بها يا رجل إنها تدور في مدارها الخاص
    Gözlerim kapalı... ama yaptığın her şeyin farkında olacağım! Open Subtitles سأبقي عينَي مغمضتين لكنني سأستشعر كل حركة تقوم بها
    yaptığın hareketlerin hiçbiri son 5 yılda yaptıklarından farklı değil. Open Subtitles وحركاتك أيضاً التي كنت تقوم بها خلال الـ 5 سنوات القادمة
    Eskiden yaptığın babanın bilmediği bir sürü kötü şeyden bahsetmeyelim mi? Open Subtitles كل الأمور السيئة التي كنت تقوم بها والتي لا يعلم أبوك عنها؟
    İnsan vücudu yaptığın şeylere uygun değil. Open Subtitles جسم الانسان لم يصنع للأشياء التي تقوم بها
    Laptobunla yaptığın numaralara bakılırsa bilgisayar konusunda uzmansın, değil mi? İlgiliyimdir. Open Subtitles كلّ هذه الطقطقة التي تقوم بها بحاسوبكَ، أنتَ خبير بالحواسيب، أليس كذلك؟
    Çok fazla kımıldanırsan yaptığın son hareket olur. Open Subtitles ,إذا تحركت حركة صغيرة ستكون هي آخر حركة تقوم بها
    Sirk, yaptığın numaradan ibaret değildir. Open Subtitles السيرك ليس عبارة عن الأفعال التي تقوم بها
    insanlar yaptığın şeyden nefret ettikleri zaman işini sevmek biraz zor Open Subtitles يصبح من الصعب أن تحب وظيفتك عندما لا أحد يبدو أنه يحبك وأنت تقوم بها
    Zaten yaptığın bir sürü şeyi yine yapıyor olacaksın. Open Subtitles في الواقع, سوف تقوم بالكثير من نفس العمليات التي تقوم بها الآن.
    Freud, karısının farkında olmadan yaptığı şeyleri arar. İstemeden sergilediği davranışları. TED لكنه كان يبحث عن الأمور التي تقوم بها زوجته لا إراديّا، سلوكات لا واعية.
    Bedenlerimizin yaptığı veya yapmadığı şeyler hakkında utanç duymamayı aşılayan bir toplumda yaşadığımızı hayal edin. TED تخيلوا عالمًا حيث يمكننا العيش في مجتمعٍ يعلّمنا ألا نشعر بالخزي بشأن الأشياء التي تقوم بها أجسادنا أو لا تقوم بها.
    Sorun tabii ki şudur, mağazada yaptığınız karşılaştırmayı bir daha asla yapmayacaksınız. TED والمشكلة، بالطبع، هي المقارنة التي قمت بها في المتجر هي مقارنة لن تقوم بها بتاتاً مرة أخرى.
    Güvenli seks yapmanı istiyorum ama seks yapmanı istemiyorum. Open Subtitles بالطبع أريد أن تقوم بعلاقة آمنة لكن لا أريدك أن تقوم بها اطلاقا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more