O bir taktik adamı eğer birinin takip etmeyeceğini düşünse nefes bile almaz. | Open Subtitles | انه تكتيكي. لا يرسم بشكل عشوائي إلا إذا كان يفكر بالشخص المنشود لملاحقته |
Siz taktik ekibini konuşlandırırken, bırakın onunla konuşayım. | Open Subtitles | دعوني أتحدث إليه بينما ترتبون لفريق تكتيكي |
Alanı kapatıp taktik ekibiyle her binayı arayalım derim. | Open Subtitles | أقترح أن نغلقه و ندخل مع فريق تكتيكي للهجوم |
-Sydney'yi bu kadar çabuk göreve göndermek, taktiksel bir hata olur. | Open Subtitles | يعيد سدني إلى الحقل لذا بسرعة. هو خطأ تكتيكي. |
Ki hiç bir taktiksel yaklaşım savaşı Kazanmanıza yetmez. | Open Subtitles | القوة يمكن أن تكون ساحقة بحيث لا وجود لأسلوب تكتيكي في معركة يؤدي إلى نصر ومن ثم سيطرة |
Yeni görüşme taktiği mi? | Open Subtitles | تفاوض تكتيكي جديد ؟ |
Böyle bir taktik ilerleme yakın bir saldırıya işaret ediyor. | Open Subtitles | أي تقدّم تكتيكي مثل ذلك يُشيرُ إلي هجومِ وشيك |
taktik ekip, yarım saatlik çatışmanın ardından geri çekildi... | Open Subtitles | هوتش الفريق اجبر على انسحاب تكتيكي رغم وجود مذكرة بعد خسارة معركة مسلحة دامت 30 دقيقة |
SFPD komuta, taktik uzmanlığı olan birimleri olay mahalline çağırıyor. | Open Subtitles | إلى جميع المسعفين ، طلبت الشرطة أي شخص لديه تدريب تكتيكي الذهاب الى نقطة الإلتقاء |
Çözüm için iki gün var zannederken aniden iki saatiniz bile olmadığını fark edip ciddi bir taktik hatası yaptığınızı bilmek kadar kötü hissettiren bir şey yoktur. | Open Subtitles | من كونك تقوم بخطأ تكتيكي حقيقي حينما تعتقد ان لديك يومين لتحل المشكلة لكن تكتشف انه ليس لديك حتى ساعتين |
taktik olarak zor bir durumdan kurtulmak için yapılan zekice bir hamleye benziyor. | Open Subtitles | انها تأتي كمحاولة ذكية لانقاذ تكتيكي صعب حسنا فعلت. هذا صحيح |
En yakın taktik ekibin 10 dakika mesafede olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعلم أن أقرب فريق استجابة تكتيكي على بعد عشرة دقائق |
Ancak bunlar taktik uydu yoksa beş para etmezler. | Open Subtitles | لكنها عديمة الجدوى من دون قمر صناعي تكتيكي |
Eyalet polisi taktik ekibiyle yolda, bizimle orada buluşacaklar. | Open Subtitles | شرطة الولاية لديها فريق تكتيكي في الطريق للقائنا هناك الآن. |
Müsait olan tüm ajanları, özel ve taktik ekipleri istiyorum. | Open Subtitles | أريد جميع العملاء المتاحين وفريق ردع وفريق تكتيكي |
Geri çekilip yeniden organize olmak taktiksel bir karardı. | Open Subtitles | لقد كان قرار تكتيكي للتراجع وإعادة التجميع |
Her tür operasyonda, romantizm her zaman taktiksel bir seçenektir. | Open Subtitles | في اي نوع من العمليه المغازله دائما خيار تكتيكي |
Yönetmelikleri okumanın sebebi taktiksel bir şey ve bunun ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | بحثت في اللوائح لسبب تكتيكي ، و أريد أن أعلم ما هو |
taktiksel açıdan sorum şu: | Open Subtitles | والآنَ السؤالَ الذي يطرحُ نفسهُ ومن منظورٍ تكتيكي |
- taktiksel giriş yapmıyoruz yani bu kişiye güveniyorsun. | Open Subtitles | نحن لا نقترب بشكلي تكتيكي وهذا يعني انك تثق في ذلك الشخص |
Zamana oynama taktiği. | Open Subtitles | اوه .. توقف تكتيكي |
Bu profesyonel bir mazeretti! | Open Subtitles | هذا انسحاب تكتيكي |