"تكرهينه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ondan nefret
        
    • nefret ediyorsun
        
    • nefret ettiğin
        
    • nefret ediyor
        
    • nefret edersin
        
    • nefret ettiğini
        
    • nefret ettin
        
    Ve bir gün, umarım bu olduğu zaman, orada olurum, Ondan nefret edeceksin. Open Subtitles فى يوم من الايام,وأدعوا الله أن أكون هناك عندما يحدث ذلك اليوم, سوف تكرهينه.
    Bir dakika, ben senin Ondan nefret ettiğini sanıyordum. Open Subtitles , إنتظري لحظة, حسبتكِ تكرهينه أنا لا أكرهه.
    Ondan en az bizim kadar nefret ediyorsun. Gözlerinden okunuyordu. Open Subtitles تكرهينه بنفس مقدار كرهنا له لقد رأيت هذا في عينيك
    Biliyorum, Anne. "Klimpy's"ten nefret ediyorsun. Ne olduğunu anlat bana. Open Subtitles أعلم, يا أمي أنّك تكرهينه, ولكن مالذي حدث ؟
    Hiç ailen uzakta kilitli tutulmadın ve nefret ettiğin iğrenç biryere kapatılmadın! Open Subtitles أنتِ لم تكونى محبوسه بعيداً عن عائلتك من قبل وتم وضعك فى مكان شنيعاً تكرهينه
    Biliyorum. nefret ettiğin bir tanesini aradım. Ama çok az zaman kalmıştı. Open Subtitles أعرف, بحثت عن الشيء الذي تكرهينه ولكنه كان ملاحظة قصيرة حقا
    - Hala Ondan nefret ediyor musun? Open Subtitles هل لازلتي تكرهينه ام ماذا ؟ من ؟ جيو ؟
    Sen Çin yemeğinden nefret edersin. Ama sen etmezsin. Open Subtitles لكنك تكره الطعام الصيني - لكنك لا تكرهينه -
    Zaten Ondan nefret ettiğini söylemiştin. Tam olarak nesinden nefret ediyorsun? Open Subtitles سبق وقلت أنك تكرهينه ما الذي تكرهينه بالضبط حياله؟
    Kalbini kırdı senin. Çok kötü şeyler yaptı sana. Ondan nefret ediyorsun. Open Subtitles لقد فطر قلبكِ، لقد قام بفعل أشياء مقيتة فيكِ، أنتِ تكرهينه
    Bana Ondan nefret ettiğini ve asla bu ailenin parçası olmak istemediğini söylemiştin. Open Subtitles وأنك أخبرتني أنك تكرهينه و.. لم تريدي أن تكون أبدا، جزءا من هذه العائلة.
    Hani Ondan nefret ediyordun? Open Subtitles لم يتصل بي أنــا. إعتــقدتُ أنكِ تكرهينه.
    Ondan nefret ederdin. Şimdi hayatın için ona mı güveniyorsun? Open Subtitles أنتِ تكرهينه , والآن تثقين به على حياتك ؟
    - Ondan bu kadar çok mu nefret ediyorsun? Open Subtitles هل أنتِ تكرهينه إلى هذه الدرجة؟ نعم أو لا ؟
    Sen de Ondan nefret ediyorsun. Yani neden umurunda ki? Open Subtitles لا، أنت تكرهينه أيضاً فلماذا تبالين أصلاً؟
    Peki tamam Sana, nefret ettiğin insanları görmedende müziği duyabileceğimizi saylemiştim Open Subtitles حسنا قلت لك أنه يمكننا الإستماع للموسيقى بدون أن نرى أي شخص تكرهينه
    nefret ettiğin herkesi eve davet ediyorsun falan. Open Subtitles ومن ثم تقومين بدعوة كل من تكرهينه إلى المنزل
    nefret ettiğin çocuktan daha beteri hoşlandığın çocuktur, değil mi? Open Subtitles الشيء الوحيد الأسوأ من فتى تكرهينه هو فتى تحبينه، صحيح ؟
    Şimdi nefret ediyor olabilirsin, Laverniye, kulağın alışınca, bayılacaksın. Open Subtitles حسنا, ربما قد تكرهينه الآن, "لافيرناجين" لكن عندما تسمعينه بضع مرات, سيعجبكِ..
    - Ama sen Joey'den nefret edersin. - Şimdi ediyorum. Open Subtitles ولكنك تكرهينه - الان انا افعل -
    - nefret ettin değil mi? - Hayır, güzel ama biraz kaba. Open Subtitles تكرهينه كلا إنه جيد، إنه صغير في العراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more