"تكره أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefret ettiğini
        
    • nefret ediyorsun
        
    • nefret eder
        
    • nefret ediyor
        
    Sorgulama sırasında rahatsız edilmekten nefret ettiğini biliyorum ama çok önemli. Open Subtitles أعلم أنك تكره أن يتم مقاطعتك أثناء إستجواب و لكن هذا أمرهام
    Yanılmaktan ne kadar nefret ettiğini bilsem de, arkadaşlarına güven. Open Subtitles أعلم كم تكره أن تكون مخطئاً ولكن ثق بصديقتك
    Çünkü karını hastayken görmekten nefret ediyorsun, acı çekerken Open Subtitles تكره أن تراها و هي مريضة و أن تشاهد معاناتها
    Bunu söylemekten nefret ediyorsun,değil mi? Open Subtitles أراهنك،أنك تكره أن تقول ذلك أليـس كذلك؟
    Annem, ev bu haldeyken misafir ağırlamamdan nefret eder. Open Subtitles أمي تكره أن يأتي الناس والبيت ليس منظما ونظيفا
    Eşin herhangi bir duygu kırıntısı göstermekten nefret ediyor. Open Subtitles تعرف أن زوجتك تكره أن تظهر أيّ عواطف. حقًا.
    Karını yalnız bırakmaktan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك تكره أن تترك زوجتك لوحدها.
    Yanılmaktan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles وأعلم كم أنّك تكره أن تكون على خطأ.
    İyilik borçlu olmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم كم تكره أن تكون مُدان لأحد بمعروف
    Önceden kaybetmekten nefret ettiğini söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت للتو أنك تكره أن تخسر
    Bunu kaçırmaktan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنّك تكره أن تفوّت هذا
    Senin ne kuraklıktan ne kadar nefret ettiğini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم كم تكره أن تكون جافة
    Yanlış yapmaktan nefret ediyorsun değil mi? Open Subtitles تكره أن تكون مخطئا ، أليس كذلك؟
    Başlangıçta hep nefret ediyorsun ama bittikten sonra da çok iyi hissediyorsun. Open Subtitles أنت دائماً تكره أن تبدأ ذلك ...لكن سيكون شعورك رائع بعدها
    Bir doktor olmaktan okadarmi nefret ediyorsun? Open Subtitles تكره أن تكون طبيب لهذا الحد؟
    Bir şeyde başarılı olduğumu görmekten nefret ediyorsun. Çözmen gereken bir sürü sorunun var Ford. Open Subtitles تكره أن تراني أنجح في شيء
    Kaybetmekten nefret ediyorsun. Open Subtitles أنت تكره أن تخسر.
    Neyi yapmamdan nefret ediyorsun? Open Subtitles ماذا تكره أن أفعل؟
    Atların akıllıları, yalnız olmaktan nefret eder de. Open Subtitles الاحصنة عموما تكره أن تكون بمفردها طوال الوقت
    Babam hakkında ve gerçek duygularını açığa çıkarmak zorunda kaldığı bütün konularda konuşmaktan nefret eder. Çok faydalı bir ziyaret olacağa benziyor Open Subtitles لقد اكتشفت بأنها تستطيع رؤيتهم منذ سنتين إنها تكره أن تتحدث عن والدي
    Golf oynamandan nefret ediyor. Bunu önlemek için her şeyi yapar. Open Subtitles إنها تكره أن تلعب الغولف ستفعل كل شيء لإيقاف هذا
    Önemli gibi görünmediğini biliyorum ama kötü görünmekten nefret ediyor. Open Subtitles أعرف أنه يبدو أن الأمر لا يُهم ولكنها تكره أن تبدو كالفضلات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more