Listenin uzun olacağını tahmin etmiştim ama ne kadar uzun olabileceğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | توقعت أن تكون القائمة طويلة، لكن لم تكن لدي فكرة إلى أي حد. |
Bir avuç şirketin ne yediğimizi ve yemeğimizi nasıl pişirdiğimizi nasıl da değiştirdiğinden hiç haberim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة قبل اليوم ان شركات ضخمة غيرت ما ناكل وطريقة تحضيرنا للاكلنا |
Evet, seksin çocuk doğumuna yol açabileceğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | نعم,لم تكن لدي فكرة أن الجنس يسبب الولاده |
Kendimi nasıl bir işe bulaştırdığıma dair hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة بتاتاً عما كنتُ أُقحم نفسي به |
İğrenç kokunun doğru koku olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة ان رائحته النتنة كانت الرائحة الصحيحة |
diye sordu. O sırada hiçbir fikrim yoktu, sadece bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum. | TED | في ذاك الوقت، لم تكن لدي فكرة عن السبب وراء فعلي، علمت فقط أن علي أن أفعل شيئًا. |
Burada bunların olduğunu hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة أن هذه الأكّواخ موجودة هنا |
Toplumumuzdaki çocukların sıkça gördükleri ahlaksız muamelenin boyutlarından hiç haberim yoktu. | Open Subtitles | لدرجة من العنف عند الطفولة تخطت كل ما يندرج في تعريفي تحت مسمى العنف ضد الأطفال. لم تكن لدي فكرة لمدى |
İlaçlarını almadığından hiç haberim yoktu. Beni arayabilir misin? | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة عن أنكِ لا تأخذين أدويتك، هل يمكنكِ الأتصال بي؟ |
O şarkıyı söyleyeceğinizden haberim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة أنكم ستغنون تلك الأغنية يارفاق. |
Benim de seksin doğumu başlatabileceğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة أنه يسرع الولادة أيضا |
Beni bu kadar çok sevdiğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة أنك تحبني بهذا الشكل |
İnan bana, bundan haberim yoktu. | Open Subtitles | يجب أن تصدقيني، لم تكن لدي فكرة. |
Sizi buraya koyacaklarından haberim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة ابداً بأنهم سيضعونك هنا |
Böyle bir his olduğundan hiç haberim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة ان الشعور سيكون هكذا |
Yani 280 metrekarelik bir galeriyi doldurmak ne demek, hiç fikrim yoktu. | TED | لذا لم تكن لدي فكرة عن ما عنيته بشغل معرض مساحته 3000 قدماً مربعة. |
Bana dikte ettirdiği şekilde size mektubu yazdım, ancak ne danışacağına dair hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | لقد دونت لك رسالة كان يمليني اياها لكن لم تكن لدي فكرة لماذا كان يريد استشارتك |
Tüm bunları alana kadar balıkçılık hakkında hiç bir fikrim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة أني احب الصيد حتى أدركت أنه يتضمن التبضّع |
Onları söylediğimde annenle konuştuğuma dair hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | عندما قلت تلك الأشياء، لما تكن لدي فكرة أني كنت أتكلّم مع أمّك |
Bakın, ona sadece temel bilgileri öğrettim, ama patlayıcı maddeleri ekleyeceğine dair hiç bir fikrim yoktu, yemin ederim. | Open Subtitles | إسمعوا، علّمته الأساسيات، مفهوم؟ لكن لم تكن لدي فكرة أنه كان يُضيف المكوّن المتفجّر، أُقسم. |
Federal polis olduğunu hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة ان ابنها عميل فيدرالي |