"تلتقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanışmanı
        
    • tanışmadan
        
    • tanıştırmak
        
    • tanışmak
        
    • tanışmadın
        
    • tanış
        
    • tanıştırayım
        
    • tanışman
        
    • görüşmek
        
    • tanışırsın
        
    • buluştuğu
        
    • tanışır
        
    • tanıştın
        
    • buluşman
        
    • tanışmalısın
        
    Benimle gel, tanışmanı istediğim bir sürü taş gibi insan var. Open Subtitles تعال معي لدي الكثير من تماثيل الناس أريدك أن تلتقي بها
    En sevdiğim arkadaşlarımdan biriyle tanışmanı istiyorum. Open Subtitles أريد منكَ أن تلتقي بواحده من أعز أصدقائي
    Benimle tanışmadan önce, sıradan bir Cuma gecesi senin için nasıl geçerdi, bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف ماذا كانت تشكل ليلة الجمعة بشكل طبيعي بالنسبة لك قبل أن تلتقي بي
    Peki, ama en azından seni bazı arkadaşlarımla tanıştırmak istiyorum. Open Subtitles حسنٌ ، ولكن مع ذلك أود أن تلتقي ببعض أصدقائي
    Nereye ve ne zaman gittiğini bilen insanlarla tanışmak ilginç. Open Subtitles إنه غريب أن تلتقي بأشخاص يعرفون مصيرك، ومتى سيحدث بالضبط.
    Sorununun ne olduğunu biliyorum. Henüz bay doğruyla tanışmadın. Open Subtitles أعرف ما هو خطبك إنك لم تلتقي بالرجل المناسب بعد
    Sadece köfte ve spagetti var ama ablamla tanışmanı çok istiyorum. Open Subtitles إنه عبارة عن كرات اللحم والإسباغتي... أود حقاً أن تلتقي بأختي
    Biriyle tanışmanı istiyorum büyük anne. Open Subtitles يا جدتي، أريدك أن تلتقي بشخص ما يا جدتي، هذه ميشيل.
    Kızımla tanışmanı isterim. Open Subtitles أود أن تلتقي بابنتي سوف تذهب إلى الكلية في السنة القادمة أيضاً
    Benle tanışmadan önce onca yıl iyi idare etmişsin. Open Subtitles لقد تدبّرتَ أمركَ جيداً لمدّة طويلة قبل أن تلتقي بي
    Iris'le tanışmadan önce seninle çıkmaya başlayabilirdik. Open Subtitles ربما كان سينتهي بنا المطاف ان نتواعد قبل ان تلتقي ايرس
    şimdi sizi bu yeni çerçeveyle tanıştırmak istiyorum Eski güç yeni güçle tanışıyor. TED لذلك أريد أن أعرض لكم هذا الإطار: تلتقي القوة القديمة والقوة الحديثة.
    Bir denizkızıyla tanışmak için ne yapman gerektiğini biliyor musun? Open Subtitles أتعرفين ما المفترض أن تفعليه لكي تلتقي بحورية بحر ؟ كلا.
    - Kocam Del ile hiç tanışmadın. - Anlıyorum. Konuşamıyorsun. Open Subtitles ـ لم تلتقي بزوجي ديل ـ يبدو وأنه لا يمكنك التحدث الآن
    Willis yeni ortağımla tanış David Starsky. -Selam Willis, tanıştığımıza memnun oldum. Open Subtitles ويليس أريدك أن تلتقي شريكي الجديد ديفيد ستارسكاي
    Biz de neden bahsediyoruz, seni halihazır editör Josh'la tanıştırayım. Open Subtitles اوه، بالحديث عن الصحيفة، أود أن تلتقي بالمحرر الحالي جوش
    Tabii, ama belki unutmuşsundur diye söylüyorum... ilişkin olabilmesi için önce biriyle tanışman gerek. Open Subtitles بالطبع، و لكن تذكري عليك أولاً أن تلتقي شخصاً ثم تقيمي معه علاقة بعد ذلك
    Birkaç gün sonra Judy, Vicky'le özel olarak görüşmek istedi evden uzak bir yerde kahve içmek için. Open Subtitles بعد عدة أيام، طلبت جودي من فيكي أن تلتقي بها بشكل منفرد بعيداً عن المنزل
    Birisiyle tanışırsın... Belki normalin dışında biridir. Open Subtitles ربما تلتقي بشخصاً ما غريب الأطوار و يخبرك الحقيقة
    Zevk almanın ilişkiyle buluştuğu bölgede. Open Subtitles في المنطقة التي تلتقي بها البهجة بالإرتباط
    Bir modacı gibi eğitilir ve küçük bir firmada işe girer birisi ile tanışır, hamile kalır, terk edilir. Open Subtitles تتدرب في مجال الخياطة تتوظف في شركة صغيرة تلتقي بشاب ويهجرها بعد أن تسبب في حملها
    Pekala, internette yabancı bir kızla tanıştın, yine. Open Subtitles حسناً تلتقي بإمرأة غريبة على الإنترنت , مرة أخرى؟
    Paran bende. Ama oraya gelmeyeceğim. Benimle buluşman gerekiyor. Open Subtitles لدي مالك, ولكنني لن آتي إلى هناك لا بد أن تلتقي بي
    Canım, senin işlerini onun yüzüne tıkmadan önce onunla tanışmalısın. Open Subtitles عزيزتي ، يجب أن تلتقي الشاب قبل أن تدفعي بأوراقك في وجهه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more