"تلعب بها" - Translation from Arabic to Turkish

• Oynamak
• Oynama
• oynayabileceğin

Wilhelm, anladığım kadarıyla Oynamak için küçük bir tank istiyorsun.
و الآن يا ويلهام , لقد فهمتُ بأن تريد دبابة صغيرة لكي تلعب بها , أليس كذلك ؟

Eğer böyle Oynamak istiyorsan.
إذا كانت تلك الطريقة التي تريد أن تلعب بها

Bir oyuncağı yere koyarsa yine Oynamak istediğinde tekrar orada duracağını düşünüyor.
تظن أنها إن وضعت لعبة ما أرضًا فستبقى في مكانها متى ما شاءت أن تلعب بها مرة أخرى

Kırılacak. Oynama onunla oğlum.
لا تلعب بها يا ولد

Oynama.
لا تلعب بها

Bebeğini sevdiğini biliyoruz ama oynayabileceğin başka oyuncaklar da aldık robotlar, ayıcık ve domuzcuk.
نعلمأنكتحبّدميتك,ولكن .. لقد جلبنا لك كل هذه الألعاب الأخرى أيضاً, والتي بوسعك أن تلعب بها الرجل الآلي والدب الأنيق والخنزير.

Ben senin istediğin zaman oynayabileceğin... pinball makinesi değilim be. Bu kim?
لست لعبة ملاهي تلعب بها متى أردت...

Öyle Oynamak istiyorsan, sen bilirsin.
إذا كانت تلك هي الطريقة التي تريد أن تلعب بها

Tamam. Madem bu şekilde Oynamak istiyorsun.
حسنٌ , اذا هذه الطريقة التي تريد ان تلعب بها.

Oynamak istediğin oyunu tam öğrendiğimizde... ..bu sefer oyunu değiştiriyorsun.
بالله عليك, إنك لا زلت تغير فنط الأوراق في آخر دفعة تريد أن تلعب بها.

Oynamak ister misin?
أتريد أن تلعب بها ؟

Kelebek yakalamak ve onunla Oynamak.
تمسك بالفراشة و تلعب بها!

- Ama sınıfta onunla Oynamak yok.
-لا تلعب بها في الصف .

Oynama dedim.
لا تلعب بها

Diş fırçasını gitarla biraraya getirebilirsek ( Müzik sesleri) dişlerini fırçalarken oynayabileceğin bir oyuncağın olur.
بإمكاننا دمج فرشاة الأسنان مع غيتار -- و... (ضجيج موسيقى) ستحصل على لعبة تلعب بها بينما تنظف أسنانك.