"تلك الأبواب" - Translation from Arabic to Turkish

    • o kapıları
        
    • Bu kapıları
        
    • o kapılardan
        
    • O kapılar
        
    • O kapıdan
        
    • Şu kapıların
        
    • bu kapıların
        
    • bu kapılardan
        
    • şu kapıları
        
    • şu kapakları
        
    • Şu kapılardan
        
    Beni o kapıları açmaya ikna edecek kadar tehlikeli iş primi ödeyemez kimse. Open Subtitles لايوجد ما يكفي من الخطر بالعالم أجمع ليُقنعني بفتح تلك الأبواب
    Bu kapıları bir kez açarsan, bir daha kapatamazsın. Open Subtitles بمجرد أن تفتح تلك الأبواب لن تستطيع اغلاقها
    o kapılardan geçmesini biraz daha zorlaştıracak bir şey yapabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك فعل أي شئ لتصعب عليه عبور تلك الأبواب ؟
    O kapılar ardına kapanınca özel hapishane diye bir şey kalmıyor. Open Subtitles لا يوجد شيء يسمى سجن الياقات البيضاء بمجرد ان يغلقوا تلك الأبواب
    Bu bilgilere göre O kapıdan doğruca veri bankasına giriliyor. Open Subtitles طبقا لمعلوماتنا، تلك الأبواب ستقودك مباشرة إلى بنك المعلومات.
    Babası koridorun sonunda Şu kapıların arkasında yatıyor. Open Subtitles والده بنهاية ذلك الرواق خلف تلك الأبواب المزدوجة
    Ama sizi uyarıyorum bu kapıların dışındaki yer alma savaşını küçümsemeyin sakın. Open Subtitles ولكننياحذركم، لا تقللوا من المعركة هذا هو على وشك أن يتم خارج تلك الأبواب.
    5 dakika sonra, polis bu kapılardan içeriye sökün edecek. Open Subtitles ويل: في غضون 5 دقائق الشرطة ستقوم بتفجير تلك الأبواب
    Tamam, o tarafa geçip alttan destekle şu kapıları açıp sonra dadikkatlerini dağıtacağım. Open Subtitles حسنا، أنا ستعمل الحصول على هناك و نقب فتح تلك الأبواب و يصرف لهم.
    Ben şu kapakları açacağım. Open Subtitles سأفتح تلك الأبواب إذا كانت عالقة
    Tek becerebildiğimiz Şu kapılardan geçmek oldu. Open Subtitles كل ما يجب علينا عمله هو أن نفتح تلك الأبواب
    Hem o kapıları kapattığımızda önümüzdeki beş sene günde tek öğün olacak. Open Subtitles بجانب ذلك، بمجرد أن نغلق تلك الأبواب ستنتاول وجبة واحدة في اليوم للخمسة سنوات القادمة
    Dunwich'e gitmelisiniz. o kapıları tekrar kapamalısınız. Open Subtitles "يجب أن تذهبوا إلى "دانوتش يجب أن تعيدوا غلق تلك الأبواب
    Oraya giremeyiz çünkü Bu kapıları aynı devreye bağlamış ve bunu aşamayız. Open Subtitles و لا يمكننا الدخول إلى هناك لأنها قامت بإيصال تلك الأبواب بنفس الدارة الكهربائية. لا نستطيع تخطي ذلك.
    Öyle ya da böyle 60 saniye içinde Bu kapıları açıyoruz. Open Subtitles سنفتح تلك الأبواب بعد ستون ثانية بكلتا الحالتين
    Bay Dixon o kapılardan geçmemeniz için size iyice anlatmamı istedi. Open Subtitles السيد ديكسن يريدني أن أوضح الأمر لك أنت لن تعبر خلال تلك الأبواب
    Bay Dixon o kapılardan geçmemeniz için size iyice anlatmamı istedi. Open Subtitles السيد ديكسن يريدني أن أوضح الأمر لك أنت لن تعبر خلال تلك الأبواب
    O kapılar elektromanyetik olarak kilitlenmiş. Open Subtitles تلك الأبواب المغلقة كهرمغناطيسية
    O kapıdan çıktığımızda resmi emirlerimiz, yaptırımlarımız, korumamız, gizli kimliğimiz olmayacak. Open Subtitles عندما نخرج من من تلك الأبواب لن تكن لدينا أوامر رسمية لا عقوبات رسمية لا حماية، لا تغطية
    Güvenlik nedenlerinden dolayı sizden Şu kapıların arkasındaki güvenli odaya geçmenizi istiyorum. Open Subtitles لأسباب أمنية، لقد طالبوا بأن نتحرك، نحو غرفة أصغر، تتواجد خلال تلك الأبواب
    Bu odanın, bu kapıların ardında konuşlanmış birlikler var. Open Subtitles هناك جنود يتمركزون خارج هذه القاعة، خلف تلك الأبواب
    bu kapılardan başınız dik çıkacak ve kendinize Mustang'ler diyeceksiniz! Open Subtitles الذي هو العبور من خلال تلك الأبواب رافعين رؤوسكم و تدعون أنفسكم بـ حصن البرية,

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more