"تلك التي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Şu
        
    • Hani
        
    • olan
        
    • kız
        
    • olanı
        
    • kadın
        
    • kişi
        
    • olanlar
        
    • olanları
        
    • küçük
        
    • olduklarımız
        
    • olanlar--
        
    Şu seksi sörfçünün o koca dalgayı yakaladığı bölüm nasıldı? Open Subtitles ماذا عن تلك التي يوجد فيها شاب مثير يركب الموج؟
    Hani geçen yılki Şu iki intihar vakamız, onlar da yüksek... Open Subtitles قضايا الانتحار تلك التي أغلقناها كانت لنساء بمناصب رفيعة أيضاً، صحيح؟
    Hani sana bahsettiğim, Şu internetten görüştüğüm hatun vardı hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكرين المرأة التي حدثتك عنها، تلك التي قابلتها على الانترنت؟
    Bu sadece kamu sağlığı açısından kötü olan bir sistem değil; karanlıkta kalan yerel aileler için tehlike ortaya çıkartmaktadır. TED هذا نظام ليس سيئاً فحسب من وجهة نظر الصحة العامة؛ بل يعرّض العائلات المحلية للخطر تلك التي تبقى في الظلام.
    O, ceketinde bulduğu saç tellerine DNA testi yapan kız değil miydi? Open Subtitles أهي تلك التي قامت بأجراء فحص للحمض النووي الذي وجدته على سترته؟
    Paskalya yortusu resminde, burnuna pasta bulaşmış olanı? Open Subtitles تلك التي في صورة حفلة عيد الفصح، تضع الكعك على أنفها.
    Kuvvetli rüzgar ve tufanlar ile konuşan kadın bizi üstünlüğe, yüksek bilinçliliğe geri fırlatıyor, o dönüyor ve dünya da dönüyor. TED تلك التي تتحدث لغة هبّات الريح والأعاصير، تعصف بنا صوب الأعالي، والوعي الراقي، تدور ويدور معها العالم.
    Ve senin verdiğin Şu akü asidi, kahve değil o. Open Subtitles و حمض البطارية تلك التي أعطيتني إياه, تلك ليست قهوة
    Şu takım elbiseli pislik beni bu gece düşürmeye çalıştı. Open Subtitles قطعة القذارة تلك التي في البدلة هناك حاول ليسقطني الليلة
    Verdiğin Şu partilerin gazetelerde özellikle okuduğum şeylerden biri olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف تلك الحفلات التي تقيمها؟ تلك التي اقرأ عنها بكل الصحف؟
    Hani geçen gelen bir kız vardı, onun ablası. Open Subtitles ..جاءت تبحث عن أختها تلك التي كانت هنا ذلك اليوم
    Hani Şu baban seni maskotu yaptığında orduyu mest ettiğin dansı. Open Subtitles تلك التي تمجد جيش مع أبوك أجريتها على التميمة.
    Hani o Amerikalı kız var ya bu gece buralarda mı? Open Subtitles أين هو تلك الفتاة الأمريكية؟ انتم تعرفون ، تلك الفتاة الأمريكية التي كانت هنا، اتعرف، تلك التي كانت هنا.
    Bu daha büyük ve sevimli bir bahçe, yumuşak yeşil çimleri olan. Open Subtitles هذه اكبر مساحة واجمل بكثير من تلك .التي بها عشب ناعم اخضر
    Biri yaratıcı ve diğeri ezbere olan mukayeseli bir iş yaparken beyin aktivitenizi artırıyorsunuz TED وهي فعالة جداً عندما تقوم بعملية مقارنة مهمة بين المهمة المتعلقة بالابداع .. وبين تلك التي تتعلق بالاستدراك من الذاكرة
    Ama aslında sonunda babası ile kendisinin kendi babası ile olan ilişkisine benzer bir ilişkisi olan biriyle tanışmaktan çok heyecan duymuştu. TED ولكنه كان سعيداً لانه قابل أحداً أخيراً لديه نفس التجربة مع والده تشابه تلك التي كانت مع فينمان ووالده
    Şu mezun olduktan hemen sonra evlenen kız da gelmiş miydi? Open Subtitles هل كانت هناك تلك التي تزوجت مباشرة بعد التخرج؟
    - Evet, bomba gibi olanı seç. - Bomba gibi olanı seç. Open Subtitles نعم , اذهب إلي تلك التي لديها الأثداء الأثداء
    Bu sebepten ötürü doğanın kadın, erkek ya da insanlık tarafından dokunulmamış olan olduğunu düşünmüyorum. TED وبهذا أعتقد أن الطبيعة ليس تلك التي لم تلمسها الإنسانية، رجلاً كان أو امرأة.
    Seçimlere adaylık koymaya karar verdiğimde aynı zamanda Chicago'ya kıyasla kişi başı daha çok cinayet vardı. TED في الوقت الذي قررت فيه الترشح للمنصب، كان لدينا نسبة جرائم قتل أعلى من تلك التي في شيكاغو.
    Kalın yazılmış olanlar sekiz ila 10 yaş arası. TED كل تلك التي بالخط العريض هي لمن هم في عمر 8 إلى 10 سنوات.
    Şekerli şeyleri kastediyorum. Ve Şu yarısı çikolatalı olanları çok severim. Open Subtitles أقصد تلك التي عليها طبقة سكّروأريد رذاذ الشوكولا على نصفها وإن لم تجدي واحدة لديها رذاذ على نصفها
    Sebeb ise şuydu; nesneler çok küçük olduğunda fiziğin sıradan nesneleri yöneten bir dalı tarafından yönetiliyorlar, bizim etkileşime olduklarımız gibi. TED والسبب هو عندما تصبح المواد صغيرة جداً، فهي تخضع لفيزياء مختلفة عن التي تحكم المواد العادية، مثل تلك التي نتعامل معها.
    Ve bunun yerine, benim araştırmacı sorular dediğime geçin, anlam ve güdüleri ortaya çıkaracak türden olanlar-- Bu ilişki senin için ne anlama geliyordu? TED وبدلا من ذلك، التحول إلى ما أسميه أسئلة التحقيق تلك التي تستهدف المعنى والدوافع ماذا تعني لك هذه العلاقة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more