İşte tam o yıl bir hesap denetçisinden efsaneye dönüşmüştün! | Open Subtitles | تلك السنة كانت نقطة تحوّلك من مدقق حسابات إلى أسطورة |
o yıl bize sabırlı olmanın ve yüksek hedefler belirleyecek kadar cesur olmadan önce yerel marketi anlamanın önemini öğretti. | TED | لذا في تلك السنة تعلملنا أهمية أن نصبر و أن نفهم السوق المحلية قبل أن نقدم على وضع أهداف بارزة بتغطرس |
Sadece o yıl meme kanseri için tek başına tüm masrafları çıktıktan sonra 71 milyon dolar kazandık. | TED | قمنا بجمع تبرعات لسرطان الثدي في تلك السنة فقط 71 مليون دولار بعد كل التكاليف |
Sadece o sene miydi yoksa ondan önceki mi emin olamadım. | Open Subtitles | أنا فقط اتساءل ان كانت تلك السنة او السنة التي قبلها |
Yürümek kaybettiğim ilk şeylerden biri olduğu için, o senenin çoğunu insan hareketlerinin en basitini düşünerek geçirdim. | TED | ولان السير هو اول ما افتقدته قضيت معظم تلك السنة افكر بهذه الميزة الانسانية الكبيرة |
Hatta Vietkong bile o yılın eylül ayında kullanmayı bırakmıştı. | Open Subtitles | حتى توقف فيتكونج عن إستعمالهم في سبتمبر من تلك السنة |
Bak, sadece temiz derili hatırlanacak bir yıl istiyordum. | Open Subtitles | فقط أردت أن تكون بشرتي واضحة تلك السنة لكي أتدكرها الأن |
Tim'in ilk tutuklaması o yıl içerisinde 11 yaşına bastıktan sonra geldi. | TED | حصل أول اعتقال لـتيم في وقت لاحق من تلك السنة بعد أن أصبح في الحادية عشرة من عمره. |
o yıl okuduğum kitaplar, gözlerimi birçok şeye açtı. | TED | ساعدت الكتب التي قرأتها خلال تلك السنة في فتح عينيّ على الكثير من الأشياء. |
o yıl 12 yaşına basmıştım ve mesuliyet yaşına erişmiştim. | TED | في تلك السنة بلغت الثانية عشر ووصلت لسن المساءلة. |
2007'de bu soruları cevaplamaya çalışıyordum, o yıl eşimle evleniyorduk. | TED | حسن، سنة 2007، كنت أحاول الإجابة على هذه الأسئلة، وكنت أنا وزوجتي بصدد عقد قراننا في تلك السنة. |
Hasat zamanı geldiğinde, neşeli şarkılar söyenirdi. Şarkıların sözleri, o yıl doğan bebeklerin isimlerinden oluşurdu. | TED | ولكن حين يأتي موسم الحصد، فإنهن كن يغنن أغاني مرحة، مؤلفة من إسم كل طفل وًلد في تلك السنة. |
Ama o yıl yaptığım karşıt-ben işi ödümü kopardı... Hava dalışına gittim. | TED | ولكن أكثر أمر كان مخالف لطبيعتي وقمت به تلك السنة والذي أخافني كثيرًا، كان قفزي بالمظلة. |
Profesör Moriarity arasında o yıl neler geçtiğini anlatma fırsatım olacak. | Open Subtitles | ما الذى حدث بين شارلوك هولمز والأستاذ موريارتى فى تلك السنة الحاسمة. |
"Ama o yıl Dora pek iyi değildi." | Open Subtitles | ولكن فى تلك السنة بدأ الإنهاك .. دورا ليست قوية |
o sene bir robot yapmaya başladım, Kısmet, Dünya'nın ilk sosyal robotu. | TED | و في تلك السنة بدأت بناء هذا الروبوت , كيسميت اول روبوت اجتماعي في العالم |
Hayır, bir scooter öldürdü. o sene oyuncak gönderen hayırsever, kask yollamamıştı. | Open Subtitles | المؤسسة الخيرية التي وزّعت الألعاب في تلك السنة لم ترسل خوذة |
o sene playoff'lara kalamadık, ama ligi cesaretlendirmede yol gösterdiğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | لم نبلغ الأدوار النهائية تلك السنة ولكن أظننا تصدرنا الدوري في الشجاعة |
NASA o senenin koşullarını, kayıtlar tutulmaya başlandığından beri görülen en kötü koşullar olarak açıkladı. | TED | ناسا وصفت أوضاع تلك السنة بأنها الأسوأ منذ أن بدأت تسجل أوضاع الطقس هناك. |
Eğer o senenin bir hatırasını saklamak isteseydim, bu sünger gibi olmuş beş parmakla elimin altında tuttuğum desteklerle karanlık bir koridorda yürüdüğüm olurdu. | TED | في الحقيقة ان اردت ان اتشبث بذكرى واحدة في تلك السنة كانت تلك التي كانت عندما كنت اسير في ردهة مظلمة باصابع قدمي المنتفخة ومحاولا ان اتمسك بحواف الردهة |
Çocuklar, bildiğiniz gibi o senenin başlarında Lily'nin beni ne bir, ne iki ama tam yedi tane eski ilişkimden ayırdığını öğrenmiştim. | Open Subtitles | يا أولاد ، في تلك السنة سابقاً عرفت أن (ليلي) خربت علاقاتي ليس مع فتاة واحدة فقط وليس إثنتان ولكن سبعة من علاقاتي السابقة |
Ve o yılın her günü de fena halde acılar çekecek. | Open Subtitles | وسوف تعاني من هذا المرض في كل يوم من تلك السنة |
-Sadece, bir yıl daha geldi geçti ve... | Open Subtitles | إنها تلك السنة فقط، تأتي وتذهب وما زلت أفعل نفس الشيء القديم |