"تماديت" - Translation from Arabic to Turkish

• ileri
• aşırı
• aştın
• abarttım
• aştım
• abarttın
• kaptırdım

Onunla sonunu getiremeyeceğim, tuhaf bir prensibi var, herkesle öpüşüyor ama daha ileri gitmeye kalktığın an, frenlere asılıyor.
لن أتمكن من فعل شيء معها إنها تتبع أسلوباً غريباً قد تتبادل معك القبلات لكنا تتوقف تماماً لو تماديت

Bir zerrecik, bir nefescik, bir yudumcuk bir fısıldamacık ileri gittim mi?
هل أنا تماديت في الأمر بطريقة قليلة للغاية لاتكاد تلاحظ ؟ ربما

Bunu yeterince ileri götürecek olursanız da deli diye etiketlenmeniz an meselesidir.
و ان تماديت في هذا، هذا ببساطة مايوصف بالجنون

Biliyorum, adam şarlatanın tekiydi ama biraz aşırı tepki vermedin mi?
اسمع، أعلم أنّ ذلك الرجل كان دجالاً نوعاً ما لكن، ألاتعتقد أنّك تماديت بردة فعلك قليلاً ؟

Peter Warne, haddini aştın!
بيتر وارن , لقد تماديت بما فيه الكفاية

Galiba mecazi anlatımı biraz abarttım.
أظنني تماديت بهذا التشبيه

Çok ileri gittin. Hem bu resmiyet nereden çıktı?
،لقد تماديت كثيرا لماذا أصبحت شديد الرسمية الآن؟

- Ferris lütfen, çok ileri gittin.
فيريس ,إذا تماديت سيتسبب هذا فى القبض عليك

Evet, bu sefer biraz ileri gittim. Hayır. Kimseye bunun yüzünden birşey--
هذه المرة تماديت كثيراً لنتنطليهذهعلى ..

Çok ileri gittiniz, bu işi yapanlar için bile.
لقد تماديت بعض الشئ، حتى بالنسبة لمن يقومون بفعل هذه الأمور

Ne kadar sinirli olduğumu takmıyorsun bile! Ama bu kez çok ileri gittin.
إنك حتى لا تأبه لمدى انزعاجي، لقد تماديت كثيراً هذه المرة

Birden içime doğdu, size aktardım, tepkilerinizi ölçtüm, ve biraz fazla ileri götürdüm.
واتتني الفكرة، وقلتها لكم لأفحص ردة فعلكم، لكني تماديت كثيراً

-Ryan, İneklik işi...başlarda gerçekten eğlenceliydi ama sanırım bu işi biraz fazla ileri götürdün
رايان، إهتمامك بالمهام كان رائعاً، لكن أظنك تماديت الآن

Sadece şaka yapıyordum ileri gittiysem; özür dilerim.
لقد كنت امزح لكن اذا كنت تماديت بالأمر , انا اسف

Uyum sağlamak için o kadar uğraştım ki çok ileri gittim.
كنت أحاول بقوة أن أندمج معكم لكني تماديت كثيراً

Ama çok ileri gittin çünkü güçlerini nasıl kontrol edeceğini bilmiyorsun.
ولكنك تماديت لأنك لا تعرف كيف تتحكم بقواك

Buraya kadar yürüyüp geldim kan gölünün içinde meşakkatli, daha ileri gitsem de durup geri dönsem de.
لقد تماديت في إراقاه .الدماء وعلي الكفّ الآن .أودّ التوبة الآن عن هذا

Böyle düşünüyorsun çünkü aşırı tepki verdiğim için o kokuşmuş alçak...
تعتقد لأنني تماديت بردة فعلي معه بأنني

Pervasız olduğunu duymuştum, ama bu sefer çizmeyi aştın.
سمعت عن تهوّرك ،و لكنك تماديت هذه المرة

Biraz abarttım mı?
هل تماديت قليلاً؟

Bu konuda çizgiyi çoktan aştım, çıldırmanın eşiğine bile geldim.
, لقد تماديت مع هذا الأمر تماديت كثيراً

Bu kadarı yeter, Bart! Bu aile reisi işini abarttın.
يكفي هذا يا (بارت)، تماديت كثيراً في مسألة رجل البيت

Tamam, belki biraz fazla kaptırdım, ama bak bu ne kadar tatlı.
حسناً , ربما اكون تماديت قليلاً لكن انظري كم هو جميل هذا