| tam olarak ne olduğunu anlayana kadar onu burada tutacağız. | Open Subtitles | سنبقيه عندنا حتى يتضح لنا تماماً ما الذي يجري هنا |
| Burada tam olarak ne olduğunu bilmiyorum, adını ne koyacağımı bilmiyorum ama şunu biliyorum ki oyun oynamak için fazla yaşlıyım... | Open Subtitles | انظري، لا أعلم تماماً ما الذي يحدث هنا. لا أعلم ماذا سأطلق على ذلك. ولكنني أعلم أنني كبرت على لعب الألاعيب. |
| tam da aradığım şeydi, hiç bağlılık olmadan iyi vakit geçirmek. | Open Subtitles | لقد كانت تماماً ما رغب به وقت جيد بدون أي ارتباط |
| Evet, evet, jinekoloğum oğlum ben. Ne verdiğini çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا طبيبٌ مختص بأمراض النساء وأعلم تماماً ما الذي تقدمه لك |
| Aynen. Pastanın büyük kısmı Hardewicke'ye kaldı. | Open Subtitles | تماماً, ما يبقي لهاردويك القسم الأكبر من الكعكعة أي الكنز |
| 33 yaşına geldiğimde beklediğim şey tam olarak bu değildi. | Open Subtitles | انه ليس تماماً ما كنت اتوقعه عند بلوغي الثالثة والثلاثين |
| Biz de tam olarak bunu yapmasını istiyoruz. | Open Subtitles | ذلك تماماً ما نُريدها أن تفعله إن كنا سنعمل سوياً، أيتها المحققة |
| Demek istediğini tam olarak anladım. | Open Subtitles | حسناً, أفهم تماماً ما تعنيه |
| Bunun için, tam olarak ne olacağını biliyoruz. Tamamen kontrolümüz altında. | Open Subtitles | نعرف تماماً ما سيحدث ونسيطر تماماً على الوضع |
| Çünkü adamım Ron'u eksiksiz yapmak istiyorum ve tam olarak ne aradığını biliyorum. | Open Subtitles | أودّ مساعدتك وحسب أعلم تماماً ما تبحث عنه |
| Bunların tam olarak ne anlama geldiğini henüz bilmiyorum ama sonunda bir şeyler olduğundan eminim. | Open Subtitles | لا أعلم تماماً ما يعنيه كل هذا لك لكنني واثقٌ جداً أنه يُضاف إلى شيء |
| Tabi, tabi, ben bir jinekologum. Sana tam olarak ne verdigini biliyorum. | Open Subtitles | أنا طبيبٌ مختص بأمراض النساء وأعلم تماماً ما الذي تقدمه لك |
| tam olarak ne istediğimi biliyorum ve bununla bizzat kendim ilgileneceğim. | Open Subtitles | أعرف تماماً ما أريده وسأعمل عليها معك بنفسي. |
| Kendimi çok iyi hissetmiştim alet kemerim vardı, tam olarak ne yapacağımı biliyordum. | Open Subtitles | كنت أشعر بإحساس رائع بشأن نفسي, أتعلم كان لدي حزام الأدوات وعلمت تماماً ما كنت سأفعل |
| Aslında yapmak istediğim şey bunun tam da tersi. | TED | ولكن في الواقع, على النقيض تماماً ما أنا بصدد المحاولة لإثباته. |
| Beş ay sakinlik tam da aradığım şey. | Open Subtitles | خمسة أشهر فى هدوء هو تماماً ما أحتاج إليه |
| Babanla, dışarda bir gece geçirmek tam da doktorun önerdiği şey. | Open Subtitles | . ليلة خروج مع والدكِ تماماً ما وصفه الطبيب |
| İkimizde kimi koruduğunu çok iyi biliyoruz. | Open Subtitles | تحمي حانتك؟ كلانا يعرف تماماً ما الذي تحميه |
| Dışarıya bir adım atarsan, ne olacağını çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | اذا خطوت خطوة واحدة للخارج تعرف تماماً ما سيحدث |
| Aynen tekerlekli sandalyedeki adamın söylediği gibi yapıyorlar. | Open Subtitles | يفعلون تماماً ما قال لي الشاب ذو الكرسي المتحرك أنهم سيفعلون |
| Bütçeme darbe vurursan yapacağım şey tam olarak bu olur. | Open Subtitles | إن أفسدتِ ميزانيتي فذلك تماماً ما سأفعله |
| Çıkışlardan adamları çekmeye başlarsak, belki de tam olarak onun istediğini yapmış oluruz. | Open Subtitles | اذا بدأنا في سحب الناس من بوابات الخروج فقد نكون قد أعطيناه تماماً ما يريد |
| Tamam. Demek istediğini tam olarak anladım. | Open Subtitles | حسناً, أفهم تماماً ما تعنيه |
| Bu ne yaptığını bilen birisi, ...bir mesaj göndermek isteyen birisi. | Open Subtitles | هذا شخص يعرف تماماً ما يفعله شخص ما يريد أن يوصل لك رسالة |