| Tıpkı istediğin gibi yakın bir yere park ettim dostum. | Open Subtitles | لقد أبقيتها قريبة تماما مثل ما طلبتَ مني يا رفيق. |
| Şimdi bizi ölüme terk edip kaçıyor işte. Tıpkı, Schaeffer gibi hepimizin kafa derisi yüzülecek. | Open Subtitles | الآن هو هرب، وتركنا أن نموت سيسلخون فروات رؤوسنا، تماما مثل ما كان شايفر |
| Aynı son bıraktığımdaki gibi duruyor. | Open Subtitles | وهو يبدو تماما مثل ما كان عندما رأيته آخر مرة |
| Benim mahkumu, onun kocasını ve onun aktrisini öldürdüğün gibi. | Open Subtitles | تماما مثل ما قتلت الممثله وتماما مثل ما قتلت زوجها تماما مثل ما قتلت الممثلته فقط اعترف |
| Tıpkı babamın dediği gibi korkak herifin tekisin! | Open Subtitles | ولذلك أنت عديم الفائده تماما مثل ما قال أبى |
| -Hayır, demek istediğim kahramanlarınızın karakterleri tam anlattığınız gibi olmayabilir mi? | Open Subtitles | لا,ما اعنيه, هو ان شخصية بطلات مقالاتك قد لاتكون تماما مثل ما وصفتيهم ؟ |
| İşe yaradı aynı dediğin gibi. | Open Subtitles | لقد نجحت ، تماما مثل ما قلتي أنها سوف تفعل |
| Dostum ne yaptığımı sanıyorsun... Bu tıpkı senin tümörü çekip alman gibi bir şey. | Open Subtitles | يا صديقي ما افعله هو تماما مثل ما تفعله انت انا اقتلع الورم |
| Tıpkı geçen gün Irving Florbush'a dediğim gibi. | Open Subtitles | فقط تماما مثل ما كنت اقول لفبمولرش يوما ما |
| Benimkiler gibi kamera gözlere sahipler. | Open Subtitles | عيون الكاميرا ، تماما مثل ما لدي، وانهم في غاية الاهمية |
| Sanırım tek başına üstesinden gelir. Bizim yapacağımız gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه قد تضطر إلى التكيف وحده . تماما مثل ما نقوم به. |
| Uyuşturucumuzu evde almamızı birbirimizi evin içinde dövmemizi sağlayabilirim tıpkı sizin yaptığınız gibi. | Open Subtitles | , من أننا إن أردنا تعاطي المخدرات نتعاطها في منازل مغلقة الأبواب . تماما مثل ما يفعل بقيتكم |
| İkinci köpek dişi sanki yontulmuş. aynen ağzındakiler gibi. | Open Subtitles | القاطع الثانى مقطع تماما مثل ما فى فمه |
| Olympic'de bir kulübü varmış. Aynen söylediğin gibi. | Open Subtitles | لديه فعلا نادي تعري تماما مثل ما قلت |
| Ahırda yaptığın gibi, hatırladın mı? | Open Subtitles | تماما مثل ما فعلت في الحضيرة، تذكرين؟ |
| Tıpkı küçük bir kız iken olduğu gibi. | Open Subtitles | تماما مثل ما كان الأمر عندما كنت صغيرة |
| Sizin de lanet elmaslarınızı alamayacağınız gibi. | Open Subtitles | تماما مثل ما أنك لن تحصلوا على ماساتكم |
| Seni kontrol ettiğimiz gibi. | Open Subtitles | تماما مثل ما كان علينا أن نتحقق منك |
| Jane'e yaptığım gibi, ya da ismi her neyse. | Open Subtitles | قبضة 'م، بلدة فيلتش ' م ، والانتهاء مع 'م ثم ننسى أخيرا حول 'م. تماما مثل ما فعلت مع جين ، أو أيا كان اسمها . |
| Aynı dosyasında yazdığı gibi. | Open Subtitles | تماما مثل ما قيل في ملفه |