| İki yıl önce, Avrupa'daki İslami sanatın 100. yılını kutlamak için bir sanatçı olarak davet edildim. | TED | قبل سنتين تمت دعوتي للمشاركة في معرض يحتفي بمئة سنة من الفن الإسلامي في أوروبا. |
| Buraya izinsiz giriş yapamazsınız. Bakın, sizi çok iyi anlıyorum, ama ben buraya davet edildim. | Open Subtitles | لا يحق لك الحضور هنا بدون إذن أنا أتفهم ذلك، ولكن لقد تمت دعوتي إلى هنا |
| Buraya izinsiz giriş yapamazsınız. Bakın, sizi çok iyi anlıyorum, ama ben buraya davet edildim. | Open Subtitles | لا يحق لك الحضور هنا بدون إذن أنا أتفهم ذلك، ولكن لقد تمت دعوتي إلى هنا |
| Şehrin en iyi mimarlarının şerefine verilen Mimarlar Balosu'nun yıllık kutlamasına davet edilmişim. | Open Subtitles | لقد تمت دعوتي الى مجموعة المهندسين المعمارين المهرجان السنوي الذي يكرم أعظم المهندسين المعماريين في المدينة |
| TED tarafından davet edildikten sonra, bazı araştırmalar yaptım, ev sahibimiz hakkında bilgi edinmek için yaptığımız bir şeydir bu. | TED | وبعد أن تمت دعوتي لتيد، قمت ببعض التدقيق، لأن ذلك ما نفعله، لأعرف عن مضيفي. |
| Donmar Warehouse Tiyatrosu, çocuklar için oyun kurma atölyesinde öğretmenlik yapmam ve oyunlarımdan birinin sahne okumasını yönetmem için davet etti. | Open Subtitles | تمت دعوتي من قبل مسرح "دونمار ويرهاوس" لأعلم الأطفال في ورشة عمل لتأليف المسرحيات وكي أخرج جلسة قراءة لإحدى مسرحياتي |
| - Davet edildiğime şaşırdım. - Etrafına bak. | Open Subtitles | ـ لقد فُوجئت أنني تمت دعوتي ـ حسناً، أنظري حولكِ |
| Emniyet Teşkilatı Başmüfettişi sıfatıyla davet edilmiştim. | Open Subtitles | لقد تمت دعوتي بصفتي رئيس مفتشي الشرطة في البلاد |
| Ben Fanny'nin arzusu üzere Mr Plumptre'si hakkında karar vermesine yardım etmek için buraya davet edildim. | Open Subtitles | لقد تمت دعوتي للبقاء هنا تلبية لرغبة فاني لمساعدتها في إتخاذ قرارها بشأن السيد بلمتري |
| Bu ülkeye yeni geldim ve şimdiden birisinin evine davet edildim. | Open Subtitles | لقد وصلت لتلك البلدة للتو , و ها قد تمت دعوتي لمنزل أحدهم |
| Zaten bu gece dört değişik partiye falan davet edildim ve bunların biri de, ünlü birinin evinde. | Open Subtitles | فقد تمت دعوتي الليله لحوالي أربعة حفلات وإحداها في منزل لشخصيه مشهوره |
| Her neyse, şöyle ki, ben Chelsea'nin doğum günü partisine davet edildim. | Open Subtitles | على أي حال ، لقد تبين أنه قد تمت دعوتي لعيد ميلاد تشيلسي |
| Karayiplere giden özel bir lezbiyen turuna konuşmacı olarak davet edildim. | Open Subtitles | تمت دعوتي لألقي خُطبة فى رحلة سحاقية بجزر الكاريبى |
| Gizli bir hayranım tarafından Sevgililer Günü partisine davet edildim. | Open Subtitles | لقد تمت دعوتي للتو الى حفلة عيد حب من قبل معجبة سرية |
| Aslında mezunlar toplantısına davet edildim. | Open Subtitles | في الحقيقة, تمت دعوتي ألى لم شمل في الثانوية, |
| Yarın gece bir restoranın açılışına davet edildim ve şefi de yükselen bir yıldız. | Open Subtitles | حسنًا لقد تمت دعوتي لإفتتاح مطعم غدًا مساءًا والطباخ المسؤول نجمٌ صاعد |
| Ya, rıhtımın yanındaki bir mekana aşçı başı olarak davet edildim de. | Open Subtitles | نعم ، تمت دعوتي لكي أكون رئيس الطهاة في مكان بالقرب من هناك على الواجهة البحرية |
| Bu daveti aldıktan kısa bir süre sonra balon hayvanlar yapan insanların kongresinde konuşmak için davet edildim. | TED | وبعد فتره قصيره من الدعوة السابقة تمت دعوتي للحديث في حشد من الناس الذين يصنعون بالونات على شكل حيوانات... |
| Buraya yakın bir arkadaşım, Bay Fumitsu tarafından davet edildim. Hemen şurada. | Open Subtitles | لا، فلقد تمت دعوتي هنا عن طريق صديق السيد (فوميتسو)، إنه هناك |
| Sanki Richard Feynman'ın evine davet edilmişim de yapacak daha iyi bir işim yokmuş gibi. | Open Subtitles | ليس كما لو أنه تمت دعوتي (إلى منزل (ريتشارد فاينمان و لدي أمور أفضل لأقوم بها |
| - Bir yere davet edildim. - Kim davet etti? | Open Subtitles | -لقد تمت دعوتي للخارج |
| Gelmene sevindim, evlat. Davet edildiğime şaşırdım biraz. | Open Subtitles | سعيد لحضورك يا بني - بالواقع , أنا مندهش لأنه تمت دعوتي - |
| Ben de yapım belgeseli için davet edilmiştim. | Open Subtitles | تمت دعوتي بينهم لتوثيق الرحلة |