"تمساحاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • timsah
        
    • timsahın
        
    • timsahı
        
    Herkese timsah dedik, ama... timsah değildi. Open Subtitles ولقد قلنا لكل الناس بإنه تمساح .. ولكنه لم يكن تمساحاً
    Bayanlar baylar ve çocuklar... ..eğer etrafta bir timsah görürseniz ne yapacağınızı göstereceğiz! Open Subtitles سيداتي ,سادتي فتيات و صبيان ماذا ستفعلون لو رأيتم تمساحاً هن؟ أريدكم أن تخبروني
    Özellikle dev gibi bir timsah ortalıkta dolaşırken insan gücü kaybı olur demek istiyorum. Open Subtitles أنا اقصد ، سوف تكون رائعة أن تتخلّص من القوى البشرية خصوصاً عندما يكون لدلك تمساحاً عملاقاً فاراً
    Geçen ay Kuzey Bölgesinde biri, bir timsahın saldırısına uğramış. Open Subtitles في الشهر الفائت رجلاً في المحافظة الشمالية هاجمه تمساحاً
    Arkadaşlar, buraya bir timsahı kurtarmak için geldik piknik yapmaya değil. Open Subtitles يا رفاق , نحن هنا لننقذ تمساحاً وليس للقيام بنزهة خلوية
    Burada bir şey olduğuna dair garanti verebilirdim... ama bir timsah görmedim. Open Subtitles كنت سأضمن أننا على وشك أن نجد شيئاً و لكن لم نر تمساحاً واحداً
    Bir timsah hakemi bıçakladığı zaman hiç kimse algı sistemimizin kısıtlamalarını düşünmüyor. Open Subtitles حسنٌ، حينما يطعنُ تمساحاً حكماً فلاأحديفكّرُ.. بنظمالإدراكالحسيّالخاصّةبهم.
    Ucuna o kurumuş tavuktan taktığım her oltaya bir timsah geldi. Open Subtitles كل مرة استخدم فيها ذلك الدجاج الأبله كطعم أجد تمساحاً.
    - 11'imdeydim. Ben de 11'inde filandım ama timsah değildi. Open Subtitles وأنا كنت في ال11 أيضاً، لكنه لم يكن تمساحاً..
    timsah avına çıkmadan önce vakit öldürüyordum. Open Subtitles أمضيت وقتي منتظراً إيجاد طريقة لأقتل تمساحاً
    Efsaneye göre bir timsah bacağınızın yarısını koparmış. Open Subtitles تفيد الأسطورة بأنّ تمساحاً قضم نصف ساقك
    Pek emin değilim. Sanırım timsah. Open Subtitles لستُ متأكّداً، أظنّه كان تمساحاً
    Bana sorarsanız timsah işi. Open Subtitles في رأيي، من فعل هذا يكون تمساحاً
    Sonra da... Kendime bir timsah derisi alabileceğim. Open Subtitles وبعدها سأسلخ تمساحاً لنفسي أخيراً
    — Bir timsah değildi. — Ve Jesse de görmüş. Open Subtitles ...هذا لم يكن تمساحاً - وجيسي رأى شيئاً ما أيضاً ..
    timsah değilmiş. Open Subtitles حسناً هذا ليس تمساحاً
    Bir timsah olabilir. Open Subtitles يمكن ان يكون تمساحاً
    Tabii bir Kızılderili'yle timsahın güreşini görmek istiyorsan başka. Open Subtitles إلّا إذا كنت تريدين رؤية سيمينول هندي يصارع تمساحاً.
    Başka nerede bir timsahın yola fırlayıp bir kediyi yediğini görebilirim ki? Open Subtitles وإلا فأين سأرى تمساحاً يخرج إلى الشارع ويأكل قطة؟
    timsahın birini ısırarak ikiye ayırdım, diğerini kuyruğundan tuttuğum gibi fırlattım. Open Subtitles قطعت تمساحاً لنصفين، وسلخّت ذيل الآخر،
    Büyük yaşlı bir timsahı yakalarlar ve tüm etini yerler. Open Subtitles كانوا ليأخذوا تمساحاً ضخماً و يتناولون لحمه كله
    Yani, timsahı her zaman zehirli oklarla vururlardı. Open Subtitles أترى ؟ كلما قتلوا تمساحاً بالرصاص السام ، يموت التمساح لكن السم يبقى بداخله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more