Günümüzde, sırf önemli soruların neler olduğunu bulmak için lisans üstü eğitimde, doktora sonrası pozisyonlarda yıllarınızı geçirmek zorundasınız | TED | في هذه الأيام, عليك تمضية أعوام في الدراسات العليا ومناصب ما بعد الدكتوراه فقط لكي تعرف ماهي الأسئلة المهمة. |
Güzel bir gün geçirmek istersin ama bir rahat vermezler. | Open Subtitles | انك تريد تمضية وقت رائع فحسب, لكنهم لا يجعلونك تمضيه |
Bütün o didişmelerine rağmen, öyle hissediyorum ki birbirleriyle başbaşa vakit geçirmek istiyorlar. | Open Subtitles | أتعلم،على الرغم من مشاجراتهم أنا أشعر حقًا أنهم يحبون تمضية وقت جيد سويًا |
Bütün günü kum pireleriyle geçirmeyi kim istemez ki? | Open Subtitles | من لا يريد تمضية اليوم مع براغيث الرمل |
Birlikte alışveriş çıkarak ve yemek yaparak mükemmel günler geçirebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع تمضية أيام رائعة نتسوق ونطهو معا. |
Ben de Çılgın Jerry'le takılmak istiyorum Ev Kuşu Jerome'la değil. | Open Subtitles | حسن، أريد تمضية الوقت مع جيري المجنون و ليس جيريمي الذي يبقى في منزله |
Geri kalan ömrünü bir kafeste geçirmekten kurtarmaya çalışıyorum seni. | Open Subtitles | أحاول أن أمنعك من تمضية بقية حياتك مسجوناً في قفص |
Geceyi benimle geçirmek için can atan kadınların sayısını küçümsüyorsun bence. | Open Subtitles | جليًّا تستخفّين بعدد النساء اللّائي كُنّ ليمُتن مقابل تمضية ليلة معي. |
Sence hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim birini bulmak kaç senemi aldı? | Open Subtitles | كم سنة إستغرقت برأيك للعثور على شخص أود تمضية بقية حياتي معه؟ |
Babamın kalbini kazanan kadınla zaman geçirmek istiyordum ben de. | Open Subtitles | لطالما أردت تمضية بعض الوقت مع المرأة الفائزة بقلب أبي. |
Bu geceden itibaren 20 yılı federal hapishanede geçirmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد تمضية العشرين سنة المقبلة في سجن فيدرالي بدء من الليلة ؟ |
Evet ama hayatımın geri kalanını onlarla geçirmek istemem. | Open Subtitles | أجل ، لكني لا أرغب في تمضية بقية حياتي معهم ، أنت تعلم. |
Kalıyorum, çünkü tek oğlumla biraz daha vakit geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | سأبقى لأني أريد تمضية وقت رائع مع إبني الوحيد |
Seninle biraz vakit geçirmek istedim. Üzgünüm. | Open Subtitles | إنّما أردتُ تمضية وقت معك إنّي متأسفة للغاية |
Birlikte mümkün olduğu kadar çok vakit geçirmek istiyoruz. | Open Subtitles | نُريد تمضية أكبر قدر ممكن من الوقتَ معاً |
Hayatının geri kalanını lahana toplayarak mı geçirmek istiyorsun? | Open Subtitles | أحقاً تريدين تمضية ماتبقى من حياتك في نقل الملفوف؟ |
Birilerini sevsen de onlarla vakit geçirmek istemeyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تحب أشخاص ما ولا تريد تمضية وقتك معهم |
Listenle zaman geçirmeyi bu kadar sevdiğine göre, en baştan başlamak sana koymaz. | Open Subtitles | تحب تمضية الكثير من الوقت مع لائحتك ستبدأ من الصفر مجدداً |
Hayatımın geri kalanını seninle geçirmeyi düşündüğümde sadece daha uzun olmayacağı için pişmanlık duyuyorum. | Open Subtitles | حينما أفكّر بشأن تمضية بقية حياتي برفقتك، أندم فقط أنها لن تطول لأمدٍ بعيدٍ بما يكفي |
O zamana kadar da eski bir deniz hikayeleriyle zaman geçirebiliriz. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين ، ربما تساعد قصة من قصص البحر القديمة على تمضية الوقت |
Fakat yaşaman iyi olur belki de sonsuz karanlıkta ikimiz hoşça vakit geçiririz. | Open Subtitles | , لكن يجب ان تنجو ربما يمكننا تمضية الظلام الأبدي معا |
Hiçbir şeyin, çocuklarınızla vakit geçirmenin yerini tutamayacağını söylerler. | Open Subtitles | يقولون أنه لا يوجد بديل عن تمضية وقت مع الأطفال |
Bir gününü daha annesiyle geçirmektense bunu yapması lazımdı. | Open Subtitles | و الذي من المفترض انه يفعل ذلك و ليس تمضية عصر يوم اخر مع امه |