- Onu kilitli tutmayı başardım. Başka kimseye zarar veremeyecek. - Şimdilik. | Open Subtitles | لقد تمكّنت من تحييده، لن يؤذي أحداً آخر للوقت الحالي. |
Boktan bir işti ama en azından emekli maaşı almayı başardım. | Open Subtitles | عمل رديء، ولكنّي تمكّنت من توفير راتب تقاعد |
Çarpmadan önce bizi çarpma tahtalarından birine bağlamayı başardım. | Open Subtitles | تمكّنت من ربطنا بأحد الألواح الخلفية قبل الإصطدام. |
Normal bir hayatı tekrar kurmayı başardı. Hatta başka bir çocuğu bile oldu. Neyden bahsediyorsun sen? | Open Subtitles | لقد تمكّنت من إستئناف حياتها بشكلٍ طبيعيّ لقد تمكّنت حتّى من الحُظوّ بطفلٍ آخر عمّا تتحدّثين؟ |
- Tamam, beni yakaladın. - Tanrım! | Open Subtitles | حسناً، تمكّنت منّي |
Beni kurtarmak için oraya gitmişti. İçeri girmeyi başardığımda, çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | ذهب هناك لكيّ ينقذني، وحين تمكّنت من الدخول كان قد مات. |
"milyon dolarlara değersin," değersin dedi ve sonra götümü kurtarmayı başardım. | Open Subtitles | قائلاً بأنه يريد جعل المليون دولار الذي دفعها تستحق ما دُفِعت له ومن ثم تمكّنت من التهرب منه |
Terasında büyüyen incir ağacını kurtarmayı başardım. | Open Subtitles | تمكّنت من إنقاذ نبتة الّلبخ الموجودة على الشرفة |
Enfeksiyonu durdurmayı başardım ama çok fazla kan kaybettin. | Open Subtitles | بينما تمكّنت من درأ الالتهاب، فإنك فقدت دمًّا جمًّا. |
Bir şey yok aramızda ama yine de işleri onun için batırmayı başardım. | Open Subtitles | إلا أنني تمكّنت من إفساد الأمور معه من جديد. |
Bunu fark edebilmene hayran kaldım. Nen aracılığıyla kopyamı çıkartmayı başardım. | Open Subtitles | يذهلني تبيّنك ذلك، فقد تمكّنت من صنع قرين بطاقة "النين". |
Kıyıya çıkmayı başardım. şanslı olduğumu sanmıştım ama... | Open Subtitles | تمكّنت من بلوغ الشاطئ خُيّلإليّأنّالحظّحالفني،لكن... |
Kıyıya çıkmayı başardım. Şanslı olduğumu sanmıştım ama... | Open Subtitles | تمكّنت من بلوغ الشاطئ، خُيّل إليّ أنّ الحظّ حالفني، لكن... |
Yük gemisinin acil yaşam destek ünitesini çalıştırmayı başardım. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}تمكّنت من اختراق نظام .دعم الحياة بالنّاقلة |
Evime getirip yaralarını iyileştirmeyi başardım. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}تمكّنت من اصطحابه عودًا لمنزلي وتطييب جراحِه. |
Yüksek güvenlikli akıl hastanesinde otomat olmamasına inanmak güç ama dışarıdan kurabiye sızdırmayı başardım. | Open Subtitles | يشقّ عليّ أن أصدّق عدم وجود أيّة ماكينات بيع في سجون المختلّين عقليًّا شديدة الحراسة. لكنّي تمكّنت من انتشال كعكة شوفان لك |
Ne yazık ki, kapana yakalanan dişi başaramadı bir ay sonra ölü olarak bulundu ama kardeşi başka bir sürüye dahil olmayı başardı. | Open Subtitles | للأسف لم تنجُ الأنثى التي وقعت في المصيدة و عُثر عليها ميتة بعد شهر لكن تمكّنت شقيقتها من الانضمام لقطيع آخر |
Pazarlıklar sonucunda Pitsburg Polisi, bir kaç rehinenin serbest bırakılmasını başardı. | Open Subtitles | "وطوال سير المفاوضات، تمكّنت شرطة (بيتسبرغ) بنجاح من إطلاق عدة رهائن" |
yakaladın da. - Beni yakaladın. | Open Subtitles | بلى تمكّنت اصطدتني |
Daha sonra bir anlığına onu durdurmayı başardığımda başka bir şeyi, üzüntüyü gördüm. | Open Subtitles | وعندما تمكّنت أخيرًا من إيقافه للحظة رأيت شيئًا آخرًا حزنًا |