"تمنيت لو" - Translation from Arabic to Turkish

• Keşke
• isterdim
• diledim
• umuyordum
• istedim
• olmayı dilerdim
• umdum

Eğer benim hikayemi ve bu hisleri yaşadıysanız, size, bir zamanlar Keşke kendime sorsaydım dediğim bir soruyu sormak istiyorum.
إن كنتم مررتم بقصة مشابهة وشعرتم بنفس الأحاسيس أريدكم أن تسألوا أنفسكم سؤالا والذي تمنيت لو سألته لنفسي من قبل.

Keşke senin için daha fazlasını yapabilseydim. Keşke daha fazla zamanımız olsaydı.
انا فقط تمنيت لو انى فعلت شيئا من أجل.لو ان لدى الوقت

Keşke daha fazla zamanımız olsaydı ama artık veda etme vakti.
تمنيت لو أن لدينا المزيد من الوقت لكن حان وقت الوداع

Geçen hafta buraya birisi girdi ve Keşke bilmesem dediğim şeyleri biliyorum.
أحدهم اقتحم المنزل الأسبوع الماضي وأعرف عن أمور تمنيت لو لم أعرفها

Jenni: Atalarıma ait toprakları ziyaret ettiğimde, aileme orada gördüklerimi gösterebilmek isterdim.
جيني: عندما قمنا بزيارة أراضي أسلافي، تمنيت لو أمكنني أن أقدم لوالدايَ ما وجدناه هناك.

* Bilmiyorsun kaç defa Keşke sana sarılabilseydim dediğimi *
? لاتعلم كم من المرات تمنيت لو امسكتك ? ?

Biliyorum sana adamı söylemiştim. Ama Keşke biraz daha uzun ve acılı öldürseymişsin.
أعلم أنّي أخبرتك أنا تقتل الرجل لكنّي تمنيت لو أنّه كان موتًا مؤلمًا

Fakat Keşke ben ve dünyanın geri kalanı, daha önce harekete geçseydi.
ولكنني تمنيت لو أنني وبقية العالم تحركنا من قبل.

Çocuklar için kuir medya oluşturuyorum çünkü onların yaşındayken Keşke benim de böyle bir imkanım olsaydı.
فصنعت إعلاما للأطفال المثليين لأنني تمنيت لو توفر لي ذلك عندما كنت في عمرهم.

Keşke yapmasaydın ama sen yapman gerekeni yaptın.
تمنيت لو أنك لم تفعل ذلك ولكنك فعلت ما تحتم عليك فعله

Keşke Kaptan Gregg 100 yaşına kadar yaşasaydı.
تمنيت لو كان الكابتن جريج عاش حتى المائة

Ya da Keşke, yönetmelik şartlarını karşılayacak kadar değil de herkese yetecek kadar filika taşısaydık, durum yine farklı olurdu, değil mi?
نعم أنا سعيد ولكني مازلت على قيد الحياة تمنيت لو كانت قريبة منا عند الغرق

Keşke ben olsaydım. Her neyse, hızla iyileşti.
تمنيت لو أن الرصاصة اصابتني، على أيه حال، هي شفيت بسرعة

Keşke öğrencim şu anda beni anlayabilseydi.
تمنيت لو أن تلميذي قد فهمني في هذه اللحظة

Keşke beyaz olsalardı ama bulabildiklerim bunlar.
تمنيت لو انها ورود بيضاء لكن هذا ما استطعت توفيره

Aptal parti. Keşke bizim de bazı parti numralarımız olsaydı.
حفلة غبية ، تمنيت لو أنني بالخارج ألعب خدعة أو حلوى

Üniversitede ilk günümm. Babam hayatta olsaydı da görseydi Keşke.
أول يوم لي في الجامعة تمنيت لو أبي حيّاً ليرى هذا

Keşke son bir kaç senede seni tanımak için daha fazla çaba harcasaydım.
تمنيت لو قضيت وقت أطول معك لكيّ أتعرف عليك أكثر في السنوات القليلة الماضية

Siyah, karım için. Kişisel olarak bunu ben vermek isterdim, Ama buradan da ayrılamam.
تمنيت لو اعطيتها اياها بنفسى لكن وجودى هنا مهم جدا

Trip o son turda beni engellediğinde ben kaykay tahtamın üstünde olup yanından kayarak geçmeyi diledim.
لا يمكنني أن أشرح عندما كان يحجزني في الدورة الأخيرة تمنيت لو أني على لوح التزلج لكي أتجاوزه

Tek oğlumun izimden gelip denizlere açılmasını umuyordum.
تمنيت لو أن إبني الوحيد سار على منوالي ولازم البحار

Tüm gece boyunca Anthony'e baktım, ve parmağımı şıklatıp onun hayatını Charlie'ninkiyle değiştirmeyi istedim.
طوال الوقت الذي نظرت فيه لأنتوني تمنيت لو أغمس أصابعي وأبادل روحه بروح تشارلي

Ölümü beklerken geçirdiğim 242 gece boyunca bu şansa sahip olmayı dilerdim.
تمنيت لو كانت لدي هذه الفرصة في واحدة من تلك الليالي الـ 242 التي انتظرت بها الإعدام

Kendimi romantik aşk bilgisiyle donatınca, bir daha o zamanlar olduğum kadar berbat ve yalnız hissetmeyeceğimi umdum.
تمنيت لو كنت مسلّحة بمعرفة الحب الرومانسي، لما شعرت أبدا بالوحدة كما حدث معي آنذاك.