| Bekle ve gör bak, işimiz bittiğinde delikanlılar senin için memnuniyetle savaşa gidecek. | Open Subtitles | تمهلي وشاهدي عندما ننتهي الأولاد سيحاربون من أجلك |
| Evet tam zamanı. Bu şey ağırlaşmaya başladı. Bekle bebiş. | Open Subtitles | أخيراً، بدأت أتعب من حمله تمهلي أيتها الجروة، صبراً |
| - Ben her zaman benim adamım olsun. - Bir saniye Bekle, Bekle... | Open Subtitles | أنا دائماً أحصل على رجلي .. انتظري ، تمهلي لثا |
| Tamam, Dur bi' saniye. Seninle şurada biraz konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | حسناً, تمهلي لحظة, هل يمكن أن أتحدث معكِ على إنفراد؟ |
| Bir pislik. Sakin ol. Başroldeki kadın benim yakın arkadaşım. | Open Subtitles | تمهلي ، إن الفتاة التي تقودهم صديقة شخصية لي |
| Hadi tatlım, bu kadar hızlı gitme. yavaşla biraz. | Open Subtitles | تمهلي يا عزيزتي ليس بهذه السرعة تمهلي قليلاً |
| Dee, Yavaş iç. | Open Subtitles | تمهلي انت على بعد علبة من اكمالك 130 علبة |
| Hayır, hayır, Bekle, Bekle. Aramızda biraz mesafe olursa fena olmaz. | Open Subtitles | لا ، لا ، تمهلي، تمهلي مسافة صغيرة بيننا لن تكون سيئة |
| Bu yüzük aşkımın sembolü Bekle Yanlış el İşte benim yalvarışım | Open Subtitles | هذا الخاتم رمز حبنا تمهلي ، تلك اليد الخطأ ، هذا هو ياحياتي |
| Kotumdaki kırışıklıkları görene kadar Bekle. | Open Subtitles | تمهلي عليها حتى ترى التجعيدة على سروال الجينز خاصتي |
| Bekle, Baba iki'nin tatsız sözlerle uğraştığını düşünürdüm. | Open Subtitles | تمهلي ، ظننت ان أباك رقم 2 هو مبتذل الهوكي |
| Bekle doktor. Kapının açık olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | تمهلي يا طبيبة، لا يفترض أن تكون هذه البوابة مفتوحة. |
| Bekle. 13 Temmuz'da Adbusters 90,000 kişiye 17 Eylül'de toplanmalarını söyleyen bir e-posta gönderdi. | Open Subtitles | تمهلي. في ال 13 من جولاي, قامت نفس المجموعة بإرسال بريد إلكتروني موجّه إلى 90 ألف شخصاً للتجمع في 17 من سبتمبر |
| Bekle bekle, babana göstermeden önce, | Open Subtitles | لا , لا ,لا تمهلي قبل ان ترسليها لوالدك , اسمعي |
| - Hadi. Çabuk olalım. - Dur biraz, sevgilim. | Open Subtitles | ـ هيا يا حبيبي ، نحن متعجلون ـ تمهلي ، يا حبيبتي |
| Bir dakika Dur orada.O kusursuz 10 gibi birşey. | Open Subtitles | حسناً, حسناً, تمهلي إنها تستحق العشرة الكاملة |
| Frankie'yi istiyorum. - Heyecanlanma, Dur. Doktor! | Open Subtitles | أريد فرانكي تمهلي، تمهلي الآن، أيها الطبيب |
| Sakin ol, onu vurmak istediğini biliyorum, ama sana onu sakinleştirmeni söyledim, vurmanı değil. | Open Subtitles | تمهلي يا عزيزتي أنا أعلم أنك تودين الضغط على الزناد ولكنني قلت أن تخرسوها لا أن تقتلوها |
| Hanna, yavaşla biraz. | Open Subtitles | هانا , تمهلي أنتي على وشك أن تتعثري كثيرا |
| Bir deniz yolculuğuna çıktın diye düşün, bir dahaki sefere Yavaş git. | Open Subtitles | لقد شربت جرعة كبيرة تمهلي في المرة القادمة |
| Ah, bilirsin işte orda burada falan. Hey, whoa. | Open Subtitles | أوه أنت تعرف, مجرد نتزه بسيط. تمهلي ما هذا. |