Gizemli faksın internet aracılığıyla bilinmeyen bir vekil sunucudan gönderilmiş. | Open Subtitles | فاكسك الغامض، تم إرساله عبر .الانترنت من قبل بروكسي مجهول |
Bir görev için yurt dışına gönderilmiş. Japonya'da izini kaybetmişler. | Open Subtitles | تم إرساله إلى مهمة في الخارج و فُقد أثره في اليابان |
3 yıllığına akıl hastanesine gönderilmiş ve geçen yıl serbest bırakılmış. | Open Subtitles | تم إرساله إلى مصحة عقليه لمدة ثلاث سنوات حصل على تصريح بالخروج في العام الماضي |
Buraya, onun tanrıyla ilişkisini senden daha iyi yorumlayabilecek insanlar tarafından gönderildi. | Open Subtitles | تم إرساله إلى هنا من قبل أناس يستطيعون الحكم عليه أكثر منكِ |
Ward, tarihi değiştirme görevi için zamanda geri gönderildi. | Open Subtitles | وورد تم إرساله عبر الزمن إلى هنا في مهمة لتغيير التاريخ |
Ama iki ay önce Japonya'ya yollandı. | Open Subtitles | و لكن بعد شهرين مضوا تم إرساله إلى اليابان |
Hetty'nin onu kurtarması için yolladığı ilk ajan 24 saat içinde öldürüldü. | Open Subtitles | أول عميل تم إرساله لإنقاذه قد قتل في خلال 24 ساعةٍ فقط |
18 yaşında ABD ordusuna katılıp Avrupa'ya gönderilmiş. | Open Subtitles | لقد إنضم للجيش الأمريكي وعمره 18 و تم إرساله لأوروبا |
Üç ay önce, gizli bir gözetleme için gönderilmiş. | Open Subtitles | لقد تم إرساله قبل ثلاثة أشهر فيمهمةمراقبةسرية.. |
Tiger bear bu yüzden buraya gönderilmiş. | Open Subtitles | "حتى أن "الدب المرقط تم إرساله إلى هنا لنفس هذا السبب |
Orta Doğu'ya gönderilmiş mi diye bakayım. | Open Subtitles | لو أنه تم إرساله إلى الشرق الأوسط |
Kıyafetlerinin olduğu bir kutu sizin adınıza buraya gönderilmiş. | Open Subtitles | صندوق يحوي بعض من ملابسهم تم إرساله لكِ |
Bak, dosya gizli arkadaş adıyla gönderilmiş. | Open Subtitles | اسمعي، الملف تم إرساله من شخص سمّى نفسه "صديق سرّي". |
Eposta 2:17'de gönderildi. | Open Subtitles | الإيميل تم إرساله في الساعه 2: 17 مساءً. |
13 yaşında bir ciltçide çalışmaya gönderildi. | Open Subtitles | لقد تم إرساله عن عمر يُناهز 13 عامًا ليعمل بمتجر لتغليف الكتب |
Ve bu her kimse bu söylentilerin doğru olup olmadığını belirlemek için gönderildi. | Open Subtitles | ، وأيا كان ذلك الشخص فقد تم إرساله من أجل معرفة صحة تلك الشائعات |
Yüksek eğitime devam etmek istedi ama ailesinin sefaletin eşiğinde yaşaması nedeniyle, Güney Afrika'ya gönderildi çalışmak ve ailesine beslemeye para göndermek için. | TED | وأراد أن يتابع في التعليم العالي، ولكن بسبب أن عائلته كانت تعيش على خط الفقر تم إرساله إلى دولة جنوب إفريقيا للعمل و إرسال المال ليُطعم أهله. |
Johnny bu askerin yerine geçmek istedi ama bu daha gerçekleşmeden orduya çağrıldı yaralandı ve evine gönderildi. | Open Subtitles | جونى أراد أن يصبح هذا الجندى و قبل أن يحقق هذا تم إرساله فى مهمه خاصه أصيب بجروح و عاد للوطن حتى قبل أن يعرف من كان ذلك الفتى |
7 yaşındayken Çin'e gönderildi. Benim de büyüdüğüm Chenzhou yetimhanesine yerleştirildi. | Open Subtitles | عصابة " ياكوز " قتلت عائلته في طوكيو لقد تم إرساله إلى الصين عندما كان يبلغ من العمر 7 سنين |
Evden yollandı, hastaydı. | Open Subtitles | لقد تم إرساله بعيدا.. فقد كان مريضا |
Belki bu adam işi bitirmesi için yollandı. | Open Subtitles | ربما هذا الشخص تم إرساله لإكمال المهمة |
Aslında, Gretel, oraya yollandı çünkü babasının partiye olan sadakatsizliğini yetkililere bildirmekte başarısızlığa uğradı ki bunun, kendisinin görevi olduğunu ekleyebilirim. | Open Subtitles | في الحقيقة، (غريتال)، لقد تم إرساله إلى هناك لأنه فشل في عدم إخبار السلطات لافتقار والده الولاء للشريك |
- Çünkü Malcolm sadece tılsımı geri alması için yolladığı ayakçısı. | Open Subtitles | لأن (مالكولم) محض خادم تم إرساله لاستعادة التميمة. |