"تنبعث منه" - Translation from Arabic to Turkish

    • gibi
        
    diye Açıkçası pastırma gibi kokuyor. TED وعلى ما يبدو أنها تنبعث منه رائحة لحم الخنزير المقدد.
    Kim leş gibi kokup kız gibi çığlık atar? Open Subtitles مهلاً، ما الذي تنبعث منه رائحة التذمر ويصرخ كالفتيات؟
    Teyp 80'lerin rocklarını çalıyor, havalandırma ayak gibi kokuyor ve sadece geri viteste gidiyor. Open Subtitles لا يضع مشغّل الموسيقى إلا أغاني الثمانينات ومكيف الهواء تنبعث منه رائحة قدمين وتمشي فقط في الاتجاه المعاكس
    Gerçi bir başkası EVA gibi koksa da bu kötü bir koku sayılmaz. Open Subtitles إن إيفا الذي تنبعث منه رائحة شخص آخر ليست سيئة، إما.
    Sanki birileri orada çorap ile kızartma yapmış gibi kokuyor. Open Subtitles تنبعث منه رائحة وكأن أحداً قام بقلي سريع للجوارب في الداخل
    - Burası sidik gibi kokuyor. Open Subtitles هذا المكان تنبعث منه رائحة البول نعم, انه كذلك
    Hem, Noel gibi kokuyor. Open Subtitles بالاضافة الى ذلك، تنبعث منه رائحة الكريسماس.
    Ben de düşündüm de, çayımın, kedi sidiği gibi koktuğunu bilmek istemiyorum. Open Subtitles واتضح لي بأنني لا أريد أن أعرف بأنك تعتقد بأن الشاي المفضل لدي تنبعث منه رائحة بول القط ، لذلك
    Burası gitar hocam gibi kokuyor. Open Subtitles هذا المكان تنبعث منه رائحة مثل معلم الجيتار.
    Tabii eğer, lazımlık gibi kokan buz gibi suyu seviyorsanız ayrı. Open Subtitles إلا إذا كنتم تحبون الماء المثلج الذي تنبعث منه رائحة المرحاض المتنقل
    Annem iyice keçileri kaçırmış. Her yer tavşan kafesi gibi kokuyor. Open Subtitles أمي قطعت كل الأرزاق، المكان تنبعث منه رائحة منزل الأرانب.
    İnsan eti yandığında kömürünki gibi kokar. Open Subtitles اللحم البشرى تنبعث منه رائحة الفحم أثناء إحتراقه
    Bir grup katlanır sandalye ve ayak gibi kokan salon. Open Subtitles بل هو حفنة من خارج حظيرة كراسي وصالة ألعاب رياضية التي تنبعث منه رائحة القدمين.
    Donmuş ayrıca. Kangren gibi görünüyor. Open Subtitles بالإضافة إلى تقرح الجلد من شدة البرد و تنبعث منه رائحة تشبه الغَنْغَرِينا
    Buranın hep taze boya gibi kokmasına bayılıyorum. Open Subtitles أحب أنه دائماً تنبعث منه رائحة الطلاء الجديدة هنا
    Malzeme dolabında uyudu ve ölü iskele oruspusu gibi kokuyor. Open Subtitles كان ينام في خزانة العرض، وأنه تنبعث منه رائحة رصيف القتلى عاهرة.
    Evet, hâlâ ıslak sünger gibi kokuyor. Open Subtitles نعم، أنها لا تزال تنبعث منه رائحة اسفنجة رطبة.
    Bunun fazlası, kedi sidiği gibi oluyor. Open Subtitles بكثير جدا من هذا تنبعث منه رائحة شخ القط.
    Yanık saç gibi kokuyor ama koltuklar rahat. Open Subtitles آه أجل. تنبعث منه رائحة الشعر المحروق، ولكن تلك الكراسي مريح.
    Harika, şimdi kıçım zeytin bahçesi gibi kokacak. Open Subtitles أوه، عظيم. الآن مؤخرتي تنبعث منه رائحة حديقة الزيتون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more