Beklettiğim için üzgünüm. Bir düzine ister misiniz? Vay. | Open Subtitles | أسفة لإبقائكما تنتظران هل ترغبان بدزينة لتتشاطرانها؟ |
Merhabalar, Beklettiğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | مرحباً, أنا متأسف لجعلكما تنتظران اسمي فريد بوبيك |
Siz ikiniz, takımın geri kalanı ortaya çıksın diye mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنتما الإثنان تنتظران من أجل بقية أعضاء فريقكم للإستعراض ؟ |
İkiniz de sadece beni ona vermek için doğru zamanı bekliyorsunuz. | Open Subtitles | إنّكما تنتظران اللّحظة المناسبة لتسلّماني إليه. |
Eğer işi bu ay bırakıyorsan, neden evlenmek için o kadar bekliyorsun. | Open Subtitles | لكن ان كنتِ ستغادرين من هنا هذا الشهر فلماذا تنتظران أنتم الاثنين وقتاً طويلاً لكي تتزوجا ؟ |
Bir iki dakika bekleyin. Beyaz çocuk çıktıktan sonra devam ederiz. | Open Subtitles | لماذا لا تنتظران ثانية او اثنتان عندما يرحل الشاب الابيض .. |
Sizi Beklettiğim için üzgünüm ama kapalıyız. | Open Subtitles | أعتذر لأنّي جعلتكما تنتظران ولكن المكتب مغلقٌ |
Beklettiğim için özür dilerim. Siparişinizi alabilir miyim? | Open Subtitles | أهلاً، آسفة لجعلكما تنتظران هل لي أن أستلم طلبكما؟ |
Senden duyarsa daha anlamlı olur sanırım. Beklettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | سيعني له الكثير اذا سمعها منك , أعتقد أسف لجعلكما تنتظران |
Beklettiğim için üzgünüm, Bay ve Bayan... | Open Subtitles | ... أنا آسفة لجعلكما تنتظران أيها السيد والسيدة |
Sizi Beklettiğim için özür dilerim, Bay ve bayan Delfino. | Open Subtitles | أسف لإبقائكما تنتظران سيد و سيدة دلفينو |
Dedektifler, üzgünüm Beklettiğim için. | Open Subtitles | أيها المحققان , آسف لأبقائكما تنتظران |
Kulüp için davetiye mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | هل تنتظران دعوة أنتما الإثنان؟ |
Ne bekliyorsunuz? | Open Subtitles | حسناً ، ماذا تنتظران ؟ |
-Görevliyi siz mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | -هل أنتما تنتظران مستشار الإصلاحية |
Evet? Hâlâ ne bekliyorsunuz? | Open Subtitles | حسنا , ماذا تنتظران ؟ |
- Uzun zamandır mı bekliyorsun... | Open Subtitles | أنتما يا رفاق تنتظران منذ مُدّة (كاليندا) ؟ |
Ne bekliyorsun? | Open Subtitles | ماذا تنتظران ؟ |
Tabii, biz burada kusarken siz dışarıda bekleyin. | Open Subtitles | أجل، لمَ لا تنتظران خارجًا بينما نتقيّأ نحن هنا؟ |
II. Domitia ve III. Domitia Beklerken bir yandan da oyuncaklarıyla ablaların düğünü üstüne oynuyorlar. | TED | في حين أن، دوميتيا 2 ودوميتيا 3 تنتظران وتلعبان مع الدمى الخاصة بهما التي تُمثِّل صورة أختهما المُتزيِّنة لتكون متزوجة. |
Beklettiğimiz için özür dileriz. | Open Subtitles | عُذرًا على إبقائكما تنتظران |
Babam DNA şeysini beklediğinizi söyledi de. | Open Subtitles | قال أبي إنّكما تنتظران تحليل الحمض النوويّ هذا |
Umarım sizi çok bekletmemişimdir. | Open Subtitles | آمل أنّي لمْ أجعلكما تنتظران طويلاً. |