"تنقذه" - Translation from Arabic to Turkish

• kurtarmak
• kurtarmaya
• kurtaracak
• kurtarabilir
• kurtarmalısın
• kurtarmadın
• kurtaramazsan
• kurtarabilirsin
• kurtarmazsan
• kurtarman
• kurtarıyor
• kurtaramazsın
• kurtarıyorsun
• onu kurtarnazsan

Önce tüm dünyayı havaya uçuracak bombaları yaptınız, şimdi de dünyayı kurtarmak istiyorsunuz.
لذا،أولاً تبنى القنابل لتفجرى العالم كله والان أنتِ تريدى أن تنقذه

Önümüzdeki altı ay için, o, bu süreçte kendi hayat kaybedene kadar o onu kurtarmak için çalışır ve üzerinde
لمدة الستة أشهر القادمين ستحاول أن تنقذه مرة تلو الأخرى إلى حين أن تخسر حياتها جراء هذه العملية

Hayal bile edemeyeceğin acılardan, seni kurtarmaya çalışıyorum.
يمكنك أن تنقذه من التعذيب الذي لا تتخيل مقدار ما سيعانيه

Bu karışım onu kurtaracak bir ilaç kokteyli oluşturabilir.
هذه التركيبة تخلق دواءً ممزوجًا قد تنقذه.

Bu gerçek onu kurtarabilir.
و هذه الحقيقة قد تنقذه

Bebek tehlikede. Bebeği kurtarmak zorundasın. Onu kurtarmalısın.
الطفل في خطر، يجب أن تنقذه الطفل في خطر، يجب أن تنقذه

- Bir şeyi kurtarmadın...
- أنت لم تنقذه.

Onu kurtaramazsan, ben de seni kurtaramam.
إن لم تنقذه اليوم، فلن يمكنني إنقاذك أيضًا!

Onun hayatının 15 senesini kurtarabilirsin.
أنت تستطيع أن تنقذه من ضياع 15 سنة من عمره.

Peki neden Phoebe o kurtarmak anlamına gelmez bir adam kapalı premonitions almak istiyorsunuz?
مع ذلك ، لماذا رأت فيبي الرؤيات عن شاب ليس مفترض عليها أن تنقذه ؟

Geleceğin belli ve geleceğini kurtarmak için yapabileceğin hiçbir şey yok.
مستقبلك تم تحديد و لا يوجد هناك أي شيء تستطيع فعله لكي تنقذه

Ona yararlı yapmak istedim , onu kurtarmak.
أرادت أن تستفيد منه أن تنقذه

Önce itti, sonra da kolundan tutarak kurtarmaya mı çalıştı?
دفعته بعدها حاولت أن تنقذه من خلال أمساكها بزراعه

Hayır bir anlaşmamız vardı. Ben savaşacaktım, sen kurtaracak.
كان بيننا اتفاق أنا أقاتل وأنت تنقذه

- Onu kurtarabilir misin?
هل تستطيع ان تنقذه ؟

Bir şeyler yapmalısın. Onu kurtarmalısın.
،يجب أن تفعل شيئاً يجب أن تنقذه

Onu kurtarmadın.
لم تنقذه.

Randevu tam planladığım gibi gitmiyor ama muhabbet etme yeteneğini kullanarak hala bu randevuyu kurtarabilirsin.
حسناً، هذا الموعد لايجري حسب ماخطط بالضبط ولكن لازال بإمكانك أن تنقذه بقدرتك الأسطورية بالحديث القصير

- Eeee ? Eger onu kurtarmazsan ben de seninle asla konusmam
إذا لم تنقذه لن أرى وجهك ثانية أبداً

Yenmen gereken ve kurtarman gereken birisi var.
... لديك عدو يجب ان تهزمه و شخص يجب أن تنقذه ...

Saçlarının kısa olması onları başlarına gelecek bazı sıkıntılardan kurtarıyor.
أي حلاقة شعر قد تنقذه الكثير من الحزن.

Kim olduğunu ya da ne istediğini bilmiyorum, ama onu şimdi kurtaramazsın.
أنا لا أعلم من أنت و لا أعرف ماذا تريده و لكن ليس بأستطاعتك أن تنقذه

Gantry elektrikli sandalyeyle korkutuyor, sense günah çıkarırsa onu kurtarıyorsun.
جانتري يخوفه بالكرسي الكهربائي وانت تنقذه اذا اعترف

Eğer onu kurtarnazsan, milyonlarca insan ölecek.
إذا لم تنقذه الان، فسوف يموت الملايين من الناس.