"تنقذ العالم" - Translation from Arabic to Turkish

• dünyayı kurtarabilir
• dünyayı kurtarıyorsun
• dünyayı kurtar
• dünyayı kurtarmak
• dünyayı kurtarıyor
• dünyayı kurtardığını
• Dünyayı kurtarmaya
• dünyayı kurtarırken
• dünyayı kurtarmayacak
• Dünyayı kurtarmayacaksın
• dünyayı kurtarıyordun

Elektriği açarsa, belki dünyayı kurtarabilir ya da ateşe verebilir.
إذا أعادة تشغيل الطاقة ربما تنقذ العالم... أو ربما سوف تشعله بالنيران

İsmini aldığın için seninle gurur duyardı çünkü buradasın ve dünyayı kurtarıyorsun.
كان ليكون فخوراً للغاية لأنك اتخذت اسمه لأن ها أنت ذا تنقذ العالم

Amigo kızı kurtar, dünyayı kurtar.
أنقذالمشجعة, تنقذ العالم

Belki de dünyayı kurtarmak yerine mücevherat işine girebilirsin.
ربما عليك ألا تنقذ العالم , و تبدأ في مجال صياغة المجوهرات

En önemlisi de dünyayı kurtarıyor olsan iyi edersin. Olur da ezik, satılmış biri olursan git kendini bir uçurumdan at.
وأهم شيء ، من الأفضل أن تكون تنقذ العالم فإذا أصبحت سخيفاً بوظيفة سخيفة فمن الأفضل أن ترمي نفسك من هاوية

Ayrıca, dünyayı kurtardığını görmeyi kaçıramazdım.
بجانب أننى كنت أريد رؤيتك و أنت تنقذ العالم

Bul onları. Onlara, dünyayı kurtarırken nasıl öldüğünü anlat.
أعثر عليهم، وأخبرهم كيف ماتت وهي تنقذ العالم

Sadece açık olalım, 100 embriyo dünyayı kurtarmayacak.
ليكن واضحاً المئة جنين لن تنقذ العالم

Dünyayı kurtarmayacaksın, tamam mı?
انت لن تنقذ العالم

Elektriği açarsa, belki dünyayı kurtarabilir ya da belki de dünyayı ateşe verebilir.
إن شغّلت الطاقة، قد تنقذ العالم... أو قد تُشعل به النيران

Elektriği açarsa dünyayı kurtarabilir ama ateşe de verebilir.
إن أعادت الطاقة فربما تنقذ العالم

Harika! Sen dünyayı kurtarıyorsun, ben de şimdi raporları yazmak zorunda kalıyorum.
أه، رائع، أنت تنقذ العالم وأنا أملئ تقاريرنا الآن

Sen dünyayı kurtarıyorsun.
أنت تنقذ العالم

Amigo kızı kurtar, dünyayı kurtar.
, أنقذ المشجعة تنقذ العالم

Annesi birkaç yıl önce dünyayı kurtarmak adına Afrika'ya çekip gitti.
والدتها هجرتها وذهبت لافريقيا لكي تنقذ العالم

#Eğer dünyayı kurtarmak ve özgür olmak istiyorsan#
إذا أردت أن تنقذ العالم وتكون حراً ♪

Ayrıca annem ona her şeyle kaçıp gitmesine izin ver. Kız kardeşin dünyayı kurtarıyor.
بالإضافة أن أمي تبرر لها أي شئ بقولها "أختك تنقذ العالم"

Nicola burada değil, evde, dünyayı kurtarıyor.
(نيكولا) ليست هنا، حسنا؟ إنها في المنزل، تنقذ العالم

Özgür internetten söz ediyorsun, kendine dünyayı kurtardığını söylüyorsun
تتحدث بخصوص حرية الأنترنت، تدعي أنك تنقذ العالم

Özgür internetten bahsediyorsun, kendine dünyayı kurtardığını söylüyorsun.
تتحدث عن إنترنت مجاني وتخبر نفسك بأنك تنقذ العالم

Siz dünyayı kurtarırken ben Hooters'da kanat mı yiyordum yani?
كأنني كنت أكل أجنحة الدجاج في مطعم "هووترز" بينما كنت أنت تنقذ العالم

Dünyayı kurtarmayacaksın, tamam mı? Sen saplantı içindesin.
انت لن تنقذ العالم

Başından beri dünyayı kurtarıyordun Doktor.
كنت تنقذ العالم طوال الوقت أيها الطبيب