İhtiyarlayınca öyle oluyor, Çekiyorsun. | Open Subtitles | يحدث ذلك مع التقدّم بالسن. تنكمش. |
Salamuraya yatırılınca büzülüyorlar. | Open Subtitles | إنها تنكمش داخل الماء |
Eğer hedefi ıskalarsanız, platform küçülüyor. | Open Subtitles | اذا اخطأنا الهدف , هذه المنصة تنكمش |
Şiddetli güneş rüzgarı estiğinde bu koruma kuşağı büyür güneş rüzgarı sakinleştiğinde küçülür. | Open Subtitles | عندما تعصفُ رياح شمسية تكبرُ منطقةُ حمياتنا و في الطقس الشمسي الهادئ تنكمش. |
Çünkü Kubbe büzüşüyor. | Open Subtitles | -لأنّ القبّة تنكمش . |
Büyük Alman İmparatorluğu küçülüyordu. | Open Subtitles | كانت أراضى الرايخ الألمانى العظيم تنكمش |
Sen Çekiyorsun, Gilbert. Çekip küçülüyorsun. | Open Subtitles | أنت تنكمش (غلبرت)، أنت تنكمش |
Küçülüyorsun. Çekiyorsun sen. | Open Subtitles | أنت تصغر، أنت تنكمش |
Küçülüyorsun. Çekiyorsun sen. | Open Subtitles | أنت تصغر، أنت تنكمش |
Çekiyorsun, çekiyor, çekiyor! | Open Subtitles | تنكمش! تنكمش! تنكمش! |
Bilirsin suyun içinde büzülüyorlar. | Open Subtitles | لعلمك إنها تنكمش في المياه |
Örneğin, koyunlar yağmur yağdığında büzülüyorlar mıydı? | Open Subtitles | هل تنكمش الماشية تحت المطر؟ |
ve uzaklaştırdığımda, büzülüyorlar. | Open Subtitles | و عندما اُبعد المصباح تنكمش |
- küçülüyor. - Boyutu sabit kalmakta. | Open Subtitles | إنها تنكمش الحجم يبقى ثابتا |
Bu senin hatan değil. Tüm endüstri küçülüyor. | Open Subtitles | انه ليس عيبك ان الصناعة تنكمش |
Güneşten biraz daha büyük bir yıldız, yakıtını yakarak tüketirse, küçülür, kısık, yoğun bir hal alır ki beyaz cüce olarak adlandırdığımız bir duruma gelir. | Open Subtitles | عندما تكون شمس أكبر من شمسنا قد استنفذت وقودها لتحترق فهي تنكمش فيخفت ضوئها وتزيد كثافة |
- Kubbe büzüşüyor. | Open Subtitles | -القبّة تنكمش . |
Sen Çekiyorsun, Gilbert. Çekip küçülüyorsun. | Open Subtitles | أنت تنكمش (غلبرت)، أنت تنكمش |
Ayrıca soğuğu yediğinde çekiyor. | Open Subtitles | وعندما يكون الجو بارداً تنكمش |
Pardon. Eski psikiyatrı demeliydim. | Open Subtitles | معذرة العروض السابقة تنكمش |