"تنوع" - Translation from Arabic to Turkish

    • çeşitlilik
        
    • çeşitliliği
        
    • cesitlilik
        
    • varyasyonu
        
    • çeşitlilikte
        
    • çeşitliliğini
        
    • çeşitli
        
    • çeşitliliğinin
        
    • farklılıklarını
        
    Vokal gelişimi engellemek olağanüstü bir müzikal çeşitlilik ortaya koysa da, doğal olarak gelişen seslerin zaten inanılmaz bir çeşitliliği vardır. TED مع أن إعاقة نمو الصوت يمكن أن ينتج مدى موسيقي استئنائي، الأصوات التي تتطور بشكل طبيعي قادرة بالفعل على تنوع مذهل.
    Eğer 1990'ların başına bakarsak tekrar pek çok çeşitlilik görüyoruz. TED اذا نظرنا إلى بداية التسعينيات سنجد , ثتنيةً, تنوع كبير.
    Bir çok karbon, biyolojik çeşitlilik ve korumak istediğimiz bir çok şey var. TED بها تنوع بيولوجي كبير والكثير من الكربون وهي أشياء نود حمايتها.
    Kirmizi lezzetli. Buna cesitlilik diyorsunuz. Open Subtitles أحمر وشهي تسمون هذا تنوع
    Kırılamaz Şifre'nin bir varyasyonu ki bu da bir zayıf noktası var demektir. Open Subtitles إنها تنوع من شفرة متعددة الأبجدية ما يعني أن لديها نقطة ضعف واحدة ...
    Bu aynı, temel, dört misli örüntüyle, yaşam; çarpıcı bir çeşitlilikte evrimleşmekte özgürdü. Open Subtitles انطلاقاً من النموذج رباعي التضاعف الأساسي نفسه أصبح هناك حرية لنشوء تنوع مدهش من الحياة
    ve ortak bir soydan geldiğini görüyoruz. Nükleotid çeşitliliğini incelediğimizde, TED وانها جاءت من نفس الأصل اذا نظرت في تنوع النكليوتيدات
    yarasaların içinde ve kendi aralarında duyusal algıları kullanma yetenekleri arasında çok büyük bir çeşitlilik vardır. TED لذلك فإن هناك تنوع كبير جدا بين الخفافيش فى قدرتهم على استخدام الادراك الحسى.
    Yani bir şeyler türünde devasa sayıda çeşitlilik görüyoruz. TED إذاً نحن نشهد أعداداً ضخمة من تنوع مختلف الأشياء.
    Daha fazla inceleme yapıp daha fazla çeşitlilik buldukça bu şeylerin çeşitliliği karşısında şaşkına uğradık. TED وعندما درسنا أكثر فأكثر واستمرينا في إيجاد المزيد من التنوع، اعتقدنا، يا إلهي، ما مدى تنوع هذه الأشياء؟
    Her bir nokta farklı bir kişiden alınan örneği gösteriyor. Doğal seleksiyonun etkileyebileceği yüksek bir çeşitlilik var. TED كل نقطة تشير الى عينة من شخص مختلف. هناك تنوع كثير ليعمل عليه الانتخاب الطبيعى.
    Bu dünyada daha fazla çeşitlilik, iletişim, dinamizm ve karmaşıklık, daha çok uyum sağlama ve daha çok güzellik olacak. TED سيكون لدينا عالم ذو تنوع أكثر، وذو اتصال أكبر، وذو دينامكية أكثر، وتعقيد أكبر، وأكثر تكيفًا، وبالطبع، أكثر جمالًا.
    Ancak günümüzde türlerin çeşitliliği şehirlerden, tarıma ve hatta Neandertal kuzenlerimizin kayboluşundan önce gelen bir ilişkinin sonucudur. TED لكن تنوع السلالات اليوم هو نتيجة العلاقة التي تسبق المدن والزراعة، وحتى اختفاء سلالة الإنسان البدائي لدينا.
    Bizim sadece ortaya çıkarmaya başladığımız büyük bir virüs çeşitliliği bulunmakta. TED يوجد تنوع هائل من الفيروسات التي فقط نبدأ في اكتشافها.
    Ama burada bile olaganustu bir cesitlilik hakimdir. Open Subtitles لكن ، حتي هنا يوجد تنوع رائع.
    Kırılamaz Şifre'nin bir varyasyonu ki bu da bir zayıf noktası var demektir. Open Subtitles إنها تنوع من شفرة متعددة الأبجدية ما يعني أن لديها نقطة ضعف واحدة ...
    Herhangi bir zamanda da çarpıcı çeşitlilikte türler ve sayısız birey yer ve yiyecek için mücadele etmektedir. Open Subtitles وفى كل لحظه هناك تنوع مذهل للأنواع وعدد لا يحصى من الافراد تكافح لأجل الحيز والغذاء
    Sebebi, doğanın farklılıklarını ve çeşitliliğini göz ardı etmeye yatkınlığımız. TED السبب هو أننا نميل إلى التغاضي عن تنوع العالم الطبيعي.
    Daha çeşitli ayrıcalıklar meydana getirecek genler yavruya büyük bir sağ kalma avantajı verebilir. TED المورثات التي تقود إلى تنوع أكبر في الحصانات قد تعطي للنسل ميزة بقائية.
    İnsanın kültürel çeşitliliğinin yok oluşu hakkında konuşmuştuk, ve bunun oluşunu kendi gözlerimle gördüm. TED لقد تحدثنا مسبقا عن فقدان تنوع الثقافة البشرية، ولقد رأيتها تحدث بأم عيني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more