"تنوين" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünüyorsun
• planlıyorsun
• niyetinde
• planın
• niyetin
• peşindesin
• çalışıyorsun
• planlıyordun
• niyetiniz
• edeceksin
• çevirdiğini
• niyetindesin
• çeviriyorsun
• planlıyorsunuz
• gidiyorsun

Ve bu ödemeli olacak, onu nasıl ödemeyi düşünüyorsun?
وهذه المكالمة تصادف أنها على حساب المستقبِل، وكيف تنوين دفع ثمنها؟

Konuğunu dostlarınla tanıştırmayı düşünüyorsun değil mi? - Ben lahana salatası getiririm.
تنوين التعبير عن كرم ضيافتكِ بتقديم ضيفكِ إلى صديقاتكِ، أليس كذلك؟

Bütün gün burada saklanmayı mı planlıyorsun, yoksa bir ara ortaya çıkıp işini yapacak mısın?
أتنوينعلىالاختباءطوالاليوم, أم تنوين أن تخرجي و تقومين بعملكِ؟

O zaman, bu iğrenç öğle yemeğini yemeye devam etmeyi mi planlıyorsun?
إذا تنوين مواصلة أكل هذا الطعام ذي الرائحة الكريهة؟

Söyleyin bana, bu bilgiyi halka açıklama niyetinde misiniz?
لكن أخبريني، هل تنوين إعلان هذه المعلومات ؟

Hiç bir yere gitmek gibi bir planın yok değil mi?
انت لا تنوين الذهاب الى مكان ما ، أليس كذلك؟

niyetin Luke'u vurmak değildi. Hedef baştan beri Candace'ti.
"أنتِ لم تنوين قط إصابة "لوكي" الأمر كله كان يخص "كانديس

Cidden Dawn, kaç kase kahvaltı gevreği yemeyi düşünüyorsun?
بصراحة، داون كم عدد أطباق الحبوب التي تنوين أكلها

Marie bu yer harika olabilir ama buradan New Jersey'e taşınmayı mı düşünüyorsun?
ماري , هذا المكان رائع جدا هل حقا تنوين الانتقال كل هذه المسافة الى نيوجيرسي ؟

Beş Kage Zirvesi'ndeki talihsizliği nasıl açıklamayı düşünüyorsun?
كيف تنوين توضيح النتيجة المؤسفة لمؤتمر قمة الكاجي الخمسة؟

Aman be, Dee! Nasıl oyuncu olmayı planlıyorsun?
..يا الهي ياديي أعني كيف تنوين أن تكوني ممثلة؟

Cinayeti tam olarak olay yerini incelemeden hiçbir tanığı sorgulamadan ve kanıtları incelemeden nasıl çözmeyi planlıyorsun?
كيف تنوين تحديداً التحقيق فى جريمة قتل بينما لا يمكنكِ زيارة مكان الجريمة ولا سؤال الشهود، ولا مراجعة الأدلة؟

Yeni sahiplerine sırtını dönmeyi mi planlıyorsun?
هل تنوين أن ترفضي التعامل مع الملاك الجدد؟

Umarım bunu temizlemek için bir planın vardır.
آمل أنّكِ تنوين تنظيم هذه الفوضى

Yapmaya niyetin yoksa ne fark eder ki?
لمَ تكترثين ما دامك لا تنوين فعل ذلك؟

Neyin peşindesin bilmiyorum ama tepemi attırdın şu an.
حسناً , لا أعلم ما الذي تنوين فعله الآن , لكني الآن مستائة

Ne yapmaya çalışıyorsun?
بحق السماء ما الذي تنوين فعله ؟

Yani ona söylemek veya yapmak için ne planlıyordun bilmiyorum ama sakın yapma.
انا لا ادري ما تنوين فعله او ما ستقولين له او تفعليه

niyetiniz beni Osnabrück'e sözlerimi bozmuş hâIde göndermek mi?
‫أأنتِ كنت تنوين إرسالي ‫إلى " أوستابيرك" ‫لنقض وعودنا؟

Gerçekten bu fiyaskonun tehlikeli hale gelmesine kadar devam mı edeceksin?
هل تنوين الاستمرار في هذا العرض الهزلي حتى تقعين في الخطر؟

Jumbee beni iyileştirdi ... ve senin içindeyken tam olarak ne işler çevirdiğini de görmüş.
قامت جامبي بمداواتي وعندما إنتقلت إليك رأت بالضبط ما كنتي تنوين فعله

Hayatınla ilgili ne yapmak niyetindesin?
ما الذي تنوين فعله في حياتك ؟

- Ne dolaplar çeviriyorsun?
فدعيني أسألكِ، ما الذي تنوين فعله بحق السماء؟

Peki o kızı bulduğunuzda tam olarak ne yapmayı planlıyorsunuz?
وماذا تنوين أت تفعلي عندما تجدين تلك الفتاة؟

- gidiyorsun galiba.
لقد سمعتُ بأنّـكِ تنوين الذهـاب بعيداً في مكـان مـا