Senin yaşında birisi, zeki, eğlenceli ve senin değer verdiğin biri. | Open Subtitles | شخص بعمركِ، بهذا الجمال, وهذا المرح وذلك ما تهتمين به. |
Anne, değer verdiğin birisi kendini müthiş zanneden işe yaramazın teki olsaydı sen ne yapardın? | Open Subtitles | أمي ، ماذا ستفعلين إذا كان شخص تهتمين به قد يكون خاسر ولكن يظن نفسه رائع؟ |
Birisine yardım etmek istedin, değer verdiğin birisine ve ettin. | Open Subtitles | أردتِ مساعدة شخصٍ، تهتمين به وقد فعلتِ ذلك |
Çok Umurunda olsaydı saatler önce kiliseyi basmış olurduk. | Open Subtitles | اذا كنتي تهتمين به كثيرآ سنكون بالكنيسة منذ ساعات |
Umurunda olan tek şeyin paranı almak olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن كُل ما تهتمين به هو حصولك على مالك |
- Tamam, bak, seni tanıyorum ve artık Ethan' la flört etmezsin, en azından onu umursadığını düşündüm. | Open Subtitles | حسناً , انظري , أعرف أنكي و "إيثان" لا تتواعدون بعد الآن لكن علي الأقل أعتقد أنكي تهتمين به |
Eğer onu umursadığını duyarsa bu sayede Ellie'yi umursamasını da sağlayabiliriz. | Open Subtitles | اذا فهم أنكِ تهتمين به (هكذا ستجعلينه يهتم بـ (ايلي |
Tek umursadığın popüler insanların seni sevip sevmediği. | Open Subtitles | كل ما تهتمين به هو الحصول على أناسٍ رائعين مثلكِ. |
Tamam. O zaman şu çok değer verdiğin işinden başlayalım. | Open Subtitles | لنتكلم عن العمل الذي تهتمين به كثيرا |
Ama değer verdiğin birine nasıl "bu arada bir kız arkadaşım var" ve komada yatıyor diyebilirsin ki? | Open Subtitles | لكن كيف يمكن ان تقولي لشخص تهتمين به "وتقولي "بالمناسبة لدي عشيقة وهي تعاني من غيبوبة |
Ve senin değer verdiğin herkese bizde değer veriyoruz. | Open Subtitles | ونعتني بكل فرد تهتمين به |
- Umurunda olmadığı gayet açık. | Open Subtitles | هذا واضح ،أنت لا تهتمين به |
- Umurunda olmadığı gayet açık. | Open Subtitles | هذا واضح ،أنت لا تهتمين به |
Şimdi de tek umursadığın şey hatanı düzeltmek. | Open Subtitles | و الآن كل ما تهتمين به هو إصلاح أخطائكِ |