"توديعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • veda
        
    • hoşça kal
        
    • elveda
        
    • hoşçakal
        
    • Vedalaşmak
        
    Bu, bir tür veda toplantısı. Open Subtitles ماذا الآن, هذا هو المكان الذي يحري عليَّ توديعه.
    veda edebilmeniz için elimizden geleni yapıp, uyandırmaya çalışacağız. Open Subtitles سنفعل ما بوسعنا لإيقاظه حتى يتسنّى لكم توديعه
    Yanınızda gördüğüm rahip. Ona veda etmek istemiştim, ancak onu bulabilecek gibi durmuyorum. Open Subtitles كان هناك كاهنٌ إلى جانبكَ سابقاً، أردتُ توديعه لكنّني لا أجده.
    Saygılarını sunuyorlar. Bu onların bir çeşit teşekkür etmesi ve hoşça kal demesi. Open Subtitles إنهم يشيعونه إنها طريقة لشكر المتوفى و توديعه
    Kelly, elveda etsen iyi olur çünkü pek zamanı kalmadı. Open Subtitles "كيلي" يتحتمٌ عليكِ توديعه الآن لأنّه لن ينجو لفترةِ طويلةِ
    hoşçakal diyemedik. Open Subtitles لم نتمكن من توديعه
    Ve onunla hak ettiği şekilde Vedalaşmak istiyorum. Open Subtitles و أريد توديعه بالطريقة الصحيحة
    Beni burada tutmaya devam ederseniz, ona veda edemeyebilirim. Open Subtitles واذا ابقيتني هنا قد يموت قبل ان اتمكن من توديعه
    Tabii, Phil kardeşim gibiydi ve ona veda etme şansım olmadı. Open Subtitles اعني ، بغض النظر عن ان فيل كان مثل اخي ولم استطع توديعه
    veda etmek istediğiniz biri varsa şimdi tam zamanı. Open Subtitles إذا كان هُناك شخص تريد توديعه ، فهذا هو الوقت المُناسب
    Ona veda etmen gerekiyor. Open Subtitles حيث يوجد الأطفال الآخرين هُناك تحتاجين إلى توديعه
    Sorun olmazsa tek başıma veda etmek istiyorum. Open Subtitles أريد فقط توديعه على انفراد إنْ لمْ يكن لديك مانع
    Tabii, Phil kardeşim gibiydi ve ona veda etme şansım olmadı. Open Subtitles اعني ، بغض النظر عن ان فيل كان مثل اخي ولم استطع توديعه
    Karısı orada. Ona veda etmeden ölmek istemediğini söylüyor. Open Subtitles زوجته هناك تقول أنّها لا يمكنها توديعه بدون وجود جثته
    Demek istediğim, eğer özel bir veda etmek istiyorsanız, yakın zamanda etseniz iyi olacak. Open Subtitles أعني أنه إذا أردتم توديعه على انفراد... فيجب أن تفعلوا ذلك بسرعة
    Pekala. Sanırım ona veda etmeliyim. Open Subtitles حسناً ، أظن أنني قادر على توديعه
    Durum şu ki tüm bu olanlardan sonra veda edecek adam da kalmadı. Open Subtitles الأمر هو, رغم ذلك... بعد كل هذا الذي علينا توديعه.
    hoşça kal demek istediğin itfaiyeci falan da var mı? Open Subtitles ألديكِ أيّ إطفائيّ تودّين توديعه أم ماذا؟
    Kafamı kaldıramıyordum. O yüzden bir hoşça kal bile diyemedim. Open Subtitles لم استطع تحريك رأسي فلم يتسنى لي توديعه
    O yüzden bir hoşça kal bile demedim. Şimdi de... Open Subtitles لذا لم يتسن لي توديعه والآن
    Babam iki hafta daha yaşasaydı, ona elveda deme fırsatım olacaktı. Open Subtitles لو والدي عاش أسبوعين آخرين، لتمكنت من توديعه.
    En azından hoşçakal diyebilir miyim ? Open Subtitles أيمكنني توديعه على الأقل؟
    Vedalaşmak istediğin biri var mı? Open Subtitles أي أحد تريدين توديعه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more