Minsky'nin yerine sıkı bir şeyler içmeye gitmek ister misin? | Open Subtitles | هل تود الذهاب إلى حانة "منسكي" لكيّ نحظى ببعض المُخدرات؟ |
Kalıntıları bir kabir evinde. gitmek ister misin? | Open Subtitles | بقاياها موجودة بدار حفظ الجثث هل تود الذهاب إليها؟ |
Nereye gitmek istiyorsun, Vegas vato? | Open Subtitles | إلى أين تود الذهاب أيها الخنيث, فيغاس ؟ |
Üzgünsün, çünkü Fiji'ye gitmek istiyorsun. | Open Subtitles | -اٍنك مكتئب لأنك تود الذهاب الي |
Öyle bir odaya mı gitmek istersin? | Open Subtitles | أهذا هو نوع الغرفة التي تود الذهاب إليها؟ |
Hastaneye gidiyorum. Benimle gelmek ister misin? | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى المستشفى هل تود الذهاب معي؟ |
Bara gitmek istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تود الذهاب الى البار |
Buradan, buraya gitmek istediğini söylüyorlar. | Open Subtitles | إذاً، لنقل إنّك تود الذهاب من هُنا إلى هُناك. |
Bende aynen böyle dedim, ama o yine de gitmek istiyor. | Open Subtitles | هذا ما قولته أيضاً, و لكنها لا تزال تود الذهاب. |
Sen de gitmek istemediğin için Porter'ı gönderiyorsun ama Jessica'nın yüzüne hayır diyecek cesaretin yok. | Open Subtitles | وأنت ترسل (بورتر) لأنك لا تود الذهاب أيضـًا ولكنك لا تملك الشجاعة لقول هذا لها |
- Dönen dinozor yumurtalarına gitmek ister misin? - Hayır. | Open Subtitles | ـ هل تود الذهاب إلى بيضة الديناصور الدوارة؟ |
Uluslararası güvenlik hukuku sempozyumuna gitmek ister misin? - Duruma göre değişir. | Open Subtitles | هل تود الذهاب إلى ندوة قانون - الأوراق المالية العالمية؟ |
"N'aber" dedim "Sinemaya gitmek ister misin?" | Open Subtitles | " وقُلت " مرحباً " هل تود الذهاب إلى الأفلام ؟ " |
Havalı demişken Aram Liz'in bebek için düzenlenen partisine gitmek ister misin? | Open Subtitles | " بالنسبة للحديث عن السجلات يا " آرام هل تود الذهاب للحصول على هدية لطفل " ليز " ؟ |
Bunu yerine maça gitmek ister misin? | Open Subtitles | هل تود الذهاب إلى المباراة؟ |
O zaman neden oraya gitmek istiyorsun? | Open Subtitles | اذا لماذا تود الذهاب هناك؟ |
Üzgünsün, çünkü Fiji'ye gitmek istiyorsun. | Open Subtitles | -اٍنك مكتئب لأنك تود الذهاب الي -فيجي |
O zaman neden oraya gitmek istiyorsun? | Open Subtitles | اذا لماذا تود الذهاب هناك؟ |
Daha tenha bir yere gitmek istersin belki de. | Open Subtitles | لعلك تود الذهاب لمكان آخر أكثر خصوصية |
Ve düşündüm ki belki beraber gitmek istersin. | Open Subtitles | وكنت أتساءل إن كنت تود الذهاب معي. |
Açlıktan ölüyorum. Bizimle kafeteryaya gelmek ister misin? | Open Subtitles | اسمع ، إننى جائع هل تود الذهاب معنا إلى المطعم ؟ |
Evet, Sue Snell'le birlikteyim ama o gitmek istemiyor. | Open Subtitles | أجل، أنا مع (سو سنيل)، لكنها لا تود الذهاب. |
Daha önce Bali'ye gitmek istediğini söylemiştin! | Open Subtitles | انت قلت انك تود الذهاب لهناك |
Her Pazar aynı şey. Mass'e gitmek istiyor. | Open Subtitles | أنت تعرف كل أحد هذه تود الذهاب للكنيسة |
Sen de gitmek istemediğin için Porter'ı gönderiyorsun ama Jessica'nın yüzüne hayır diyecek cesaretin yok. | Open Subtitles | وأنت ترسل (بورتر) لأنك لا تود الذهاب أيضـًا ولكنك لا تملك الشجاعة لقول هذا لها |
Benimle birlikte karides işine girmek ister misin? | Open Subtitles | هل تود الذهاب لصيد الجمبرى معى ؟ |