"توفيّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • öldüğünde
        
    • öldüğünü
        
    • öldüğünden
        
    • ölmüş
        
    • vefat
        
    • ölünce
        
    Ailem öldüğünde beni hastaneden alıp eve o getirdi. Open Subtitles هو من أحضرني المنزل من المستشفى عندما توفيّ والديّ
    - Babam öldüğünde araziyi üçümüz arasında bölüştürdü ama araziyi birlikte işledik... Open Subtitles ، حينما توفيّ والديّ ، قسّم الأرض بيننا الثلاثة لكنّنا عملنا عليها معاً ..
    Babam, onun sen yanımıza gelmeden önce öldüğünü söylemişti. Böyle bir hata yapmazdı. Open Subtitles قال أبي بأنّه توفيّ قبل أن تأتي للعيش معنا، لن يقترف خطأ كهذا
    Ama birisinin öldüğünü söyleseydin koyun falan umurumda olmazdı. Open Subtitles ، لكن، إن أخبرتني أنّ أحدهم قد توفيّ . فلن أكترث بأمر أيّ' شيء فما بالك بالماشية
    Evet, annemler öldüğünden beri gelmemiştim. Open Subtitles .نعم, لم أعد إلى هنا منذ أن توفيّ والداي
    -Aramızda kalsın 5 yıl önce kocası öldüğünden beri onun için çalışıyorum. Open Subtitles -بينكَ و بيني كـنتُ أعمل عليها منذ أن توفيّ زوجـها قبـل خمس سنوات مضت
    Kocası ölmüş zenci kadına ne dersiniz? Open Subtitles ماذا يطلق على المرأة الزنجية التي قد توفيّ زوجها ؟
    Kısa zaman önce bir amcamız vefat etti ve bize takribi 1.4 milyon dolar gibi bir miktar bıraktı. Open Subtitles حسناً، احد اعمام والدنا قد توفيّ موخراً وترك لنا قًرابه 1.4 مليون دولار
    Annem ve babam öldüğünde tek başıma kaldım. Open Subtitles ولكن عندما توفيّ أبي وأمي أصبحت وحيدة
    9 yaşındayken, baban öldüğünde seni ağlarken gördüğümde işte o gün, seni tekrar güldürebilmek için her şeyi yapmak istediğim bir gündü. Open Subtitles عندما كنت في التاسعة و توفيّ والدكِ و رأيتكِ تبكين، كان اليوم الذي عرفت فيه أنني سأبذل كل ما أستطيع لأجعلكِ تبتسمين مجدداً
    Baban öldüğünde mezara kadar seninle gittim. Open Subtitles حتى حينما توفيّ والداكَ، حضرتُ جنازتهُما!
    Abisi öldüğünde Jaeger'ı kıyıya tek başına getirdi. Open Subtitles ،عندما توفيّ أخوه أعاد الـ(ياغر) إلى الساحل بنفسه
    Babanın sen küçükken öldüğünü söylememiş miydin? Open Subtitles ألم تقل بأنّ والدكَ توفيّ عندما كنتَ صغيرًا؟
    Babamın hapiste öldüğünü bilmiyordun, değil mi? Hayır. Open Subtitles -لم تعرف أنّ أبي توفيّ في السجن ، صحيح؟
    Tek kelime etmemiş olsa bile babam öldüğünden beri ilk kez, konuşabileceğim biri varmış gibi hissettim. Open Subtitles ...ومع ذلكَ لم يتفوه بكلمةٍ للمرّةِ الأولى... ...منذ أن توفيّ والدي
    Ama babam öldüğünden beri, bilemiyorum-- Open Subtitles ، و لكن منذ أن توفيّ بابا ..لا أعرف
    Babası o daha küçükken, aşırı uyuşturucudan ölmüş. Open Subtitles توفيّ أبوها عندما كانت رضيعة بسبب جرعة مخدرات زائدة
    Kocam, on sekiz yılımı birlikte geçirdiğim adam onu öldürdüğümü düşünerek ölmüş. Open Subtitles توفيّ ويعتقد أنني قتلته ماذا ؟
    Ama bu adam çok bulaşıcı bir virüsten ölmüş olabileceği için sakın koklama. Open Subtitles لكن بما أنّ الرجل ربّما توفيّ جراء فيروس معدي حاد،" "فلا يجب أن تستنشقه مهما حصل."
    Babası erken yaşta vefat etmiş ve başka akrabası yokmuş. Garip. Open Subtitles والدها توفيّ مبكرًا وليس لديها أي أقارب
    Geldiğinde, Bay Jenkins'in sana oğullarından birinin vefat ettiğini açıklamaya çalıştığını duydum. Open Subtitles و حين وصلت تمكنتُ من سماع السيّد (جنكينز) و هو يحاول شرح الأمر لك بأنّ أحد ولديْك قد توفيّ
    Kızın babası ölünce, Vaughn ona geri döndü. Open Subtitles ... عندما توفيّ والدها فوجن ) ، فعلها ثانيةً )

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more