| Planım, her şeyi sorunsuz ilerleyecek bir şekilde sıraya sokmak ve biraz da şansın yardımıyla, bu sözleşmeyi düşündüğümüzden de çabuk halledebiliriz. | Open Subtitles | لدي خطة للحصول على كل شيء أريده في المستقبل ومع بعض الحظ يمكننا أن نغلق الصفقة في وقت أقرب مما توقعنا |
| Bu tür etkileşimler sonucu ölüm tehditleri bekliyorduk aslında. | TED | وقد توقعنا تهديدات بالقتل بسبب هذا التفاعل. |
| Havuzdaki güvenlik kasetinde Georgette'yi iterken seni gördüğümüzde düşündüğümüz şey buydu. | Open Subtitles | أجل هذا ما توقعنا حين رأيناك تدفعينها للحوض في التصوير الأمني |
| Olaylar en son ne zaman beklediğimiz gibi gitti ki? | Open Subtitles | متى كانت أخر مره سارت فيها الأمور كما توقعنا ؟ |
| Ve neler olacağını tahmin ettik. Ve hepsinde yanıldık. | TED | ولقد توقعنا مالذي يمكن أن يحدث وفهمناه بشكل خاطئ |
| Bay ve Bayan Serpico, haberler Beklediğimizden daha iyi. | Open Subtitles | سيد وسيدة سيربيكو الأخبار أفضل مما توقعنا |
| Anlaşılan Hassan sandığımızdan daha paranoyakmış. | Open Subtitles | من حاسوب جراسى. حسن أكثر حرصا مما توقعنا. |
| Şey, korkarım ki, Bay Başkan, düşündüğümüzden daha uzun sürecek taşınma işi. | Open Subtitles | سيادة الرئيس أخشى أنها ستكون رحلة أطول مما توقعنا |
| Jane, bu dava çok büyük ve düşündüğümüzden çok daha karmaşık. | Open Subtitles | جين، هذه القضية اكبر بكثير من ذلك وإنها معقدة اكثر مما توقعنا |
| Olaylar düşündüğümüzden de çabuk gerçekleşiyor. | Open Subtitles | الأمور تتطور أسرع مما توقعنا في بادئ الأمر. |
| Seni daha geç bekliyorduk. | Open Subtitles | مرحبا يا جدة لكننا توقعنا أن تأتوا لاحقاً |
| Teğmen, biz sadece bir ziyaretçi bekliyorduk. | Open Subtitles | ايها الملازم, اننا توقعنا مجيء زائر واحد انه سيرافقني حيثما ان اذهب |
| Aynen düşündüğümüz gibi oldu. Gwen için her şeyi yapıyor. Harika! | Open Subtitles | فقط كما توقعنا,لا يوجد شيء لن يقوم- به من أجلها ممتاز- |
| John ve ben buna sadece senin de katılacağını düşündüğümüz için evet dedik. | Open Subtitles | جون وانا وافقنا لأننا توقعنا انك سوف ترفضين. |
| Birincisi, bizim de beklediğimiz: kas hafızası geri geldi. | TED | الأول أننا توقعنا: شعوره بجسده عاد إليه. |
| Yani, aslında, bu pek beklediğimiz bir sonuçtu. Şey olacağını biliyorduk... Ne? | Open Subtitles | أعني بالضبط ما توقعنا ربما يفصحون ثانيةَ لعلها كانت غلطة |
| Daha fazla anti-uydu silahı fırlatacaklarını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | لقد توقعنا إطلاق المزيد من الأسلحة المضادة للأقمار الصناعية |
| Bay Milton'ın Endonezya'daki işleri, Beklediğimizden de uzadı. | Open Subtitles | السيد ميلتن متمسك بشدة بالبقاء فى إندونيسيا أكثر مما توقعنا |
| Fakat belki de bu sandığımızdan çok daha eskidendi. | Open Subtitles | لكن لربما مضى الكثير أطول مما توقعنا نحن. |
| tahminimizden uzun sürdü ancak sonuç beklediğimiz gibi. | Open Subtitles | لقد استغرق الأمر أطول مما توقعنا لكن النتيجة هي كما توقعناها. |
| Ölüm sebebi, Şüphelendiğimiz gibi, aşırı dozda uyuşturucuymuş. | Open Subtitles | سبب الوفاة كما توقعنا كان بسبب جُرعة زائدة |
| beklenenden çok düşük. Ama bu şartlar altında... | Open Subtitles | لقد كان اسوا مما توقعنا لكن في ظل الظروف الحالية |
| Hepimiz başka din ve mezheplerdeniz, en azından birimizin dini doğrudur diye düşündük. | Open Subtitles | نحن من طوائف و ديانات مختلفة لذا توقعنا أن أحد منا سيكون محقاً |
| Bu yüzün daha açık olacağını düşünmüştük. | Open Subtitles | توقعنا هذه الحافة أن تكون لأعلى بأستقامة |
| Beklendiği gibi, Yeni Springfield'ın, pasaklı yönetim deneyi, felakete dönüştü. | Open Subtitles | كما توقعنا ، كانت تجربة حكم التسيب في (سبرنغفيلد) الجديدة كارثة |
| 7:00'den önce gelmeni beklemiyorduk. | Open Subtitles | توقعنا قدومك بعد السابعه مساءاً |